8.Bölüm: Tedavi

276 23 0
                                    



Saatlerdir uyumanın getirdiği dinçlikle kapının gıcırtısını anında duydu genç çocuk. Sırtı kapıya dönük olduğundan gelenin kim olduğunu göremiyordu. Aynı gelenin onun uyanık olduğunu göremediği gibi. Ziyaretçisi yatağının yanına gelip, komodininde bir şeyler yapmaya başladı. James saldırıya hazır bir şekilde beklemeye koyuldu. Yanındaki üzerine eğildiği anda etkisiz hale getirecek bir saldırı biliyordu. Snape'den öğrenmişti.

"Uyumadığının farkındayım James. Anlaşılan, beklendiğinin aksine duymanda bir sorun olmamış." Diye mırıldandı Snape. Onun uyumadığını fark etmiş miydi? Oysa çok iyi uyuma taklidi yapıyordu.

"Eğer uyuma taklidi yapacaksan günlerdir durmadan devam eden horlamanı da eklemen lazım." James, somurtuk bir şekilde sağına döndü. Uyumadığını anlaması hayal kırıklığına uğratmıştı.

"Ben horlamam bir kere! Ve duymamda ara ara gidip geliyor eğer merak ediyorsan Profesör!" Sondaki Profesör kelimesini Snape'i sinir etmek için söylemişti.

"Ahh tabi! Tüm gece horlayan bendim zaten. Demek ki horlamanı duymayacak kadar sağırlaşmış kulakların!" James tekrar adamın söylediğini inkâr edecekken durdu. Adamın söylediği tek bir anlama geliyordu.

"Gerçekten de geceleri horluyorsun biliyorsun değil mi?" Snape yanıt vermek yerine sadece gözlerini devirdi ve iç dercesine bardağı işaret etti. James'se bir saniye bile gözlerini ondan ayırmadan bilmiş bir tavırla;

"Tüm gece başımda mı bekledin?" dedi.

"Sence öyle bir şey yapacak birisi miyim?" James sırıtmasını tüm suratına yaydı. Snape'in şişmiş ve morarmış gözaltlarını işaret ederek;

"Yapmışsın işte! Uykusuz gözüküyorsun. Gözlerin morarmış ve gözaltı torbaların sarkıyor." Adam bıkkın bir şekilde gözlerini devirdi.

"Çok konuşup, saçma fikirlere kapılmada iç şu iksiri! Uykumu daha fazla bölmek istemiyorum senden ötürü." James suratsız bir halde iksire uzanıp aldı. Zoraki bir şekilde, hepsini kafasına dikip birkaç saniye içinde bitirdi. Ardından ağzında oluşan iğrenç tada rağmen sırıtıp;

"Benimle ilgilenmek için uyumadın yani?" dedi.

"Emin ol Potter, bunun tedavisini Madam Pomfrey bilseydi seninle ilgilenmezdim ve benim uyuyup uyumamamı düşüneceğine, uykunda sayıkladığın ismi düşün! Yoksa duyma yetin sayıklamalarında da gitti ve duymadın mı?" Snape ne kadar laf sokmuş olsa da bir şeyden dolayı biraz kızgın gözüküyordu.

"Ben kimseyi sayıklamam!"

"Ahh tabi. Haftaya uyku iksirlerini işlerken yaptığın iksiri senin üzerinde denemeliyim belki de. Uykuda farkında olmadan sırları dökmeye yarayan uyku iksirini işleyeceğiz." Çocuğun cevap vermesine fırsat tanımadan hastane kanadından ayrıldı. Arkasında şaşkın ve sinirden bağıran bir James bıraktı.

"Sana katlanmak cidden sinir bozucu!" Genç çocuk suratını büzüştürüp yatağına kıvrıldı ve gün ışıkları odayı aydınlatırken gözlerini yumdu.

Gözlerine vuran güneş ışığı birisinin üzerine eğilmesiyle kesildi. Genç çocuk bunu hissedip uyanırken, tehdidi yavaş ve sessiz bir şekilde hareket ediyordu. Kendini James'e duyurmamaya çalışıyordu ve başarılıydı da. James hiçbir şey duymuyordu. İçinden saymaya başladı. Eğer otuz saniye içinde tehdidi gitmezse, o kişiyi boynundan yakalayıp yatakta etkisiz hale getirecekti. Yirmi beşinci saniyeye geldiğinde üzerine eğilmiş olan kişi kımıldadı ve büyük elini onun üzerine getirmiş gibiydi. Asasını ona doğrultmuş olmalıydı.

Bilinmeyen ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin