-4-

115 11 9
                                    

Buğra'dan

Sabah birinin yüzüme hayvan gibi vurması ile uyandım

Gözlerimi açamadan "Noluyor lan?" diye bağırdım.

Ve çilli olan kız bana ayna uzattı elinden çektim ve yüzüme baktım sonra da saçlarıma evet saçlarımda bir öğlen yemeği vardı

Şoka girmiş bir şekilde saçlarıma bakıyordum

Artik bu bir kan davası olmuştu çünkü en hassas noktama değinmişlerdi saçlarıma bi şeyler sürmüşlerdi ve gerçekten çok pis kokuyordu.

O kızların artık benden korkması gerekti.

👽👽👽

Berra'dan

Erva ile  Nilsu'nun bize kahvaltı hazırlamasını bekliyorduk Nilsu bize hep yemek hazırlardı o yüzden sürekli ona yalakalık yapardım.

Nilsu "Sofrayı hazırlayın lan sinekler" diye bağırdı

Hemen koşup boynuna sarıldım "Benim kuzum neler hazırlamış krep ve menemen mi yapmış ben seni yerim yerim oyşş" diye bebek gibi severken Erva beni dürtüp sofrayı işaret etti.

Bende onunla birlikte sofrayı kurmaya başladım
Erva mal mal sırıtıyordu acaba yine ne bok yemeyi düşünüyordu

Erva'ya "Gene ne düşünüyorsun tavşan beyinli?" diye sordum

Erva "Ya kızlar bugün bi dışarıya falan mı çıksak hava alsak etrafı falan dolaşsak " dedi

Nilsu "İyi olur evde oturup kıç büyütmeye gelmedik ya" diyerekten onayladı

Bende olumlu anlamda kafamı salladim

Nilsu'dan

Kızlarla sohbet ederek kahvaltı yaparken yukarıdan başında havlu ile  Buğra indi bize ölümcül bakışlar atıyordu açıkçası korkmuştum yani biraz ki bence korkunçtu

Kumandayı alıp televizyonu açtı ve koltuğa yaylandı gıcık ve sinir bir insan olmasam da o an zeytin çekirdeğini üstüne fırlatmak geldi ve ağzımdaki çekirdeği ona doğru firlattim tam çenesine denk gelmişti

İlk bi ya sabir çeker gibi oldu sonra da istifini bozmadan televizyon izlemeye devam etti en azından bi tepki vermesini beklerdim ama hic bir şey yapmadı

O anda telefonum çalmaya başladı ve mutfağa gidip telefonu açtım ve "Alo" dedim evet arayanın kim olduğuna bakmama gibi bir huyum vardı

Annemin sesi geldi "Kız hayırsız hiç aramiyorsun noldu birşey mi oldu yoksa" diyip kendini endişelendirmeye başladı aslında haklıydı sadece buraya vardığımda aramıştım

"Ya anne birşey olmadı iyiyim merak etme sadece karakolluk oldum ve galiba dolandırıldım " dedim

Annem  "Ne,nasıl,ne zaman,nerede?" diye kendini motora bağladı

Ben ise bütün herşeyi anlattım annem geri dönmemizde ısrar ederken ben bir sorun olmadığını söylüyordum annem geceleri kapıyı kilitleyip yatmami tembihlerken telefonu ablam Cansu'ya verdi
Üç kardeştik ve ben ortancaydım ablam ve bir de Göksu adında 15 yaşında ergen olan kız kardeşim vardı annemin isminizin sonunun -su ile bitmesi hakkinda bir takıntısı vardı garip bir kadındı

Annem başımdan gelenleri ablama anlatmış olmalı ki "Sen ne şanssız bir şeysin ya " diye bağırmıştı ablamla da biraz konuştuktan sonra telefonu kapattim ve arkami dönmemle Buğra'nın burnumun dibinde bitmesi bir oldu.

Ben ona "Ne dibimdesin be eşek poposu?" diye çemkirirken bana manasızca bakmaya devam ediyordu

Gözlerini benden çekip "Amacın ne?" diye  sordu bende "Bir amacım yok olmalı mi ki?" diye sordum soruya soruyla cevap veren bir yapım vardı galiba gerizekalıydım.

Kaşlarını çatarak bana baktı "Çocuk gibi oyun oynuyorsunuz " dedi

Bende kaşlarımı onun gibi  çatarak "Eğer oyundan çıkmak istiyorsan kapı orada " diye karşılık verdim

Göz devirerek mutfaktan sinirle çıktı arkasından bende çıktım kızlar bana merakla bakıyorlardı bende onlara sonra anlatırım gibi bir hareket yaptım ve anladılar ben anlattığımı anlamadım ama neyse

Enes de aşağı inerken bize sövüyordu ki benim pek güzel hazırladığım muhteşem kahvaltıyı görene dek hemen mutfaktan kendine bardak tabak ve çatal alarak sofraya oturdu.

"Ya biliyor musun Nilsucuğum sana aslında kanım çok kaynadı yani ipek ve güzellikte mastır yapmış saçlarıma yaptığınız işkencelere rağmen" deyip bana gülümsedi.

Bende ona gulümsemiştim Buğra gerizekalisini hic sevmesemde bu çocuğu sevmeye başlamıştım ki ayı gibi yiyene dek bana bile tas çıkarttırdı ayol bu ne?

Berra yanindaki Enes'e baktıkça midesi bulanıyordu çocuk kıtlıktan çıkmış gibi yiyordu ve çok iğrenç gözüküyordu.

Daha fazla bakamayarak sofradan kalktim ve odama çıktım telefonunu sarja takıp duşa girdim suyu ayarlayıp üstümdekileri çıkarttım kısa bir duşun ardından bornozuma sarılıp duştan çıktım giyinmek için elbise alıp kapımı kilitledim ve giysilerimi hemen giyip havluyla saçımı kurulamaya başladım ve saçlarımı yarı ıslak bir biçimde bıraktım  ve yatağıma yöneldim

Yatağımın üstünde bir zarf vardı daha alıp zarfı açamadan telefonuma bir mesaj geldi birkaçı Erva'dan ve reklam mesajıydı ama başka bir mesaj daha vardı  bilmediğim bir numaradandı ilk önce bir garip olsam da mesajı açtım ve aynen şöyle yazıyordu ;

05*********

"Mektuplaştığımız günleri umarım hala unutmamışsındır dimi Kırlangıcım?"
   
                        -Bölüm sonu-

Balık Olsam Vapur Çarpar ?Where stories live. Discover now