"Ben de oynamak istiyorum," diye seslendim karşımda ki uzun boylu çocuğa. Kafamı kaldırarak yüzüne baktığım sırada suratında ki alay dolu gülümsemesi ile gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.
"Geldiğin eve geri dön ufaklık." dedikten hemen so...
"Her şey hazır değil mi?" Diye sorduğumda aldığım cevabın olumlu olması beni mutlu etmişti. Masanın üzerinde ki üç katlı pastaya baktığımda gülümsedim.
İlk katın üzerinde eşimin holding sayesinde iş adamı pozisyonuna dair bir kaç şey vardı. Kalem, mükemmel detaylar ile yapılmış bir saat, ve holdingin pastadan yapılmış minik bir heykeli, etrafı ise bir siyah bir takım elbisenin gömlek papyon ceket tarafını anımsatıyordu.
İkinci kat yine siyahtı. Ara ara beyaz inciler ile süslenmiş ve üzerinde ki altın renkte yazılmış 'En mükemmel eş ve baba' yazısı fazla güzeldi.
Üçüncü ve son kat ise Alperen ve Demir'in özel isteğiydi. Beyaz pasta hamuru ile kaplanmış son katın üzerinde bir üst katı anımsatmak için siyah inciler ile süslenmiş pastanın üzerinde ki "20 Senelik dostluğumuza" yazısını gördüğüm an gülümsedim.
Eşimin yirmi dokuzuncu yaş kutlaması için her şey hazırdı. Onun akşama eve gelmesini beklerken Selen, Funda, Melis ve Şule ile oturduğunuz yerde saatlerce konuştuk.
Aramıza katılan Demir, Alperen, Oğuzhan ve Volkan ile sohbetin koyulaştığı vakitlere doğru giderken Doğan'ın arabasının sesi duyuldu.
Işıklar kapatarak Doğan'ın içeri girmesini bekledik. Saniyeler sonra anahtar sesinden sonra açılan kapı ve hemen sonra açılan ışık ile hep bir ağızhan "İyi ki doğdun!" Diye bağırdık.
Yüzünde ki mükemmel gülümseme ile gördüğü pasta ile kaşlarını çattı. Biraz daha yüzünde ki gülümseme genişlediği an önce bana sonra diğerlerine sarıldı.
Büyük bir mutluluk ile el ele kestiğimiz pastayı önce Eymen ve Eylem'e sonra bana yedirdiği dilimlerin en sonunu kendi ağzına doğru götürdü.
Kahkahalar içinde devam eden geceyi karoke ile bitirmek isteyen Demir'i yine kırmadık. Doğan ile düet yapan Demir'i izlemeye başladığımızda Funda'da ben de eşlerimizi minnetle izliyorduk.
İlk sözlere Demir başladı. Karısının gözlerine bakarak başladığı şarkıda eski günlerine gitmiş gibi bir hali vardı. Doluyor gözlerim Unutur mu dersin? Soluyor bu canım Daha ne beklersin?
Doğan'a karşı kalın bir des tonu vardı. Fakat ikisininde söyledikleri her şarkıyı yaşıyormuş gibi söylemeleri dinleyenleri adeta mest ediyordu. Doğan söze girdi bu sefer,
İçimde ki umudu, Silemedim atamadım. Şunu ben anladım Sensiz yatamadım.
Tüm kıtayı bana bakarak söylemesi içimde ki mutluluğu dışıma vurmama neden olmuştu. Büyük bir hayranlık ile onu izliyordum. Demir ile bir birine bakan iki adam anlaşmış gibi bir hal aldıktan sonra son kıtayı beraber söyledi.
Son defa bebeğim, Yanına varayım Son defa bir tanem Kollarıma alayım Son defa sevdiğim Gözlerine dalayım...
Son defa, son defa...
Oturduğu yerden kalkarak abisinin yanına koşan Melis, Doğan'a sarılarak "İyi ki doğdun abi," dediğinde Doğan cevap vermek yerine önünde ki kızın yüzünü ellerinin arasına alarak alnına bir öpücük bıraktı.
Yanıma gelerek dibime oturan adamın elimi eline alarak avucuma bir öpücük bırakması ile gülümsedim.
Tüm gecemizi kahkahalar dolu mutlu anılar ile bitirdik.
❤️
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
