9-Çünkü Sen Bir Belgin'sin

3K 108 12
                                    

MULTİMEDYA:GÖRKEM

ŞARKI:NEON JUNGLE-LAUDER

*ILGAZ


"Ya anne tabi hayırsız seni." diyen Beril annenin sesi ile irkildim ve merdivenlerden koşarak indim.

"Beril anne bu ne sürpriz" dedim ve ona sıkıca sarıldım. Sıcak davranışlarım sonucu yüzümde beliren gülümseme ile onu kendi tarafıma çekebileceğimi anladım.

"Hasta olmuşsun bir tanem onun için geldim. Şimdi iyi misin?" dediğinde kafamı yukarı aşağı salladım ve o da eli ile esir aldığı alnımı serbest bıraktı.

"Bu arada Çınar sen nereye gidiyordun oğlum?" dedi Beril anne.

"Evde yiyecek şeyler bitmiş de anneciğim eksikleri almaya gidecektim." dedi ve yapmacık bir gülüşle bana döndü.

"Hayatım neden mutfağa gidip eksiklere bakmıyoruz. Annemde bu arada misafir odasına yerleşir." dediğinde gözlerimi iki kat açtım. Misafir odası Çınar'ın odasıydı eğer Beril anne orada yatacaksa ve biz gerçekten evliysek yoksa...

Asla onunla aynı oda da tekrar kalmazdım. Hele de işittiğim bu cümlelerden sonra. Beni kolumdan sürükleyip mutfağa götürdü.

"Annemin yanında yanlış bir hareket yapma Ilgaz beni duyuyor musun?" dedi. Birde tehdit ediyor ukala dümbeleği.

Ne o anneniz gelince bir sus pus oldunuz Çınar Bey, oysa daha demin ahkâm kesip bağırıyordunuz." dedim sinirle. Bu adam beni deli ediyordu. Sinirlerimle de oynadığı kesindi.

"Beni sorgulayabilecek konumda değilsin, annem olsun olmasın her türlü senden nefret ediyorum. Duyuyor musun beni?" dedi sesini son raddesine kadar kullanarak. Kapıyı çarpıp evden çıktığında yavaşça kayarak yere oturdum. Onun bana bağırması anılarımda hiç iyi şeyler canlandırmıyordu. Mutfak kapısının kirişine yaslanmış kişiye gözlerimi çevirdiğimde Beril anne ile karşılaştım. Yüzünde üzgün ve umutlu bir hal vardı. Yanıma çöktü.

"Bebeğim ağlama lütfen." dediğinde ağladığımı fark ettim. Elini yüzüme götürdü ve gözlerimin altını sildi.

"Bak biliyorum Çınar sert biri gibi gözükür ama eğer sert kabuğunu kırabilirsen altında sevgisinde cömert biri vardır. Onu sokak hayvanlarını ağaçlarını tepelerinden kurtarırken defalarca kendini yaraladığını hatırlıyorum. Pansuman yaparken bir damla gözyaşı akıtmadığını hatırlıyorum. Sadece birbirinize şans vermeniz gerek çocuğum. Biliyorum hayatında gördüğün en kindar insan olabilir. Kolay kolay affetmez. İntikam ister. Oğlumu biliyorum. Fazla kindardır ama bana güven Çınar'ı uzun bir süredir bir kıza bu kadar değer verirken veya sözü geçtiğinde gözlerinin içine kadar gülerken görmemiştim. Sen farklısın ama kendine yediremiyor. Ailesinin bulduğu bir kıza aşık olabileceğini kendine yediremiyor. Sadece biraz birbirinize şans verin." dedi kolumu okşadı ve kalktı. Bende ayaklandım. Beril anne haklı olabilir miydi? Acaba beni farklı görüyor muydu? Özge ile bir farkım olmadığını kastederken intikam almak için miydi? Kindar biri olduğu konusunda haklı olduğunu biliyorum. Kalbimi kırmakta da usta... Beril anne merdivenlere yönelmişken ona seslendim.

"Akşama ne yemek istersin anne?" kafasını hafifçe bana çevirdi ve mavi gözleri ısındı.

"Çınar imambayıldıyı çok sever." dedi ve gülümseyerek yukarı çıktı. Buda ne demekti? Banane onun sevdiği yemekten...

Bir süre akşam ne yemek yapacağımı düşünürken birden elim patlıcanlara gitti. Bu çocuk gerçekten zoru seviyordu. İmambayıldı için gerekli olan malzemeleri çıkarırken Çınar'a yapmayı düşündüğüm eziyetler aklımda bir beliriyordu. Beril anne gitmeden hoşlanmadığı şeyler ve zayıf noktalarını öğrenmeliydim. Bir yerimi kesmemek için düşüncelerimi kafamdan attım ve patlıcanlara odaklandım. Yanına pilav kesinlikle harika olurdu. Pirinçleri ıslattım ve tatlı için kolları sıvadığım sırada telefonumun çalması ile salona doğru koştum ekrandaki ismi görmemle bütün kötü düşünceler buhar olup gitti.

İSTEMSİZDonde viven las historias. Descúbrelo ahora