Bölüm 2.17

398 54 4
                                    

Ve sen benimle gelmeyi seçtin. Benzin ile ateş... Yanmadan kavuşur muyuz sanıyorsun?  

*****

When you came after me
Fire meet gasoline

*****

Cemre o an öyle kendinden emin ilerliyordu ki dışarıdan bakan biri onun ne yaptığını herkesten iyi bildiğini zannederdi. Tüm olasılıkları gözden geçirmiş, sonraki tüm adımları planlamış, başarıyı daha yola çıkmadan garantilemişti sanki.

Oysa bunların hiçbiri doğru değildi. Cemre Toprak'ın yanında yürürken kaygılarını delice sıktığı odun parçasından çıkarmaya çalışıyordu resmen. Gözü bir kez daha Toprak'ın beline gizlediği silaha kaydığında elinde olmadan yutkundu.

Ben bu gece senin düşündüğün adam değilim demişti Toprak ona

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

Ben bu gece senin düşündüğün adam değilim demişti Toprak ona. Sahiden de gözlerinde Cemre'nin daha önce hiç rastlamadığı bir karanlık vardı o an. Kendinden emin duruşu Cemre'ninki gibi sahte bir güç gösterisinden daha fazlasıydı, Cemre hissediyordu. Tüm hayatını alt üst eden adamı elleriyle saklandığı delikten çıkarmaya gidiyordu Toprak. Acısı dinmek, nefreti geçmek için intikam alacağı o ölümsüz anı bekler gibiydi.

Cemre kalbindeki korkuyu bastırmak için derin bir nefes aldı. Hayatı boyunca kimselere bir an bile zayıf görünmemişken tam da şu an ipleri elinden bırakamazdı. Hem o da kızgındı. Belki Toprak'tan bile daha öfkeliydi abisinin canına kasteden sıçana. O sıçan ki daha bu korkunç suçu işlemeye karar verdiği an başına gelecek her türlü kötülüğü hak etmişti.

Yine de... Gecenin bir yarısı dolu bir silahla bir katilin evini basmak... İşte bu Cemre için bile deliliğin sınırlarının zorlandığı anlardan biriydi.

"Dur."

Cemre Toprak'ın elini kolunda hissettiğinde neredeyse çığlık atacaktı. "Ne oldu?" derken sesinin titremesine engel olamamıştı. Toprak ağaçların ardından görünen tek katlı bir eve bakıyordu şimdi. Yüzü yırtıcı bir kedi gibi kasılmış, göz bebekleri kara bir leke gibi gözlerini ele geçirmişti.

"Burası mı?" diye fısıldadı Cemre. Cevabı bildiği halde Toprak'ın sesini duymaya ihtiyacı vardı, oysa çocuk başıyla onaylayıp yürümeye devam etmişti. Eli hala Cemre'nin kolunu tuttuğundan kızı da beraberinde sürüklüyordu. Bir ağaçtan ötekine geçerek olabildiğince açığa çıkmadan kulübeye yaklaşmışlardı ki Toprak bir anda Cemre'yi tutup kendine çekti.

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
BAHAR UYKUSUTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon