Jungkook, soğuktan morarmaya yüz tutmuş dudaklarını birbirine sıkıca bastırarak kendinde olan yedek anahtarla evin kapısını açıp içeri girdi. Derin bir nefes alarak kapıyı kilitledi ve seri adımlarla Jimin'in ezberlediği odasına çıktı.
'Hyung?' Jimin dolu olan gözlerini elinin tersiyle sildi ve yatakta hafifçe doğrulup yatak başlığına yasladı sırtını.
'İstediğin zaman hyung diyebiliyorsun ha?' Bulundukları durumu dalgaya vurmaya çalışan Jimin, başarısız olmuştu. Dudakları hafif bir tebessüm ile büzülürken gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı bile. Jeon Jungkook, bir saniye bile beklemeden üzerinde ki montu çıkarıp tekli koltuğa fırlattı ve büyüğünün yanına gidip onu kolları arasına aldı.
'Özür dilerim, özür dilerim.' Elleri Jimin'in yumuşak ve dalgalı saçlarını bulduğunda Jimin, huzurlu bir şekilde gözlerini kapadı gözlerinden süzülen yaşlarla birlikte.
'Özür dilerim. Tüm gün boyunca yanında olamadığım için tekrar tekrar özür dilerim.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Things -jikook-
Short Story-Jikook Texting- İki kişi arasında olan kakaotalk roleplay konuşmalarıdır. -Ryusu
