Bölüm 6

48.9K 2.3K 110
                                    

Lydya ellerini nereye koyacağını bulmaya çalışıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lydya ellerini nereye koyacağını bulmaya çalışıyordu. Az önce Gabriel'in söylediği sözlerle büyülenmişti genç kadın ve kocası onu şu anda öpüyordu. Gabriel kendini iyice kaybetmiş sadece istemeye başlamıştı. Kollarındaki minik, portakal çiçeği kokulu karısı genç adamı deli ediyordu adeta. O an birden aklına 'Lucas' geldi Gabriel'in ve anında kaşlarını çatıp dudaklarından ayrıldı genç kadının. İkisi de nefes nefese kalmış birbirlerine bakarken ilk konuşan Lydya oldu.

"Lordum ben yanlış bir şey mi yaptım?"dedi masumca genç kadın. Gabriel onu tekrar ve tekrar öpmek istiyordu. Ama o isim aklında yankılanıp dururken devam edemezdi."Gidelim Lydya"diyebildi sadece.Genç kadının üzerinden çekilip serbest bıraktı.Hızlıca ata bindi Gabriel. Lydya ise hala şaşkındı. Birden ne olmuştu? Yaslandığı ağaçtan sıyrıldı genç kadın.Üzerini sildi, toparladı. Ata doğru yürüdü ve hızlıca attaki yerini aldı.

Bu üçüncü öpücüğüydü. İlk üç öpücüğü kocasınındı. Ama en çok az önceki öpücüğü sevmişti genç kadın. Yavaşça Gabriel'in göğsüne yaslanmaya yeltenirken Gabriel iyice ondan uzaklaşmış birden attan inmiş, yürümeye başlamıştı. Lydya olanları anlayamıyordu.Ata sıkıca sarıldı ve atı okşamaya başladı genç kadın. Gabriel ise içinden kendine lanet okuyordu.Böyle giderse karısıyla bir hayata mahkum olacaktı.Hızlıca yürürken genç adam hemen arkasında onu izleyen bir çift gözden habersizdi.

✾ 

Lydya ateşin kenarında gece soğuğundan kurtulmak için oturuyordu. Ellerini ısıtıp gece soğuğundan kurtulsa da Gabriel'in soğukluğundan kurtulamıyordu genç kadın. Hafifçe kafasını kaldırdı ve karşında askere emir veren Gabriel'e baktı. Tanrım Gabriel yakışıklıydı. Mavi gözleri ve sarı saçları onu öyle çekici kılıyordu ki! Genç kadın bundan fazlaca etkileniyordu. Birden yanında birini hissetti ve gözlerini yan tarafa çevirdi."Leydim umarım doymuşsunuzdur"diyen askere baktı.Siyah saçlı koyu gözlere sahip bu beyefendiyi hatırlıyordu.Adını hatırlamaya çalıştı.Gabriel bugün ona seslenmişti.Sonunda aklına geldi o isim. "Teşekkür ederim Sir Colin. Fazlasıyla doydum."diyerek yanıtladı Lydya. Colin gamzesini çıkararak yanıtladı Lydya'yı.

"Kız kardeşiniz ile tanışma şerefine eriştim.Sizi çok seviyor"dedi Colin. O an Lucy'i nasıl özlediği geçiyordu kalbinden Colin'in. Keşke Lucy burada olsaydı ve geriye doğru giderek Colin'e çarpsaydı.En azından Colin o eşsiz kokuyu tekrar içine çekerbilirdi. Birden bu düşüncelerinden Lordunun sesi ile sıyrıldı Colin. "Colin."diyen ses sakindi. Colin ayağa kalktı ve Gabriel'i selamladı. Lydya'nın elini dudaklarına götürerek öptü."Tekrar görüşmek üzere Leydim"dedi ve yavaşça yanlarından ayrıldı.Acaba geri dönünce Lucy'i görebilecek miydi?

Gabriel askerlere yapılması gerekenleri anlattıktan sonra Lydya'nın bulunduğu tarafa yöneldi. Colin'i yanında bulmayı beklemiyordu.Üstelik Lydya ona gülmüş müydü?Hızlıca bedenini kavuran his ile yanlarına gitti. Colin Gabriel'i görünce gitmesi gerektiğini anlamış ve hemen gitmişti.Şimdi karısıyla baş başaydı genç adam. İkisi de ateşe bakıyor, ikisi de susuyordu. Lydya yavaşça Gabriel'e yaklaştı ve başını kocasının omzuna koydu. Gabriel o an içinin titrediğini hissetti.Neden birden heyecanlanmıştı genç adam? Lydya içindeki sesi dinledi ve kafasını hafifçe Gabriel'in omzuna dayadı.İçi huzurla dolmuştu genç kadının.Ve kocasının elini belinde hissettiğinde ne yapacağını bilemedi Lydya.

EsirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin