DÖKÜNTÜ.

27 2 6
                                    

14.kısım

°swim
Chase atlantic

🌃

Çabuk gelsin diye gidenin ardından su dökülür bilirsiniz. Biri birinin ardından su döktü.

.

Lalin,
Kalemini işaret ve orta parmağı arasında dengede tutan kadın; o iki ucu havada kalan siyah kurşun kalemini, tahterevalli misali hafifçe oynatarak dakikalarca gözlerini istisnasız her yerde gezdirdi. Dudaklarını büzüp, burnunu kırıştırdığını farkında bile değildi.

Geçen yaz aldığı megafondan çalan kısık sesli müzik birden dikkatini çekti. Tanju okan - öyle sarhoş olsam ki.

Bedeni hafifçe ritim tutup sallanırken istemeden eşlik etti ona. Dudaklarını mırıldandı bir iki kelimesini. Belki bir kadehte içki içmeliydi. İlk satırları o zaman karaladı bembeyaz sayfaya.

° Özleyemeceğim güne kadar hep çok özleyeceğim seni.

.

"Bazıları herkese göre değildir.

Harika insanlara sahip olmanın kötü yanı: ne olursa olsun bazı anlarda onlara kendini layık hissedememektir. Ona en güzelini kendi elinle verme isteği, uzun zamandır onu üzen yanınızı yok edemeyip ona istediğini gerekirse başkasında vermektir.

Bu, sevginin kendini aştığında sadece karşısındakini düşünme  potansiyelini sana bağırmasıdır. Artık onun hissini yoka sayarak onun için en iyisi olanın başkaları olduğuna karar veririrsin. Doğru mudur? Belki. Asla doğru değil midir! Bazen. "

Üniversite öğrecilerinin doldurduğu  salonda bazılarının gözleri büyüdü. Hissettikleri şeyi kelimelere döken bu kadın büyüleyiciydi. Onun gibi olmak isteyenler ilk ideallerini edindi.

" Kimi nerede iyi edeceğini, kime nerede kim olabileceğini bilemezsin."

Küt saçlı kırmızı ceketli kadın, tek tek baktığı bu memleketin evlatlarının yüzüne bakarak onlarda bıraktığı izi memnuniyetle izledi.
.

"Merhaba! "

Güler yüzlü çok genç bir kadın oturdu bu kez karşısındaki koltuğa. 22 23 yaşlarında falan olmalı diye düşündü.

Nehla kadının tavırlarını taklit ederken aynı anda oturdu kendi koltuğuna. Tekerler onu biraz geriye doğru kaydırsada, ayaklarıyla kendini masasına çekerek karnını iyice masanın ucuna bastırdı.

"Merhaba Defne."

Defne omuzlarını kendine çekerek şirince güldü.

Bu yaştaki genç bir kadının derdinin ne olduğunu merak ediyordu Nehla. Çünkü en çok ona yardım etmek istiyordu şimdi.

Gençliği kırtarılan bir milletin geleceği ne olurdu?

"sonu söyleyip başa döneceğim sizede uygun mudur?"

Nehla geriye yaslandı bu kez.

"tabii ki!"

Defne Nehla'nın masada duran elinin parmağındaki yüzüğünü izledi bir kaç saniye.

"Beni herkes çok sever. Kimseyle problemim yoktur. Bazı duyguları  hiç yaşamadım hayatımda kıskançlık gibi, yani mesela aşık olsam dahi olmadı bu. Karşımdakine mi saygım? sevgime mi?, kendime mi?... Bilemiyorum... Belkide hepsi. " güldü. Her kelimesini tane tane söylerken cümle sonlarında da tıpkı kitap okur gibi vurguyla duruyordu. Bunlar hayatının nokta ve virgülleri diye düşündü Nehla.

SENVERENİMWhere stories live. Discover now