Z~7

4.5K 96 12
                                    

Sabah başımı ovalayarak uyandım gece ne olduğu hakkinda hiç bir fikrim yoktu hatırlamıyordum ve mütiş bir baş ağrısı var kafamda.

Üzerimde pijamalarım vardı ama bunu kim değiştirmişti.Aldırış etmeden banyoya ilerledim.Üzerimdekileri çıkarıp soğuk suyla kendime geldim.

Baş ağrım hala devam ediyordu odama döndüğümde kıyafetlerimi dolaptan çıkarıp giydim hafif makyaj yapıp salona ilerledim beynim zonkluyor gibiydi.Ailemin hepsi salondaydı sanki önemli bir şey konuşuyor gibiydiler.

Barlas 'Vera uyandın sonunda!'
Babam 'hala içkinin etkisindedir'
Annem 'kızım ne vardı bu kadar içecek'
Pelin 'niye o kadar çok içtinki Vera beş dakika yalnız bıraktım'

Hepsi bir ağızdan konuşuyor ve baş ağrım daha çok artıyordu.

"Susun!Başım çatlıyor zaten."

Herkes sessizleşince "ne oldu şimdi tek tek anlatın"

Barlas 'Gece içmeye başladığında sarhoş olmuştun seni eve götürmeye çalıştık fakat zorla bir kaç kadeh daha içtin.Ben hesabi ödemeye gittiğimde Pelin de lavaboya gitmiş.Seni almaya geliyordum ayağa kalkmıştın bir iki adım atıp her yere kusmaya başladın ve insanların üzerine de.
Bir kaç kişi senin bu halini videoya çekmiş nette "Kusmuk Vera" diye anılıyorsun.Eve getirirken arabayı kendin kullanmak istedin bir de az kalsın ölüyorduk arabanın ön kısmını duvara çarptın eve taksiyle geldiğimizde Pelin seni odana çıkardı olanlar bu' dedi ve ben şoka girmiştim.

'Kusmuk Vera..Kusmuk Vera..'

"Allah kahretsin!" diyerek odama doğru yürümeye başladım sinirle Pelin'in ayak sesleri geliyordu...

Ben nasıl bu hâle gelmiştim!
Nasıl bu kadar rezil olabilirdim!
Kahretsin! Kahretsin!

Elime telefonu aldığımda whatsapp'tan gelen bildirimler ve mesajlardan sonra sanırım bir kaç ay evden çıkamayacaktım.

İnstagram'da Facebook sayfalarında Youtube'de her yerde benim kusmuğum geziyordu hatta üstüne caps yapmaya başlamışlardı bile.

Sessizce ağlamaya başladım buradan bu şehirden bu ülkeden defolup gitmek istiyordum ve buna şimdi karar vermiştim.

Dolaptan bavulumu çıkaraccakken Pelin daldı odaya 'napıyorsun sen?!' dedi.

"Bu ülkeden gitmeye karar verdim"

'Nereye?'

"Cehennemin dibine.Nereye olacak Amerika'ya."

'Gidemezsin'

"Neden sen mi durduracaksın beni?"

'Hayır ziyaretçin var'

"Ne?"

'Senin kızıl gelmiş kapıda bekliyormuş izin verirsen yanına gelecek'

"Peki gelsin"

Pelin odadan çıkarken Nil'in evimi nereden bulduğunu düşünüyordum.
Bir kaç dakika sonra yerdeki parkelere boş boş bakıp dalmaya başlamıştım.
Artık ne kadar daldıysam kapının tıklatılması ve Nil'in 'girebilir miyim' diye izin istemesiyle kendime geldim.

"Elbette" diyerek yatağın boş tarafına elimi vurdum iki kez "gel otur" diyerek.

Yanıma gelip oda benim gibi oturdu yüzüme bakmıyordu.Acaba o da mı tiksinmişti benden.Buraya son kez konuşmaya gelmişti belki de.Belki de benimle dalga geçecekti.

'Nasılsın?' diye sordu.

"Berbat hâldeyim netteki haberleri okumuşsundur.Alay etmeye geldiysen buyur dinliyorum"

ZORLAMA (LGBT)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora