Gülbeyaz Üveys

64 5 2
                                    

Bismillah Billah

Eşhedü Enla İlahe İllallah ve Eşhedü Enne Muhammeden Abdühü ve Resulühü

Allah'ım kalbimdeki ve dilimdeki bağı çözer misin ? Tefekkürümü kolay ve mübarek eyler

misin, benden konuşan Sen Olur musun ? Allahım Hikmet eyler misin ? Sevgili Peygamberim,

Sultanlarımız himmet eyler misiniz ?

Hamd Olsun Alemlerin Rabbi Olan Allah'ımıza, Alemlerin Rabbi Olan Allahıma Hamd Olsun.

Salatü Selam Olsun Şanlı Peygamberimize, yüce Alisine, Ehli Beytine, Ashabına ve tüm

sevdiklerine, Hz. Hızır Asa, sevdiği evliyalara, Veysel Karane Pirimize ve manadaki tüm

Sultanlarımıza ezelden ebede daim olsun İnşallah

ZİKİRDE YAŞADIĞIMIZ LÜTUFLAR

Zikri ilk duyduğumda bir Üveys arkadaşımdan, gönlümde sıcacık bir yakınlık hissederek, daha

önce yaptığım dua ve tesbihlerin sistemli olacağını ve Rabbi Anmaya başlayacağıma

sevinmiştim. Zikir ile ilgili siteyi okurken, zikirde yaşananları dinlerken ellerimin çok güzel

koktuğunu hissettim. Sitede kokular ile ilgili bilgiyi okuyup, yaşananları dinledikçe yüreğim

çoşuyordu ve başlamaya karar vererek ilk zikrimi yaptığım sabah bir rüya gördüm.

Rüyamda Boğaz köprüsünün ayakları üzerinde duruyor, boğazı ve köprüyü seyrediyordum ve

köprünün üzerindeki kırmızı ışıkların yanıp söndüğünü görüyordum. Vesena öğretmenim

rüyamı yorumlarken, Rabbin sevgisinin yolunda olduğumuzu hissederken gönül yaşlarıma

engel olamıyordum.

Birkaç gün sonra, aşık olduğum Şems Hazretleri rüyama girmişti. ŞEMSS diyerek uyanmıştım.

Birkaç hafta sonra Mevlana Hazretlerini Şems Hz  ne etme şiirini okurken dinlemiştim

rüyamda, ikinci öğretmenimin Mevlana Hz. olmuştu.

Yıllardır hayatıma hakim olan hızlı iş hayatının getirdiği stres yavaş yavaş azalıyordu, huzur

vardı çünkü. Yıllardır, olması gereken müslüman bir kul gibi davranmaya çalıştığım halde,

ancak ruhumun daraldığı zamanlarda yaptığım ibadet ve dualarımdan alamadığım huzuru,

lezzeti, gittikçe artan hevesi daha fazla hissetmeye başlamıştım. Zikir öncesi yaşadığım

paniğim, reflü hastalığım, ölüm korkum da kalmamıştı.

Muharrem Hocamın sohbetlerini tekrar tekrar dinleyip, senelerin açlığını gidermeye çalışıp,

Rabbin yolunu ararken, nasıl büyük bir lütfun içinde olduğumuzu idrak etmeye uğraşıyordum.

Cennet köşelerinden şelalelerin bahçelerin gösterildiği rüyalara, Veysel Karane Pirimizin

kahve kokuları içinde, zikir kitapçığımızın arkasındaki fotoğrafın aynısı olarak gösterilmesine

kadar her günümüz lütuflarla geçiyordu.

Bir akşam işten geldiğimde salonumun duvarında parlak izleri gördüğümde de aslında bu

dünyaya ait olmayan lütufla karşılaştığımı söylüyordu gönlüm fakat yine fiziksel koşulları

kontrol ediyordum. İzleri kokladığımda ekmek, tahin koktuğunu farkedince Somuncu

Babamızın sevgilerini getirdiğini söylemişti Muharrem Hocamız. Sabaha kadar ağlamış nasıl

bir kutlu ve Aşk dolu yolda olduğumuza Şükür ve Hamd etmeye ne idrakim ne de kelimelerim

yetmiyordu.

Korkarak kıldığım ve her zaman da kılamadığımı namazlarım zikre ilk başladığım günden

itibaren şükürler olsun Sevgili ile buluşma zamanlarıydı. Kalp huzurumuzu öğretmişti Rabbim.

Zikirsiz geçen yıllarımız kayıptı. Rabbimiz sonsuz mağfiretini bildirmişti, geçmişe bakma

önüne bak !

Her rüyamız salih olmaya başlamış, lütuflarla, müjdelerle doluydu. Marifet yolunda Rabbimiz

yaptığımız her ibadeti, zikri, infakı mukafatlarla bildiriyordu.

Zikir öncesinde, Allahim sana gelen yolları bana aç, iyi insanlarla karşılaştır, beni doğru yola

ilet yakarışlarımı, dualarımı kabul etmişti. Cennetine nail eylediğin kullarından eyle diye

başlayan dualarımız da değişmişti. Cenneti Rabbimize hediye edip, Cemalini gören

kullarından eyle demeye başlamıştık. Cemal görmeyi istemeyi öğrenmiştik. Cenneti değil,

Cenneti Yaratanı istemeyi öğretmişti bize zikir. Rabbimiz.

Manadaki öğretmenlerimizin sayıları artmıştı; Şems Tebrizi, Mevlana Hz, Somuncu Baba,

Veysel Karane, Ahmet Bican Yazıcıoğlu, Hacı Bayram Veli, Beyazıtı Bestami, Şahı Nakşibendi,

Yunus Emre, Tapduk Emre, Hz. Ali, İbnül Arabi, Çoban Dede, Gül Baba.. öğretmenlerim

olmuştu. Kevser İlminin ve Öğretmenliği zikre girdikten altı ay sonra Rabbim nasip etti Hamd

Olsun. Her imtihanda Rabbimiz teslimiyeti öğretti, kolaylık sağladı, lütuflarla öğretti Hamd

Olsun.

Lütuf dolu rüyalar, rüyalardaki müjdeler, manadaki aşık olduğumuz Sultanlarımızın

öğretmenlikleri, rahatsızlıklarımızın alınması, huzur, tecelliler, yakazalar,.. tüm yaşadıklarımız

ve aldığımız ilim derslerini zikir öncesi rüyamda görsem inanmazdım. Yaşatan, öğreten

Rabbimize ilminin ağırlığınca Hamd Olsun.

Muharrem Öğretmenimize Üveyslik Öğretmenliğinin verilmesi, Rabbimin bize öğretmen

eylemesi, aşkı öğretmesi, aşık eylemesi, Allah'ın korkulacak bir Yaradan değil, aşık olunacak,

çok seven ve sevilen bir Allah olduğunu öğretmesi lütuf değil de nedir ?

Çocukluğumuzdan beri okuduğumuz Evliyaların, Velilerin o hayran olduğumuz fakat onların

Veli olmasından kaynaklı olduğunu düşündüğümüz, aşk dolu hayatlarını bizlere yaşatan Yüce

Yaradanımıza yarattıklarının adedince Hamd Olsun.

Adının dilimizde,  aşkının gönlümüzde olmasına izin veren,  marifette  aslında her daim

gönlümüzde bulunduğunu, kendi gücüne teslim olan kuluna gücünün kudretinin güzelliklerini

yaşatan, öğreten, gösteren Rabbimize arşın ağırlığınca, ilminin ağırlığınca, yarattıklarının ve

yaratacaklarının adedince Hamdü Senalar Olsun.

ALLAHIN  SONSUZ ADALETİ, SEVGİSİ, BEDİ SANATI, SAYAMADIĞIMIZ  EKSİKSİZ  SIFATLARI İLE,

ÜVEYSLERİ  AKIL İLE KENDİSİNİ BULDURMASI,  BU DÜNYAYA SEVMEYE VE SEVDİRMEYE

YOLLAMASI, ZİKRETTİRMESİ  EN BÜYÜK LÜTUFTUR.

Üveyslerin Kaleminden ✏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin