29

20.5K 1.4K 1.5K
                                    

Ve Selin hızını alamıyordu...

Camı iki kere tıklattım. Yatağında uzandığını kısmen görebildiğim Mustafa doğruldu, cama baktı. Beni görünce ufak bir tebessümle ayağa kalkıp cama geldi, açıp kolunu pervaza yasladı. Ben gülümsemiyordum ama. "N'aber?" dedi gülümseyerek.

"Konuşabilir miyiz?" Kenara çekildiğinde camdan içeri atladım. Soğuk vurduğu için aceleyle camı kapattım, bakışmaya başladık.

"Dünki buluşma nasıldı?" dedi gülümseyerek. Ona öylece bakmaya devam ettiğimde gülümsemesi yavaşça soldu. "Hoş geçmemiş herhalde?"

"Bora sarhoş oldu." dedim omuz silkerek. Sadece tepkisini merak ettim. Aynı ifadeyle bakmaya devam da etse, paniklediğini anlamak zor değildi. Çünkü ağırlığını diğer ayağına verip bakışlarını kısa bir anlığına kaçırmıştı.

"Ee? Bir şey mi yaptı?"

"Başka bir erkeği öptü." dedim ifadesiz tutmaya özen gösterdiğim suratımla. Suratında bir şaşkınlık ifadesinin oluşmasını istedim ama bu sahteydi. Daha çok... Düşünceli görünüyordu. Ve ne cevap vereceğini şaşırmış olmalı, ağzını açıp açıp kapatıyordu. Göz devirip yanından geçtim, yatağının ucuna oturdum. Öylece cama bakmaya devam etti, tek kaşı havada bana döndü.

"Ee?"

"Yalan söyledim." dedim bakışlarımı yere eğip. "Birini öpmedi."

"Kuzey sen..." diye mırıldandı, yanıma yürüyüp karşıma, yere oturdu. "Bir şey mi oldu?"

"Kendin anlatsana." dedim gözlerimi gözlerine dikip. Yüzünün yavaşça şekilden şekle girmesini izledim. Sonra yavaşça buruştu o surat.

"Öğrendin yani?" Kaşlarımı kaldırdım. İç geçirip ellerini saçlarından geçirdi. "Siktir."

"Bir de senin ağzından dinlemek istiyorum."

"Üzgünüm."

"Sen pek bir şey yapmadın. Kışkırtıp ayırmaya çalışmalar hariç. Anlatacak mısın?" Saçlarındaki elleriyle saçlarını hızla dağıttı, başını yere eğdi.

"Seninle bara gitmiştik. Okulun ilk haftasıydı sanırım. Midem bulandı ve lavaboya geçtim. Pek içmemiştim ve sarhoş değildim. Hatta her şeyi çok, gerçekten çok net hatırlayacak kadar ayıktım. Bora girdi içeri. Sendeliyor, etrafını görmeyen gözlerle inceliyordu. Yere çökerken bir şeyler mırıldanıyordu ama anlaşılmıyordu. Ben de karşısına çöküp iyi olup olmadığını sordum. Arkadaşlarını bulabileceğimi falan söyledim. O da direkt ensemden yakalayıp öptü beni. O güne kadar hiçbir erkeğe hiçbir şekilde o anlamda bakmamıştım. O öpücük beni tiksindirmedi ama bu düşünce beni resmen şoke etti. İttim onu. Beni sevdiğini söyleyip tekrar öptü. O kadar şaşırdım ki, itemedim. Biraz sonra da arkadaşı gelip götürdü onu. Sonra sen gelip yerde ne yaptığımı sordun hatta." Alayla güldü, gözleri gözlerimi buldu.

"Bu kadar değil bu hikaye." dedim gözümü kırpmadan ona bakarak. "Asıl sana kızmama sebep olan kısım bu değil. Buraya kadar masumsun."

"Off!" Elleriyle yüzünü ovuşturdu. "Sonra okulda gördüm onu ve incelemeye başladım. Çok sevimliydi ama bu sadece dış görünüşü için geçerli. Gereksiz sinirli davranıyor, etrafındaki herkesi uzaklaştırıyordu. Kızlara da yüz vermiyordu. Bir de aynı okuldayız ya, ben bana gerçekten aşık falan sandım. O an tiksindiğimi düşündüm ama kendime engel olamadan onu izlemeye devam ettim. Sonra tişört olayı oldu. Ben bakmadığım zamanlarda bana bakmaya başladı. Aptal çocuk, sanki farkında değildim. Ona sinir olmaya başladım çünkü sen sürekli onunla ilgileniyordun. Adını öğrenmemi istedin ve ben adının Bora olduğunu bile bile sana söylemedim. Yalandan aradım durdum. Sonra senin evinde kalmaya başladığında, çıldıracağım sandım. Senden uzaklaşmak istedim. Mümkünse her şeyden. Ama yapamadım. Ben de Bora'dan nefret eder gibi davranmaya başladım ama içten içe onu sevdiğimi fark ettim. Onu üvey ağabeyinden kurtardığımız gün odamda konuştuk. O an çok sarhoş olduğunu, yüzümü bile doğru dürüst görmeden beni öptüğünü söyledi. Yani beni hiçbir zaman sevmemişti. Dahası... Seni sevdiğini söyledi. Ben de unutmak istedim. O günü tamamen silmek istedim. Ve ona bu olanları unutmayı teklif ettim. Sen bilme istedim çünkü onu sevdiğimi hemen anlardın. Ve sevdiğim kişiye ulaşamayacakken bir de seni kaybetmek istemedim. Sana yalan söylemeyi ya da senden bir şey saklamayı hiç istemedim. Bora da kabul etti." Yanına, yere çöküp gözleri dolan arkadaşımı kollarımın arasına aldım.

Sobe (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin