ZORLAMA (LGBT)

Z~2

2 Gün Sonra

Her şey şaşalı ve göze sokulacak zenginlikle oluşmuş bir nişan töreniydi.Mutlu değildim.2 gündür Pelin fikrimi değiştirememiş Kaan'sa mesaj atmadığı,aradığımdaki açmadığı anları toplantıdaydım demişti.Tabi Pelin bunun da yalan olduğunu kanıtlamıştı.Okulu dert etmiyordum.

Şu ansa akşamın 9'uydu herkes buradaydı.Eee zenginlerin toplantısı gibi oluyordu. Allah'tan kameraları içeriye almamışlardı.Kapalı bir salondaydık.

Kaan'sa hâlâ ortalıkta yoktu.Gelir gelmez hemen nişan töreni olacaktı.Yelkovan akrepi öyle bir kovalıyordu ki herkes beklemekten sıkılmıştı.Pelin bile milleti oyalamaktan sıkılmıştı.Tatlılar yenmiş, herkes sadece şu yüzük takılsında evimize defolup gidelim der gibiydi.Bekliyorduk...
ve bekliyorduk...

En sonunda beyaz kapıların orada beliren içmiş ve kendinden geçmiş yanağında ruj izleriyle beliren Kaan'ı gördük(herkes ona bakıyordu).

Hâlâ içmeye doymamış 'ulan taş gibi karıydı be' diyordu.Yüzüm gerilmeye başlamıştı.
Ortam da çok ciddi sorun olduğunu söylememe gerek yoktu.

Kaan zar zor merdivenleri çıkıp karşımıza geldiğinde 'Vera.....ah benim küçük meleğim....siz beni mi beklediniz...amaaaa bennnnn  kızıl'laydım.Hadi size muhteşem bir gösteri gösterelim...' diyerek arka taraftaki bizim resimlerimizin olacağı sahne'nin  flaşını çıkarıp kendi telefonunu bağlayıp videoyu açtı.

Video da Kaan odada yatarken odaya kızıl saçlı bir kız giriyordu.Kaan onu yavaşça soyarken onunla öpüşmeye başladı.Kız da onu soymaya başladı.Ve devamını anlatmıyorum zaten biliyorsunuz.Babam Kaan'ın yakasına yapışmış öldüresiye dövmeye çalışıyordu.Bense artık gözyaşlarımı salmıştım.

Pelin hemen koşup yanıma gelip bana sarıldı.

'Ağlama Vera...ağlama değmeyecek...biliyorduk zaten böyle bir şey olacağını...hadi sil gözyaşlarını' diye beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Beni yavaşça arka taraftaki odaya götürdüler.Babamsa bir sandalyeden beni izliyordu.Kaan'ı dışarıya çıkarmışlardı.
İlk defa bu kadar ağlıyordum hem de Kaan için iki senemi verdiğim insanı ilk defa affetmiyordum.Akşamın sonun da yağan yağmur da yürümeye karar verdim ne kadar çok Pelin ısrar etse de,zar zor ikna ettim onları..

Üzerimdeki siyah elbise ıslandıkça daha çok kararıyordu tıpkı ben gibi..yanımda çantam vardı koluma taktığım dışarıdan sanki ben de içmiş gibi duruyordum.
İlerideki sokakta bir kaç adam vardı ve bu yol pek tekin bir yere benzemiyordu.
Gece zaten her şeyi karanlığa boğuyordu.
Yolumu değiştirirken 'nereye güzelim' dedi birisi. Hızlandım...

'Gelsene eğleniriz' daha çok hızlandım..

'Kaçmasana' artık koşmaya başladım ve onlar da koşmaya başladı.

Bilmediğim ara sokaklardan giriyor tarif edilemez bir korkuyla koşuyordum.

Sol taraftaki sokağa girdim bana yetişiyorlardı ve yollar karınca yuvası gibi birbirini kovalıyordu bunu beni üç sokağın ortasında sıkıştırdıklarında anladım.Tepede sokak lambası vardı.

6 kişilerdi..ve her yolda iki kişi beni bu dar sokaklarda rahat yakalarlardı.Daha çok yanıma yaklaştılar..

Siyah montlu 'bizden kaçışın yok' dedi.

Diğeri 'çok da güzelmişsin nolurdu şimdi kendi rızanla gelsen' sesleri 25 yaşlarında ki ayyaşlara benziyordu.

Sağdakiler 'önce biz bakalım bunun tadına'