2-Balayına Karıcığım, Balayına

4.4K 155 22
                                    

İLGİNİZİ ÇEKMESİ BENİ MUTLU EDİYOR... YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM :)))

MULTİMEDYA- ILGAZ

ŞARKI- THE LUMINEERS- STUBBORN LOVE

Can'ı görmemle yaşadığım şoku atlatıp boynuna sarılmam bir kaç saniyemi aldı.

Tanrım! Kokusunu bile özlemişim.

" Seni özledim" dedim hızlıca o ise hiç konuşmadan sadece sarıldı. Sanki konuşmak zaman kaybı gibiydi. Boşa harcayacak bir dakikamız bile yokmuş gibi.

Sonra gözleri yavaşça odayı taradı ve mavi gözlü kocamda durdu. Tuhaf bir durumdu kesinlikle çok tuhaf. Tanıştırma ihtiyacı duydum.

" Can bu Çınar ve Çınar bu da Can benim sevgilim" dedim çünkü Çınar'ı nasıl takdim edeceğimden emin olamadım.

" Yani senin kocan oluyor değil mi?" dedi Can işte onaylamam beklenen ama cevabından emin olamadığım bir soru daha.

" Saat 8'e kadar hayır" dedim gülümsemeye çalışarak ama odadaki tuhaf atmosfer hala hâkimiyetini koruyordu.

Çınar duruma el koyarak;

"Benim için sizin ilişkiniz sorun teşkil etmiyor Can, bizim Ilgaz'la tek ortak noktamız aynı evi paylaşmamız olacak ve ilişkiniz devam ettirebilirsiniz şu ankinden daha rahat bir şekilde" dedi ve Can'ın karşı çıkma seansı başladı.

"Eskisinden rahat filan olmayacak şimdi tanımadığım bir herifle aynı evde yaşayacak işin kötü yanı o da tanımıyor ve sen benden sana güvenmemi mi istiyorsun?" dedi ve sonuna kadar haklıydı.

"Bak istersem ona o evde her şeyi yapabilirim aklına gelecek her şeyi ama sevgilin umurumda bile değil açıkçası-dudaklarını yaladı ve beni baştan aşağı bir kere süzdü- benim için..." cümlesini bitiremeden yüzüne okkalı bir yumruk yemişti bile. Tabi Çınar da boş duracak biri değil gelişi güzel bir yumruk da o savurmuştu. Araya girmeye yeltendiğim sırada abim içeri daldı ve Can'ı yaka paça sürükledi ne kadar bağırıp çağırsam da bana engel olan bir çift el vardı.

"Bırak beni Çınar lütfen bırak bırak onu..." gözyaşlarım onun yüzünü görmemle kesildi o mükemmel dudaklarını yanından kırmızı bir yol iniyordu. Kısık bir çığlık attığımda şaşırarak bana baktı.

"Dudağın kanıyor düğün günü olacak şey değil" hızla çekmecelerimi karıştırdım ve peçeteyi buldum yavaşça yatakta yanına oturdum ve elimi dudağının üstüne götürdüm. Yüzünü hafif buruştursa da itiraz etmedi. Gözü gelinliğimdeydi belli bir yere kitlenmiş bakıyordu ve konuşmaya başladı.

"Üzgünüm" dedi. Baktığı yere bakınca oradaki gözle görülür kırmızılığı fark ettim.

" Yaralandığın için özür dilemen gerekmez Çınar ama ben özür dilerim bunu benim sevgili yaptı." dedim o ise yüzüne acıklı bir gülümseme yerleştirdi.

" Ben çok ileri gittim öyle konuşmam gerekirdi ve düğünümüzü de mahvettim. Berbat biriyim. "dedi.

Bu çocuğa kızamazdım ki! Tam konuşmak için ağzımı açmıştım ki abim içeri daldı.

"Bu piçin burada ne işi vardı Ilgaz ben sana bir daha onunla görüşmeyeceksin demedim mi? Kocana nasıl bir oros..." dediği anda Çınar lafını kesti.

"Birol abi bırak da karımın nasıl davranacağına ben karar veriyim kiminle görüşeceğine o artık benim" dedi. Bu benimseyici konuşması ne kadar sinirimi bozsa da abimin moraran yüzünü seyretmek paha biçilemezdi.

"Haklısın Çınar, ama yine de dikkat et bu kıza gerekirse..." dedi ve benim hıçkırıklarımla cümlesi ağzına tıkıldı.

"Ilgaz öyle demek istememiştim ben..." dedi abim elimi kaldırıp onu susturdum.

İSTEMSİZWhere stories live. Discover now