꧁ Bölüm 31: Zilşan ꧂

3.6K 253 2
                                    

"Yavaş yavaş adım at düşeceksin diye ödüm kopuyor" dediğimde durarak yüzüme baktı boş boş.

"Ne oldu?" diye sorduğumda bana "bebek değilim ben Doğan" diyerek kollarını göğsünün altında birleştirerek omuz silkti.

"Bebeksin Sude'm. Bebeğimsin. Doktor yürümesi lazım dedi. Sende duydun..." dediğimde bana bakarak "Ama önünde bebek yürütür gibi ellerini tut demedi değil mi bay öküz?" dediğinde güldüm.

"Ah be gül kokulum, şimdi şurada Allah korusun ayağın burkulsa benim içim yanar. Bir daha acı çekmeni kaldıramam" dediğim an kollarını uzatarak bana sarıldı.

"Hem... Alıştırma yapıyorum. Yaklaşık iki sene sonra oğluma yürümeyi öğreteceğim ben" dediğim an benden ayrılarak "kızıma demek istedin değil mi?" diye sorduğunda olumsuz şekilde kafa salladım.

"Erkek adamın oğlu olur bir kere" dedim.
Gülümsedi. "Doğan'ın gelecekte ki karısınında kızı olur ama" diyerek bana meydan okudu.

"Görüşürüz senin ile bir kaç ay sonra küçük hanım" diyerek belinden tutarak onu kendime doğru çektim.

Önce özlem ile dudaklarını öptüm. Hemen sonra dudaklarımı biraz yukarı kaldırdığımda burnunu denk geldim. Aklıma gelen şey ile gülerek Sude'nin burnunu ısırdığımda "ya bırak" diyerek göğsüme elleriyle vuruyordu.

"Alt tarafı küçük bir ısırık..." dediğim an bana eliyle hafif bir tokat atarak "alt tarafı küçük bir tokat" dediğinde kahkaha atmaya başladığında onu büyük bir keyif ve hayranlık ile izledim.

"Yoruldun mu? Gel otur şu sandalyeye dediğim an benden ayrıldı. Bir kaç adım attıktan hemen sonra yere yığılır gibi olduğunda belinden tuttum.

"Sude..." dedim nefes nefese "iyi misin?"

Kafasını olumlu salladı. "Olmayacak bu böyle, gel buraya" diyerek diğer kolumu bacaklarının altına atarak Sude'mi kucağıma aldım.

Bir an durgunlaşmıştı. Kafasını omzuma koyarak elini kaldırarak sakallarımın üzerine koyarak baş parmağıyla okşadı.

Gözlerimi kapattım. Seviyordum Sude'min bu hareketini. Tüm dertlerimi unutturan tek hareketti belki de bana. Sevgilimin odasına geldiğimizde onu hasta yatağına yatırarak yanına oturdum elini tuttum.

"Ne oldu? Başın mı döndü senin?" diye sorduğumda "hayır. Ayağım kaydı" dediğinde "tamam canım hadi kapat gözlerimi uyu" dediğim an yüzüme bakıyordu.

"Doğan? Kollarında uyusam...Bir ay sonra bunu hak ettim değil mi?" dediğinde gülümseyerek yanına uzandım.

"Uzatsana kolunu" dediğinde istediği yaptım. Kafasını kolumun üzerine koyarak bana yaklaşarak tek elini göğsümün üzerine koydu.

Hafif bir şekilde onu rahatsız etmeden yan tarafa dönerek ona sarıldığımda göğsümde ki elini karnının üzerine koydu. Diğer elini yukarı kaldırarak yine sakallarımın üstüne koyarak bir süre sonra uyuyakaldı.

Odanın kapısı vurulduğu an içeri giren babamın doktorunu gördüğüm an yavaşça kolumu Sude'nin kafasının altından çekerek ayağa kalkarak kapının eşiğinde duran adama doğru gittim.

"Buyurun?" diye sorduğumda "dışarı çıkalım mı?" dediğinde "geliyorum" diyerek Sude'ye doğru giderek üstünü örterek alnına bir öpücük bıraktım ve dışarı çıktık babamın doktoru ile, çıktığım an sevgilimin babasınıda dışarıda gördüğümde bir şeyler döndüğünü anlamıştım.

Sude'nin babasının az çok ingilizce bildiğini bildiğim için "neler oluyor?" diye sordum ingilizce olarak.

"Gel Doğan konuşalım" diyen doktora bakarak kafamı salladım. Hastanenin sakin bir köşesine doğru giderek koltuklara oturduk.

Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)Where stories live. Discover now