Meliha Üveys

39 3 1
                                    

Bismillah billah,

Bundan üç yıl önceydi, çok zor bir dönemden geçmiştim. Kayıp gibiydim, o kadar çok mutsuzdum ki mutsuzluğumu hiçbir şey dindiremiyordu. Haliyle bu mutsuzluk, başka şeylere de kapı açtı. Mutsuzluğun yanına korkuda eklendi. Siz her gece olduğunda korkmak nedir bilir misiniz? Ve kafanızı yorgana çekmekten kaliteli bir uyku uyuyamamak ne kadar kötü birşeydi. İşte öyle bir zamanda ben tanıştım zikirle, çeksem ne kaybedersin ki dedim kendime ve benim hikayem böyle başladı. Zikri çektikçe korkularım azaldı ve kayboldu. Korkular yerini huzura bıraktı, adım adım bana hazırlanan yolda ilerlemeye başladım. Bilemezdim ki küçücük, annesinin bile böcek muamelesi yaptı bana, Rabbimin en büyük zenginlikleri hazırladığını. Annem varken annesiz büyüdüm. Hep bunun eksikliğini hissettim, ailem parçalanmıştı, birlikteler ama birlikte değillerdi. Her daim azap gibiydi onlar ile olmak. Annemin her sözü yakardı beni. Cahillik bu ya ben de her seferinde üzülür ağlardım. Bir gün yine kalbim kırılmışken Rabbim buna dayanamayıp, Abdülkadir Geylani hazretleri ile yardım gönderdi. O günden beri annem bana pek zarar veremiyor. Vermeye çalışsa bile bunu ben hissetmiyorum artık, Allahın nazı ve cilvesi diyerek atlatıyorum çok şükür. Evliyalardan bir haber yaşarken onlar ile içiçe yaşamaya başladım, sevmiyordum sevilmedim ki bileyim derken, Allah'ın aslında bizleri ne kadar çok sevdiğini, bizlere ne kadar güzel planlar hazırladığını öğrenmeye başladım babam sayesinde. Babam derken Muharrem babamı kastediyorum, belki ailem zahirde benden kopuk, ama Allah öyle bir aile verdi ki bana iki cihana bedel. Sevgi ile dolup taşıyorum hamdolsun. Allah'ın lütufları o kadar çok ki üzerimde yazsam inanın sayfalar ve zaman yetersiz kalır. Her an onun sevgisinin üzerimizde olduğunu hissetmek o kadar güzel ki. Bu ara çok yoğun çalışıyorum, gece gündüz derler ya nefes almadan çalışıyorum dünyalık için. Kalan vakitlerde de ben de kalan bir kaç öğrenciye yardımcı olmaya çabalıyorum. Haliyle zikirden geri kalmış hissediyorum kendimi, Allah'ına sevgisini çok layık olamadığım için beni az sevdiğini düşünüyordum bu aralar. Bizim orada bir pazar var, ellerim kollarım dolu okuldan çıktıktan sonra oraya gittim, oradan da sebze meyve aldım eve döndüm. Oturduğum sitenin kapısı otomatik olduğu için anahtarı da otomatik. Ben de anahtar çantanın derinliklerinde olduğu için elindeki poşetleri bir türlü bırakamıyordum, bazen denk gelirsem birileri çıkarken ya da girerken ben de giriyordum hemencecik. İçimden dedim ki kapı kapalı, Allah'ım bugün beni sevmiyorsun galiba kapı kapalı dedim. O anda yanımda bir kadın belirdi, kapıyı benim için açtı Allah'ın sevgili kuluymuşsunuz, sizi gördüm yardım etmek istedim dedi. Bir kere daha aşık oldum ben O Allah'a. O vazgeçmezken bizden ben başımı koymaz mıyım yoluna

Zikirde her işiniz kolaylaştırılır derdi babam da inanamazdım. Emek verdiğim Kpss sınavında şekerim düştüğü için uyuyakaldım. Daha doğrusu o alem uyuttu beni. Çok ağladım sınav sonunda. Babam dedi ki kızım teslim ol, sana yardım gelecek. O alem hatta senin yerine işaretleyecektir merak etme demişti. Şimdi Atandım çok şükür, Rabbim devlet aracılığı ile bir rızk kapısı açtı bana. Şunu öğrendim ki sen o aleme hizmet edersen o alemde dünyalık neyin varsa hallediyor.


Kelamlar, bir rüya görmüştüm de öğretmenim bana Nun olacaksın demişti. Hatta canım Burağımda ayna olmuştu, bilememiştik neyin ne olacagını. Bir gün dendi ki bırak süpürge yapmayı da yaz artık, kalemi elime aldım, işittim ve itaat ettim diyerekten yazmaya başladım. İşte o anda başlamıştı kelam derslerimiz. Yazdığımı okuduktan sonra elimdekini fırlatmıştım korkudan, bunları yazan ben değildim. Ki ben gerçekten hiç şiir yazamam, Üniversitede iken Şiir inceleme ve yazma dersinden kalmıştım o derece kötüyüm

Bunları yazmak inanın çok zor, çok utanıyorum. evimin içine her zaman yağmur yağar, İyi bir şey yaptığım da ya da bir hata yaptığımda da hemen ışıl ışıl belirirler ki tövbe ya da şükür etmeyi hatırlayayım.

Size nasıl korunduğumu da anlatmak istiyorum. Eşimle Afyon'a giderken, Eşim bir ara direksiyonda uykuya dalmış. Ben zaten ona yarım saat uyuyacağımı söylemiştim. Bir şey beni sarsarak uyandırdı deprem oluyor sandım bir an, eşimi uyurken görünce hemen sarstım uyandırdım. İşte uyku ile uyanıklık arasında geçirdiğim dakikalar da bana şu söylendi. Allah'ın kalesindesin, korunuyorsun. Geçen gece çay yapmıştım, çaydanlıkta değilde ketılda demlemiştim. Ben kettle'ı açık unutmuşum. Üstüne üstlük telefonumda kaybolmuştu, telefonum kaybolduğu için erken uyanamam diye bir öğretmen arkadaşın evinde kaldım. İki gün sonra eve döndüm, Eve girince bir baktım ki kettle açık ama içine koydum sudan gram eksilmemişti

Üveys isen Kıldığın namazın tadı hiçbir şeyde yok, tuttuğun oruç 1 saat gibi, çok ağır hastalığın mı var anlamıyorsun bile, imtihanların mı var, akıp geçiyor. Arkadaşların mı var hayırsız mı? Onlar gidiyor yerine kardeş gibiler geliyor. Öğretmen mi öğretmenlerin en güzelleri veriliyor, bu dünyada yaşayan bir Pir gördük bu bile ne büyük bir lütüf. Her anımız şükre bedel, gösterene bildirene hamdolsun. Arada bazen beşer şaşar olaraktan fireler versekte. Rabbim bunları idrakten zerre gafil bırakmasın bizi.

Üveyslerin Kaleminden ✏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin