48 Hours: 'Final İncelemesi'

343 80 55
                                    

Bu yazarın yazdığı not tarzı bir bölüm. Bazı cevapsız kalan sorulara da cevap veriyor. Bundan sonra bir de analiz bölümü olacak, orada daha detaylı öğreneceksiniz her şeyi. Keyifli okumalar~

***

Yaklaşık 60,000 kelime (çince olarak) ve 48 saat, herkesin içinde bir yerlerde bir Hamlet yaşıyor, sizinki neye benziyor?

Evet, okuduğunuz her şey doğruydu, illüzyon yok, zihinsel hasar yok, kasıtlı tutarsızlıklar yok. Sürpriz parti ve Chen ile Xiumin'in saklanması olayı doğruydu; hâlâ hayattalar mı yoksa o trambolin en başında olması gereken yerinden hareket mi ettirildi diye merak ediyorsanız , bunu merhum Bay Zheng'e sorabilirsiniz. (Bacım dalga mı geçiyorsun? 😒)

Olaya bunu planlayanlar tarafından bakılırsa, bu mükemmel bir finaldi, başarılı bir şekilde sürpriz parti olayını, kanun ve adaletten kaçmak için kullanıp, 12 kişinin kaçırılması durumu da dahil olmak üzere tüm suçu tek bir kişinin üzerine yıktılar.

Olayın başındaki katil, yaşayan kişileri ölümün elini kullanarak katletmiş ve sonra tekrar, yaşayan insanları diğer yaşayanları öldürmek için kullanmıştı çünkü ne olursa olsun, ilk ölen kişi artık yaşamadığı için gerçeği ortaya çıkaramazdı.

Başlangıçta sıcak ve tatlı bir parti planı vardı ortada, ancak yolun ortasındaki ani rota değişimi ve üyelerin arasındaki kaybolan bağ sebebiyle, final o güzel partiye ulaşamadı.

Bekleyin; unutmayın ki yalnızca ben ve siz asıl gerçeği biliyoruz. Hikâyede Kris, asıl gerçeği bilmiyordu, tüm hayatı boyunca bu olanların hepsinin 1 Nisan şakası olduğunu düşünecekti.

Dahi seviyesinde zeki olan hiçbir üye yoktu.

Aşağı kata inen Kim Junmyeon, muhtemelen, bodrum katından gelen sesleri duyduğu sırada, evin içinde olduğunu düşündüğü o hayali kameraya yakalanmak istemediği için şapka takmıştı. Baekhyun'un kendini görüp çığlık attığını duyduğunda, elindeki tornavidayı dudaklarına değdirerek ona sessiz olmasını fısıldarken, onun kendisini zararlı biri olarak düşünmesi en son beklediği şeydi.

Baekhyun düşüncelerini düzene sokamadı; eğer odanızdan çıkıp tuvalete doğru yürürken, buzdolabının yanında elinde bir tornavida ve çakmak ışığı ile dikilen şapkalı biri görseydiniz, umutsuz bir şekilde oradan kaçıp gitmek isterdiniz. Ancak unutmayın ki, tüm kapılar kilitliydi ve bodrum katında, iki tane ceset vardı.

Baekhyun, gecenin bir yarısında banyoda gözlerine Kim Jongin'in hediyesi olan göz kalemini uygularken kesinlikle garip falan davranmıyordu. Bu hareketinin garip olduğunu düşünmenizin tek nedeni,  olayı ilk elden anlatan Kris'in bu şekilde hissetmesinden dolayı mıydı?

Bu tepkiyi garip ve tuhaf bulanlar, villadaki tüm karşılıklı şüphelere karıştıktan sonra, Kris'in yaptığı gibi Baekhyun'un öleceğini bile bile o tuvaletten sessizce çıkıp gider miydiniz?

(Kris Tao'nun bulunduğu tuvalete girmiş ve aynadaki "Hemen, kaç" cümlesini okumuştu ya, sonra da tuvaletten çıkmış ve Baekhyun'un odadan çıkıp onun az önce çıktığı banyoya girmesini izlemişti. Yixing'in sesleri duyduktan sonra yanlarına gitmesine bile izin vermedi, Baekhyun'un öldürüleceğini biliyordu. Burada bahsettiği şey, Kris Baekhyun'un öleceğini bile bile o banyodan çıktı gitti, daha önce diğer üyeler ondan şüphe etmişti, Baekhyun'u Suho'yu öldürmesi için teşvik ettiğini düşünmüşlerdi. Siz olsanız bu durumda şüphe çekmek istemez ve bu yüzden Baek'i uyarırdınız değil mi? Üstelik Baekhyun onun takımından biriydi, kısaca Kris'in onun ölmesine izin vermesi apaçık aptallıktı. Kendi zararına.)

48 Hours | EXO [Çeviri]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora