KARANLIĞIN MELODİSİ

K.M. 10.Bölüm

"Sen bir cekirgesin...ajansin"

Yoktu hiçbir yerde kilitli yerlere kadar baktim yok yok yok Ezgi'den baskasi buna cüret edemez Tabi Soykiran holdingin mirascilarindan biri nede olsa. Bir hışımla odadan çıkıp kapıyı sertçe kapattım. Herkesin gözü üzerime dikildi. Kapıyı çalmadan Barış'ın odasına daldım
"Hayırdır ortak ne bu şiddet bu celal"dedi lafi uzatmadan söze girdim "senin o sürtük sevgilin hırsız çıktı içimizde ajan varmış" dedim Barış anlamamış gözler ile bana bakıyordu "Ezgi'den bahsediyorum lan" diye çıkıştım.
"Karan yeter kardeşim derdin ne bu kızla Ezgi benim sevgilim degil kızın ne ayıbıni gördün de ikide bir sürtük diyorsun ve ayrıca ne hırsızı ne ajani" diye uzun bir cümle kurdu başlarım sevgilim degilinede ayibinada
"Lan oğlum gizli bir belge vardı Soykiran holding ile ilgili yok ortada" dedim
"Karan Ezgi evde ayağı burkuldu biliyorsun"dedi
"Barış bugün buraya gelip beni sormuş biz dışardayken" dedim Barış kısa süreli düşünceye girmişti.
"Ezgi nin Soykiran"lilar ile ne alâkası var" diye soru yöneltti ah be saf kardeşim kimseyi araştırmadan işe alirsan tabi
"Lan oğlum Ezgi SOYKIRAN" dedim soy ismini bastirarak o ise "soyad benzerliginden tahmin ettiğim şeyi düşünmüyorsun demi.. ya da düşünüyorsun"dedi ilk başta şüphelenip arastirdigim icin artik emindim.
"Araştırdım Engin Soykiran'in yeğeni yani Levent Soykiran'ında kızı "  dediğimde ufak çaplı tekrar bir suskunluk yaşadı Barış
"Ezgi'yi arıyorum tamam " dedi ve telefonundan bir kaç tuşa basarak kulağına götürdü.

"Ezgi hemen buraya gel" diyerek karşı tarafa bağırdı ve kulağından indirerek kapattı iyi çıkıştı Barış zor sinirlenir tersi acayip kötüdür ama Kapıdan çıkarak "Arda!" Diye bağırdım iki dakika sonra soluk soluğa gelen Arda "Buyrun Karan bey" dedi
"Bana bugün ki benim odamin önünde ki kamera kayıtlarını getir hemde hemen" dedim ve kendi odama girdim.

....

Bir saat geçmişti önümüzde kamera kayıtları vardı "Arda başlat" diyerek emir verdim. Video başlayınca Ezgi'ye baktim endişe yoktu Barış endişeliydi hemde baya. Pür dikkat videoya baktım her ayrıntıya dikkat ediyordum.
Sabah iş başından beri olan kamera kayitlarini hâlâ izliyoruz Ezgi odamın önünden dahi geçmemiş biz Barış ile çıktıktan sonra "durdur" dedim aniden biryer dikkatimi çekmişti "geri alsana görüntüleri" diye emir verdim ve tekrar pür dikkat kapının oraya baktım ufacik bir detay dün ki kayıtlar konulmuş bugun ki kayitlarin ufak biryerine dün kapimda ki kol kırıldığı için değiştirilmişti kapıdaki kolda renk farki var ve dün Ezgi olmadığı için bunu bilmiyor dikkat etmemis olmalı kanitliycam bunu

"Sen çık Arda " dedim ve kamera kayidini durdurttum
"Ezgi kapının önünden dahi geçmemiş Karan" diye tislayan Barış'a bıyık altı bir güldüm
"Kamera kayitlarini ne ara sildin ne ara dün ki kayıtlar dan bir bölümünü buraya aktardin bilmiyorum fakat bulucam" diyerek sert bir şekilde konuştum.
"Ne saçmaliyorsun be sen bi mesele  oldu 10 dakikalik gelip çıktım odana dahi girmedim ne çalındı onu bile söylemiyorsun " diye cirlayan Ezgi çok güzel rol yapıyordu
"Belge dosya sen bilirsin ne dosyasi olduğunu " diyerek odadan çıktım.
"Özgür odama gel " diyerek kendi odama geçtim. "Buyrun Karan Bey " dedi bende hemen söze girdim " bugün ki kayitlarin bir kısmı silinmis onu geri getirmen gerekli" dedim Özgür de onayladı başıyla bende çıkmasını söyleyince çıktı bulucaktim kanit bulucaktim.

EZGI'NIN AĞZINDAN

Ne kadar aşağılık biri benim bir belge çaldığı mı düşünür Barış ben oraya gittigimde "Soykiran lilarin mirascisi olduğunu bilmiyordum" dedi oda şüphelendi ne dosyasi olabilirdi düşünüyordum
-kızım düşün sence ne olabilir- iç sesimin nadir konuştuğu anlar tabi ya sabah Batu'ya bi dosya gelmişti o dosya degil ama odada biriyle konusurlarken demişti "o dosyayi al ordan" diye o olabilir mi  bunu öğrenme nin tek yolu eve gitmek son gazla eve sürmeye başladım.