*16. bölüm*

9.8K 894 121
                                    

Yusuf'un gözleri bir gizli bahçe,
yağmur yemiş gül vurgunu ,
bir yasak kent surları kuvvetli,
bir iç şehir kapıları kilitli...
Yusuf'un gözleri zindan nedir bilmeyen Züleyha'nın zindanı,
Yusuf'un gözleri Züleyha'nın zindanında gün başlangıcı ..






🍃~NİGÂH-I GAZAB... 🍃







-Yürü !'

Gecenin soğuk ayazında , soyadı gibi kara'ca olan gözleri ateşler saçarak Hümeyra'nın kolundan tutmuş , bahçede peşisıra yürümeye zorluyordu Aras bey . Cem'in villasının her yerine , hatta her deliğine eli silahlı adamları girmiş , Cem ve yanındaki birkaç korumayla çatışmış ama Cem'i ellerinden kaçırmışlardı . Ellerinde tek kalan şey ise , ona bu kazığı atan , depolarına baskın verip adamlarının canını alan o şerefsizin evlenmek üzere olduğu kızdı .

-Bırak ! Nolur bırak beni !'

Aras tüm sinirini ondan çıkarmak istercesine kolunu kavrayıp çekiştirirken , Hümeyra'nın yakarışlarını ve hıçkırıklarını duymazdan geliyordu . Genç kız ise üzerindeki gelinliğin etekleri yarıya kadar çamur olmuş , ıslak ve soğuk çimlerin üzerine basan çıplak ayaklarını artık hissedemez hale gelmişti . Ama şuan tek derdi üzeri tüllerle kaplı bu gelinlik ve açık olan saçlarıyla yabancı adamların arasında olmasıydı . Aylardır o odada Cem'in her türlü işkencesine ragmen örtüsünün altına gizlemeyi başarmıştı , ama şimdi neydi bu başına gelenler ?

-Bırak nolur !'dedi Hümeyra hala yürümemek için direnç göstermesine ragmen Aras tarafından sürüklenerek . 'Ben size bişey yapmadım ! Allah aşkına bırak ! '

Genç kızın her kelimesini duymazdan gelen Aras bu defa son cümleyi duyar duymaz aniden durdu . Hümeyra'nın kolunu kavramış bulunan eli sıkılaşırken , hızla arkasını döndü ve boştaki elini genç kızın boğazına yapıştırıp yüzlerini yaklaştırdı . Gece kadar kara olan gözleri adeta dışarıya kıvılcımlarını sıçratıp tüm dünyayı yakacak vaziyetteydi .

-Allah aşkı öyle mi ?'dedi Hümeyra'nın nefesini keserken . Elini tüm gücüyle sıkıyordu ama bir yandan da bırakması gerektiğini kendine telkin ediyordu . 'Allah aşkı ... Hangi Allah ! Lan sizin gibiler bilirmi Allah'ı ?! '

Hümeyra'nın nefesi boğazındaki el tarafından kesilmeye devam ederken gözlerinden hızla süzülmeye devam ediyordu sel olan gözyaşları . Gözlerindeki görüntüler karışmaya başlamış , ve kulağında Aras'ın değil Emir'in sesi yankılanıyordu . Sanki ölüme gidiyor gibiydi .. Emir gibi görünen azraile ..


'Hümeyram ... Senin saçların benim mücevherlerim .. Gizle onları ..'

Genç kızın yüzü nefessizlikten morarmaya başladığında sinirinin onu ele geçirdiğini farkedip hızla çekti ellerini Aras . Hümeyra sendeleyip öksürmeye başladığında ise ellerini siyah saçlarına daldırıp hırsla çekiştirdi .

-Ne suçları vardı lan o depodaki elemanların ! Her birinin ailesi vardı ! Ama senin kocan olacak olan o it acımadan hepsini katletti ! Şimdi hangi Allah'ın adına yalvarıyorsun bana ! Siz Allah'a inanıyor musunuz da aşkına talipsiniz lan !'

Hümeyra ellerini boğazına tutup öksürmeye devam ederken Aras yanına gelen adamı görüp sustu . Ve elindeki tabancayı Hümeyra'ya doğru salladı .

-Alın bu kızı yalıya götürün . En güvenli yer orası . O Cem şerefsizi elbet gelecektir nişanlısını almaya . Onu istiyorum Davut ! Beni duydun değilmi ? O şerefsiz p**'i istiyorum !'

Göklerdeki Nikah (Tamamlandı) Where stories live. Discover now