...

Avm'ye gelmiştik kırtasiyenin birine girdik. Bu sefer kamer'de indi bizimle beraber taşıncak eşyalar olacaktı listeye tekrar göz attığımda;

* 4 kareli 3 çizgili büyük boy defter
*2 tane orta boy (1 kareli, 1 çizgili) defter
* boya kalemi seti
* sulu boya
* pastel boya
* resim defteri
* her dersten olmak üzere soru bankası (sınıfına göre)
* cetvel seti (pergel gönye cetvel vb.)
* her derslerde konu tekrarı için küçük defter
*A4 kağıdı
*Dosya
* Eşofman takımı

not:defterler telsiz olacak

Soykıran KOLEJİ

okuyup bittikten sonra defter bölümünden alınacak defterleri aldım. Kalemleri görünce
''kalemlerden istediklerini al hadi '' dediğimde sevinçle örümcekli yumurtlayan kalem aldı. Tek kalemle olmıcyağı için sepetin içine renkli kalemler 3 çeşit basmaklı kalem kırmızı siyah uç silgi  ve renkli kalemlerden attım. sonrada listede olan şeyleri gördükçe sepetin içine attım en sonda Mehmet'in beğendiği çantayı alarak kasaya geçtik. Hepsi kasadan teker teker geçiyordu. Herşey bitince kredi kartımı uzattım sonrada şifreyi yazdım aldığımız şeyleri görvli poşetlere koyarken
''Kamer sen onalrı alıp arabaya koy bizde diğer alıncakalrı laıp geliyoruz. ''dedim tam bişey söyliycekti
''bu sefer kalmam avm'de ''dedim sonrada Mehmet ve annesi ile kırtasiyeden çıktık. Hemen karşıda olan adidas mağzasına girdik.
''abla kıyafet almak şartmı okul için''dediğinde gülümseyerek
''valla burda yazıyor''diyerek kağıdı ona verdim. 10-15 yaş grubunun olduğu reyona geçtiğimizde gözüme çarpan eşofmana baktım. Griy siyah karışımı üstü olan beyaz griy karışımı pantolonu olan bi takımdı. Mehmet'e gösterdiğimde gözü ışıldadı beğendiğini analyınca
''dene bakalım''dedim o kabine gitti bende ayakakbı seçerken
''kızım allah senden razı olsun oğlum ilk defa bu kadar mutlu ''dediğinde elime beyaz ayakakbıyı alarak kadına baktım
''herşey Mehmet için''dedim Mehmet kabineden çıkıp gelince elinde eşofman ile geldi
''noldu olmadı mı ''dediğimde
''oldu abla''dedi elinden aldım ve kasaya geçtik onlarıda ödedikten sonra Avm'den çıktık.

....

Mehmet ve annesini evine bırakmıştık sonrada Kamer beni evime bıraktıktan sonra gitmişti. bende buğünün ban verdiği yorgunluk ile yatağıma kendimi attım. Sonra oflayrak yerimden kalktım ve iç çamaşır dolabımdan yeni çamaşır cıkartım ve geceliklerim çıakrtarak banyoya girdim. Banyoda ki işlerimi hallederek üstümü giyinmeye başladım. Sade bi şort ile askılı bi üst giydim. Ardından saçlarımı taradım. sonra saçımı havluya hafif kuruladıktan sonra tekrar taradım. Saçlarımı kurutma makinesi ile kurutmazdım yanıyordu sonra Banyodan çıkarak kendimi direk yatağa attım. Telfona alarmı kurarak yanımda ki çekmecenin üstüne koydum ve kendimi uykuya bıraktım.

Gözlerimi güçlükle açtığımda saate baktım 06:45 di daha alarm çalmamıştı alarmdan önce kaltığım için kendime küfür ettim sonra yataktan kalkarak önce yatağımı topaldım sonra da banyoda ki işleimi hallederek kıyafet dolabına yöneldim. Elime gelen beyaz bisiklet yaka tişörtü giydim. Üzerine takım elbisemin çeketini giydik koyu lacivertdi altınada koyu laciert kumaş pantolon giydikten beyaz çantanın içine telefonum sarjım kulaklığım vb. eşyaları koyarak aşağıya indim ve kahvaltı yapmada garaja geçtim. Arabama bindim ve çalıştırarak süremye başladım. Radyonun on düğmesine basarak radyoyu açtım ve çıkan Mabel Matiz'in şarkısına eşlik ettim.

Yaşadık be tamam,
Anladıysak ne gam
Bir sofrada bin saf tutulmuş
Görmüyorsan devam

Ağlarım, gülerim
Aynı tas ve hamam
Adamım kaygan kanundur
Düşerim uyamam

Kalmasın bak elinde
Gönül bu yerme yerinde
Dedin ya dünya bir çölse duymaz
Sen ağla, su getir

Öyle kolaysa gel başımdan
Kaldır at sevdanı
Dertli saz bu, boşa çalınmaz
Çaldığın revamı

Satmam bu dertleri
Hem ağam hem paşam
Öğrenirim onunla kendimi Direnenler yaşar
Kalmasın bak elinde
Gönül bu yerme yerinde
Dedin ya dünya bir çölse duymaz
Sen ağla su getir

Şirkete geldiğimde arabadan indim. Saate baktığımda birazdan toplanntı olacağını farkettim. Şirkete girerek asansörü çağırdım ardından gelen asansöre binerek kendi katıma çıktım. Odama girmeden önce
''batuhan nerede''dedim sekretere oda ayağa kalkarak ''odasındalar'' dedi cevabı aldıktan sonra odama girip çantamı bıraktım. Sonra da odadan çıkarak bi üst kata çıktım. Batu'nun odasını çalmadan içeri girdim.
''patron sözleşme yüzünden gece eve gelmemişsin hazırladın mı ''dedim oda başını salladı telefonu çalığında açarak
''efendim ''dedi bi süre karşıyı dinledikten sonra ''toplantı odasına alın geliyoruz''diyerek kapattığında geldiklerini anladım.
''hadı bakalım gazamız mübarek olsun'' dedim Batu'da bana katıldığını belli edince kahkahalar eşliğinde benim katıma indik. Ben, Batu, benim sekreterim ve Batu'nun sekreteri son olarak avukat ile beraber toplantı odasının önüne geçtik önden Batu girdi ardından sekreterler ve en son astolist derler ya o yüzden ben girdim. Sonra da kapıyı kapatarak Batu'nun yanına geçtim. Karşımda Karan vardı. Onun yanında Barış ve Karan'ın sekreteri ile tanımadığım bi adam vardı. Barış'ın sekreteri yoktu sanırım ay tabi benden sorna kimi alırki diye ego kastım kendi kendime karşlılıklı tokalaştıktan sonra yerlerimize oturduk. Batu'nun ve şirketin avukatı olan Salim amca sözleşmeyi karşı tarfın avukat olarak tahmin ettiğim kişisine verdi avukat inceledikten sonra
''Barış bey sizin içinde sorun yoksa imzalay...'' derken kapının açılması ile kapıya baktım içeri biri girince sima tanıdık geldi
''heh şirketin bir diğer ortağıda geldi''diyen Karan'a döndüm yüzünün güldüğünü gördüğüm
''geç kaldıpım için özür dilerim''diyen kıza herkes dönünce

''yok artık''

Sözümü tutmusumdur umarim bu hafta içinde iki bölüm geldi. Diğer bölüm yolda bitanelerim umarim begenmissinizdir sizleri seviyorum 😘😘😘

KARANLIĞIN MELODİSİ Where stories live. Discover now