Bu mektubu alan aileye,
Çocuğunuz Elysion Saklı Güçleri Çıkarma Programı'na dahil edilmiştir. Tanrı çocukları ve Mitik yaratıklar bakımından sayı yetersizdir. Jenerasyondaki saklı gücü çıkarmak amacıyla çocuğunuz Elysion'a getirilecektir.
Saygılarım...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm şarkısı: Russ- what they want
***** Chanyeol herkesin içki içip eğlendiği alana geçtiğinde biraz kafasını dağıtmak istediğine karar verdi. İçkilerin dağıtıldığı yere yaklaştığında iki yanında biten kızlarla hareket edemedi.
"Merhaba!" kızlardan beyaz saçlı olan gülerek ona el salladı. İkisi de aynı anda konuşmuştu. Chanyeol gözlerini iki kızda dolaştırdı. Güzellerdi ve tıpatıp aynılardı. Tek fark, biri beyaz, diğeri ise siyah saçlıydı.
"Selam?" Kızlar o cevap verdiğinde gülüşmeye başladı. "Ben Chanyeol. Ve siz de?"
Beyaz saçlı olan elini kaldırdı. "Ben Doppel. Ve bu da kız kardeşim Ganger." Siyah saçlı olan bunun üzerine kardeşine vurdu. "Kendimi tanıtabilirim, salak."
"Neden vurdun ki şimdi?!" Kızlar birbiriyle kavga etmeye başladığında Chanyeol aralarına girdi.
"Ee, şey... Hangi yaratıksınız?" Sorduğu soruya kendi kendine güldü. İnsanlar yeni biriyle tanıştığında ne iş yaptığını falan sorardı, burada hangi yaratık oldukları soruluyordu.
"Biz dünyada bilinen tek DoppelGanger'iz!"
"Olduğunuz yaratığın ismi sizin isimleriniz mi?"
Siyah saçlı olan somurtarak başını salladı. "Tamam deyip geçsene, sen merak ettikçe Doppel salağı susmayacak. Şimdi tüm hikayeyi dinlemek zorundasın."
Beyaz saçlı olan üzgün bir şekilde gülümsedi. "Çok kabasın Ganger! Belki Chanyeol dinlemek istiyordur? Değil mi Chanyeol?"
Chanyeol gerçekten de dinlemek istiyordu. Başını salladı ve masaya yaslandı. "Dinliyorum."
Doppel bunu bekliyor gibi hemen karşısına oturdu ve saçlarını arkaya attı. "Ganger ve ben Almanya'da doğduk. Gerçek isimlerimizi hatırlamıyoruz. Suho anadilimizde bize ikili yürüyenler anlamına gelen DoppleGanger denmesini uygun gördü."
"Hiç ayrılmıyor musunuz?"
"Ayrılamayız. Aramızda belirli bir mesafe kalırsa yaşayamayız. Çünkü tek bir vücut gibiyiz. Mesela Ganger normalde göremiyor. Benim gözlerimi kendi gözleri gibi kullanıyor."
Chanyeol duyduğu şeyle kaşlarını çattı. "Nasıl yani?! Bu çok havalı!"
"Sen öyle san." Ganger görmeyen gözlerini kırpıştırarak içkisinden bir yudum aldı. Doppel tam cümlesine devam edecekken arkadan gelen sesle ikisi de sustu.
"Kızlar, yeni çocuğu çok sıkmayın." Hepsi kafalarını kaldırıp sese döndü. Kaslı, uzun bir çocuk kollarını göğsünde birleştirmiş onlara bakıyordu. İkizler bir anda panikledi ve oturdukları yerden kalktılar.
