25.Bölüm: Yara İzi

108 21 3
                                    

Merhabaaaa :) Bu hikayeyi böyle uzun bir aradan sonra paylaşınca kendimi nedense Netflixde bir sezon paylaşım ardından yeni sezonu 2-3 yıl sonra paylaşan yapımcılar gibi hissediyorum. 🙈🙈  Fakat yinede yeni bölümü tamamlamanın huzuruyla kendime birkaç gün yeni bölümüü yazmalıyımmm baskısı olmadan bence tatil verebilirim. Hepinize iyi okumalar umarım beğenirsiniz. ( Ve umarım bir önceki bölümü hatırlıyorsunuzdur. Çünkü ben genelde birkaç yıl sonra gelen yeni sezonlarda önceki sezonu unutmuş olduğumdan yeniden izliyorum 😅 ) 
İyi okumalar!!!!!


25.Bölüm: Yara İzi

Harry gözlerini bir saniye bile fotoğraf çerçevesinden ayırmadan yavaşça eğildi ve eline aldı. Hiçbiri tek bir kelime bile etmezken en ince ayrıntısına kadar fotoğraftaki kareyi inceliyordu. Ardından hafif bir mutluluk hem de aynı zamanda hüzünle bakışlarını kaldırdı.

"Bende sadece annemle babamın ve benim olduğumuz fotoğraf karesi var. Sirius doğum günümde hediye etmişti."

"Nasıl bir fotoğraf?"

"Aslında çok kısa süreli gözüküyorum fotoğrafta. Daha doğrusu uçarak gözüküyorum." James şaşkın bir şekilde Harry'ye baktı. O fotoğraf karesini biliyordu ve Harry bunun farkına varmamış mıydı? Hızla koşup çekmecelerini karıştırdı. Odasını hayal ettiği için en ince ayrıntısına kadar odanın orayı yaratacağını biliyordu. Bu yüzden tahmin ettiği şey, ikinci çekmecesinde olmalıydı. Hızla ikinci çekmeceyi çıkarıp fotoğraf eline geçince gülümsedi.

"Bu fotoğraftan mı bahsediyorsun?" diye sordu Harry'ye. Ron bile başını kaldırmış merakla onlara bakıyordu. Harry evet dercesine kafasını salladı. James hızla kardeşinin yanına gidip fotoğrafı gösterdi. Gülümsemesini engelleyemiyordu.

"Sirius'un bu fotoğrafın kopyasını sana verdiğine inanamıyorum! Dumbledore'dan habersiz yapmış olmalı." Harry şaşkın bir şekilde ona baktı. Bir fotoğraf vermenin, neyinin Dumbledore'u ilgilendireceğini kavramaya çalışıyor gibiydi.

"Ve..."diye devam etti James.

"Seninse, bunca süre bu fotoğrafa bakıp fark etmemene şaşırıyorum."

"Neyi?" James bilmiş bilmiş gülümsedi. Fotoğrafı Harry'ye uzatıp;

"Al bulman için sana şans tanıyorum." dedi. Harry fotoğrafı alıp incelemeye başladı. En ufak detayı bile fark etmeye çalışıyor gibiydi. Ron'da Hermione gibi dibine gelmiş fotoğrafa bakıyor ve James'in neyden bahsettiğini anlamaya çalışıyor gibiydi. Birkaç dakika geçmişti ki Hermione'den ufak bir çığlık geldi ve James ne yaptığını fark etmeden hızla Hermione'ye uzandı ve eliyle konuşmasın diye kızın ağzını kapadı. Hermione gözleri şaşkın bir şekilde açık ona bakıyordu. Ardından James ne yaptığının farkında hafif kızararak elini hemen çekip;

"Eeee." Diye kekeleyerek;

"Söyleme. Söyleyemezsin." Dedi. Utançla başını eğip Harry'ye baktı. Harry gülümsüyordu.

"Buldun mu?" diye sordu James, Harry'nin gülümsemesinden şüphelenerek ama Harry hayır anlamında kafasını sallayıp Hermione'ye ve ona baktı. Resim karesi hareket halinde olduğundan Harry'nin nasıl bir şey bulması gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Resim karesi hareket halinde olmasa belki bir ihtimal bir şeylerin farkına varabilidi. James, konunun dağılması için;

"Tamam tamam süren bitti." Deyip fotoğrafı Harry'nin elinden kaptı. Hermione ile göz göze gelince demin yaptığı şeyin utancından bakışlarını hemen kaçırsa da;

"Ben söyleyebilir miyim?" diye sordu Hermione hevesle ve yalvarırcasına. James gözlerini kapatıp, gülümseyerek başıyla onayladı. Elindeki fotoğrafı Hermione'ye uzattı. Kız fotoğrafı hızla aldıktan sonra direk Harry'nin gözlerinin önüne götürdü.

Bilinmeyen ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin