4.BÖLÜM

21.2K 587 18
                                    

Bir insanın içi böylesine yanabilir miydi?Sevmediği bir adamla hayatını birlestirecekti üstüne üstünlük o adam da onu sevmiyordu.Gercekten sevgisiz bir hayat,hayat diye nitelendirilebilir miydi?Bilmiyordu genç kız,bu soruların cevabını hiç bilmiyordu hatta bu gözyaşlarının sebebinide bilmiyordu.Neden ağlıyordu ki?Bundan geri dönüşü olmayacağını en iyi bilenlerden biri de o değil miydi?Bu gözyaşları onu kurtarabilir miydi sanmıyordu genc kız.Evet güclüydü,evet bunu kendiside biliyordu ama yüreğine,artık düşünme yetisini kaybeden beynine söz geciremiyordu.Kaldırabilirim diye düşünmüştü ben bunlarinda ustesinden gelebilirim diye düşünmüştü ama evdeki hesap her zaman ki gibi çarşıya uymamıştı.Ağlaması git gide siddetlenirken yatağına tümden gömüldü,başı ellerinin arasında adeta saçlarını yoluyodu.Ölümden korkmuyordu ama Sidar ağayla bir ömür gecirmenin düşüncesi onu hayli korkutuyordu.Haketmisti bunları, o dememiş miydi abisine git kacir diye karismayacakti ama karışmıştı.Pisman mıydı peki?Zerre kadar da pişmanlığı yoktu o koca yüreğinde.

Bir laf vardı hani yuvayı dişi kurt yapardı.Peki o yuvasını yapabilecek miydi?Yeter artık diye düşündü genç kız, bu kadar ağlamak feryat yakmak yeterdi.Ellerini başından yavaş yavaş çekti sahiden kaç saatten beri bu yatakta böyle yatıyordu 2 saat mi,3 saat mi yoksa tüm gece mi?Tabiki de tüm geceydi.Yataktan ayaklarını çıkardı ve terliklerini giydi,destek alarak kalktığı yataktan adımlarını kapıya doğru ilerletti suan o gece gibi abisinin yanında olmak,güvende hissetmek istiyordu ama yapamazdı alışamazdı...Merdivenlerden teker teker indi.Askılıktan montunu ve orada duran bir şalı aldı.Şalı kafasına gelişi güzel ardıp montunuda kolundan geçirdi.Kapıyı ses çıkarmadan açmaya özen gösterdi.Saat sabahın 6'sıydı ve hic uyumamıştı.Soğuk rüzgar yüzüne hücum ettiğinde yüzünü buvruştursada adımlarını dış kapıya yöneltti ne güzel Ömer amca yoktu rahat rahat cikabilirdi.Birazcık dolaşmak istiyordu.Keske bu guzel sehirde deniz olsaydı.Simdi oraya gider herkes gibi oda denize derdini anlatırdı.Belki deniz cevap vermezdi ona ama yanında olurdu eserdi güzel kokardı ve genç kızın içini huzur ile doldururdu.Ah Mardin diye düşündü zalim Mardin,vefasız Mardin bir canı almayı daha başarmıştı.Genc kız Mardinin cetrefilli yollarında adımlarını atarken üşüyen bacaklarını dert etmedi.Yürüdü,yürüdü ve yine yuürüdü eve dönmesi gerektiği aklına geldiğinde istemeye istemeye geri döndü genç kız artık ev ahalisi uyanmaya başlardı ve onu evde görmeseler sorun çıkarabilirlerdi.Dış kapıdan içeri girdiğinde kimsenin avluda olmadığını görünce bir oh çekti.Eve yavaşça girdi ayakkabılarını çıkartıp yerine koyduktan sonra montunu ve askiliktan aldığı şalı askılığa geri astı.Yavas yavaş merdivenlerden çıkarken kimsenin olmaması için dua etti kimseye hesap vermek istemiyordu.Odasına vardığında ikinci bir ohu daha derin derin içine çekti.Yatağına ilerlerken dışarının ona iyi geldiğine kanaat getirdi.Aglamayacaktıı artık bu konu hakkında.Bu konu artık miladını doldurmuştu kaderine boyun egeyecekti 3 gün sonra ki düğünden sonra belkide hayatı değişecekti.Gozlerini usul usul kapattı genç kız ve kısa bir süre sonra uykuya kendini teslim etti.....

-----------------------------------

Gözlerini açtığında bir süre durduktan sonra gözlerini etrafında dolaştırdı odanın karanlık olduğunu gördü merakla saate bakarken saat 20.13 dü şaşkınlıkla ağzını aralarken bu saate kadar onu uyandırmadıkları için hayretle duvarı izledi.Karnı guruldayınca yataktan çıktı, tuvalet aynasından tülbentini alıp kafasına sardı,daha sonrasında kapıyı açıp aşağı indi.Aksam yemeği vaktiydi şimdi masaya gider karnını bir güzel doyururdu.Salona gittiğinde orada kimsenin olmadığını gördü,kaslarını catarken hanımların oturduğu oturma odasına gitti.Kapıyı açtığında gördükleriyle kasları daha da catılmıştı bunların burada ne işi vardı ki?Madem geleceklerdi niye onun haberi yoktu?

Herkes ona bakarken o "Hosgeldiniz " demekle yetindi.Dayesi ona "Hosbulduk güzel Gelinim" derken dayesinin güzel gelinim demesi onu utandiırmıştı,dayesine ilerlerken bacaklarının niye titredigi hakkinda tek bir fikri dahi yoktu,Rojin xanım uzaktan gelen gelinine baktığında gozlerini alamamıstı doğrusu,oglu cok sanslıydı, cok güzel bir karısı olacaktı Allah vere de şeytana uyup bu guzel kıza cektirmeseydi.Gelinin altındaki etek kiremit renkte mevlana dizlerinde biten bir etekti biraz kısaydı ama onun haddine değildi oğlu dururken.Elini öpen genç kıza tebessumle baktı bu kızı şimdiden sevmişti.Berfini gitmişti ama Şilanı gelmişti.....

BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin