K.M. 5.BÖLÜM

2.4K 88 0
                                    


Karan yanımıza geldiğinde ilk Batu'ya baktı sonrasında bana dönüp "Ezgi hanım hatırlatırsam önemli bir toplantınız vardı barış bey sizi toplantı odasında bekliyor." dedi olay beklediğim gibi sonuçlanmadığı için eve gidince bir şükür namazı kılmayı aklıma yazdım yanlız o toplantı 1 saat sonra değilmiydi yav...

"Saolun karan bey haber verdiğiniz için " o saolun altında yatanlar aslında şunlar (beter ol inşallah geber emi) Batuya dönüp "Teşekkürler Batucum bıraktığın için."dedim o da ilk önce karan'a bakıp çarpık bir gülüşle bana döndü "Ne demek prenses her zaman."diyip eğildi ve yanağımı öpüp güneş gözlüğünü takarak arabasına bindi camı açıp gaza köklendi ve elini dışarı çıkardı adam havalı abi .Evet şimdi  düşün bakalım ezgi napacan karan sorarsa ne diyecen kuzenim desen yanıyon başka bir şey desen gine yanıyon en iyisi ben yavaştan kaçıyım.

Hem onun bana özel hayatımla bir şey sorma hakkı yok bile niye cevap veriyom ki ? Yavaşça yanından geçip ilerliyecekken güçlü bir el tarafından tutulup geri çekilmemle ensemden kulağıma doğru çıkan bir nefes hissettim kulağıma gelince duraksayıp derin bir nefes aldı ve konuşmak için dudaklarını araladı bunu hissediyordum çünkü dudakları kulağımın hemen altına değiyordu -madem kendine zengin bir sevgili buldun o zaman sürtüklük yapma ve barışın peşini bırak.What dedin gülüm?neyin kafasını yaşıyor bu ya beni kendi sevgilisiyle mi karıştırıyor bu adam? Bendekide akıl işte niye adam diyorsam?bundan Adam değil anca Madam olur.ben olayın şokuyla bir şey diyemezken o önden ilerleyip uzun bacaklarıyla beni gerisinde bıraktı bende hızlı adımlarla arkasından ilerleyip yetiştiğimde kolunu tuttum ve o bana daha tam dönmemişken güçlü bir tokat attım kafası tokatın etkisiyle hafif yana savrulurken çatık kaşlarla ona bakıyordum o da bana aynı şekilde çatık kaşlarıyla döndüğünde daha fazla tutamadım kendimi ve konuşmaya başladım -ya sen beni kimle karıştırıyosun be sen neyin kafasını yaşıyon.Ben senin o Sürtük sevgilin e benzemem olum millete yavşayım.Anladın mı? Herkesi onla karıştırma yanımdaki her arkadaşımı gördüğünde bu muameleyi bana yapamazsın hem bir benim barış beyden uzak durmam gerekmez çünkü o benim sadece ve sadece patronum ama merak etme ben de alev gibi patronuma yavşayıp sonrasında onu sevgilim yapıp işten çıkmam ben buraya sadece çalışmak ve para kazanmak için geliyorum  iki benim özel hayatım seni ilgilendirmez.Dedim ve sinirle yanından geçip ilerledim şirkete girdiğimde kendimi boş asansöre attım ve sinirle gözümden bir damla yaş düştü en sinir olduğum huyum buydu işte sinirlenince mutlu olunca üzülünce dayanamaz ağlardım gözümdeki yaşı hızla silip 32.kata bastım yanlız ben bastıktan biraz sonra 2.kata basılmıştı oflayıp beklemeye başladım bu nasıl bi kattır ya git git bitmiyooo dediğimde asansör durdu hızlı gittiğini zannedip sevinçle kapı açıldığında tam çıkacakken Karanı gormemle yüzümdeki gülümsemenin yerini alan şet ise çatık kaslar ve huysuz bi yüz ifadesi beni kolumdan tutup asansörün köşesine ittirdiğinde acıyla hafif yüzümü buruşturdum Karan yaklaşıp kolumu tuttu ve sıkmaya başladı allah aşkına bu çocuk benim kolumdan ne istiyodu? kolumu öyle bir sıktıkı moraracağına emin olabilirdim  (gerizekali sen ezgisin ne emini?)diyen iç sesimin ağzına görünmez bir fermuar çekip ağzını kapattim ve konuma döndüm.Kolumu sıkmaya devam edince ne yüzümü buruşturdum ne de bırakmasını söyledim ondan hiç bir şey istemiyecektim "bir daha bana sakın tokat atmaya kalkışma yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim"ay gerçekten çok korktum yani bu kendini ne sanıyordu ya kaşlarımı düzeltip yüzüme bilmiş bir tavır yerleştirerek konuşmaya basladim"napacaksın hı napacaksın beni işten mi atıcaksın o zaman hiç durma ha yok bir şerefsizlik daha yapıp bir kadına el mi kaldıracaksın hadi hadi durmasana ben alıştım artık senin şerefsizliklerine hiç durma  " dedim ve çatık kaşlarımı dahada çattım ve elimi kaldırıp yüzüne bir tokat daha attım ve "hadi bakalım el mi yaman bey mi yaman ?"attığım tokatla yüzü hafif yana savruldu asansör durduğunda kolumu hızla bırakıp asansörden hızlı adımlarla çıktı bende nefesimi tutup asansörden çıktım ve odama koşar adımlarla ilerleyip kapıyı açıp içeri girdim kapıyı kapatıp yaslandım ve ağlamaya başladım bu muamele bana ağır gelmişti

KARANLIĞIN MELODİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin