9.Bölüm | Failed

283 21 4
                                    

(Merhabalar canlarım. İşte yeni bir bölüm daha. Sonunda yaz geliyor ve daha sık bölüm paylaşabileceğim. Umarım hoşunuza gider çünkü çok uğraştım. Bu arada bu bölüm benim için bir şekilde önemli sayılır. Asla bir erkek için canınızı sıkmayın. Bu tavsiyeyi Emma'ya da vermek isterdim fakat onun daha çekeceği var gibi. Neyse sizi kocaman öptüm. Oylamayı unutmayın bu arada xx )

Uyandığımda otel odamdaydım ve kesinlikle geceden kalma gibi hissediyordum.

Elbisem hala üstümdeydi. Ayakkabılarım yatağımın hemen yanında duruyorlardı. Üzerimde de bir tane battaniye vardı. Başımı ovuşturarak yataktan kalktım ve bu alkol kokulu vücuttan kurtulmak için duşa girdim.

Tam yirmi dakikalık bakımdan sonra üstüme bol RAMONES tişörtümü ve siyah kot pantolonumu giydim. Bugün prova yoktu sonuçta.

Hafif makyajımı yaparken dün gece neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordum ama tek bir ipucu bile yoktu. Sebebini bilmediğim bir şekilde mutluydum. Sanki beyaz atlı prensime kavuşmuş gibiydim.

Pekala, millet hepiniz hayalimdeki beyaz atlı prensin Harry Styles olduğunu bilirken sizi kandırmaya çalışma-

Bir dakika. Harry. Styles. Harry. Edward. Styles. Harry, Styles olan.

“Tanrım!”

Attığım çığlıkla beraber rimeli de elimden düşürdüm.

Secrets. Harry. Dudaklar. Jack Daniels. Kate. Liam. Dans.

“LIL WAYNE.”

Evet, sonuncusunu yüksek sesle söylemiştim.

Ellerimi tekrar saçımdan geçirerek derin derin nefes almaya başladım. Tanrım beni o mu buraya getirmişti? Biz… bir şey yapmamış gözüküyorduk. Tanrı aşkına elbisemle uyandım.

Birden histerik biçimde gülmeye başladım.

Bu olanlar beni çok, mutlu etmişti. Yüzümde aptal bir gülümsemeyle aynaya bakıyordum.

Biz artık beraber miydik? O kadar sözden sonra öyle olmalıydık.

Neden yanımda yatmamıştı o zaman?

‘Nesiniz siz, evli çift mi?’ dedi içimdeki huysuz Emma.

Haklıydı. Hem bakalım o benim gibi olanları hatırlayabilmiş miydi?

Eh, büyük ihtimalle.

Kocaman bir gülümsemeyle odamdan çıktım. Kahvaltı için yemek salonuna geldiğimde herkes birbiriyle konuşuyordu. Her şey yolunda görünüyordu.

Beni gördüklerinde birden susup beni süzdüler. Ne? Yüzümde bir şey mi vardı?

Sonra herkes konuşmalarına geri döndü.

“Size de merhaba arkadaşlar.” dedim gülerek.

“Günaydın hanımefendi.” dedi Liam.

Diğerleri de başlarıyla selam verdi ama Harry yoktu.

Yanlarından geçerek Hayley’nin yanına oturdum.

Hayley omzumu cimcikledi.

“Ah! Bunu neden yaptın?”

“Bana hiçbir şey anlatmadığın için.” dedi fısıldayarak.

“Ne?”

 “Bunu sonra konuşacağız.”

Hiçbir şey demeden tabağımda hazır olan omleti yemeğe başladım.

“Günaydın millet!”

Memories From The PastWhere stories live. Discover now