5. Bölüm Dondurma Kafa Yaptı Heralde

122 14 9
                                    

-Hoi Hoi! Selam benim kawaii okuyucularım. Hepinizi her şeyden çok seviyorum. Umarım hepiniz hayallerinizin Edward'ını Yada Erza'sını bulursunuz/ tabi erkek okuyucumuz varsa/ ve yorum yapın her şeyden çok sizin düşünceleriniz önemli! Bu @Eda092 'ye. O benim ilk okuyucum ve onu çok seviyorum^^-

   Önümde duran kafam kadar kaseye bakıp sırıttım. Özür dilerim Gray ama ben sana bu dondurmayı yar etmem! Gray’in tuvalete gitmeden önce yaptığı ‘sakın dondurmama dokunma’ konulu konuşmasını dinledikten sonra koltukta arkama yaslandım.

   Gerçekten Gray sence ben senin sözünü dinler miyim? Ben? Gary’in? Sözünü? Dinlemek? Hah!

   Gray gözden kaybolur kaybolmaz kaseyi masanın üzerinde aldım ve sömürmeye başladım. O sırada Natsu geldi bir şeyler söyledi ama cevap vermedim. Çünkü kimse ben ve dondurmam arasına giremez.

   “Holly! Bana cevap ver!”

   Üzgünüm bro cevap veremem çünkü şuan da, dondurmamla sevişmekle meşgulüm.

   “Diyorum ki – Blah blah blah.” Cümlenin yarısını dondurmayı hızlı yemekten kaynaklanan baş ağrısı sebebiyle duyamamıştım.

   “Bunu sen istedin!” dedi Natsu ve elimdeki kaseye bir kıvılcım yolladı. Dur bir dakika! Natsu. Benim. Dondurmamı. Eritti.

   “What The Fuck İs Going On!!!” Diye bağırarak Natsu’nun üzerine atıldım.

   Size kimse dondurmamla arama giremez demiştim.

   “Ne oluyor burda?” Diyen kapıda dikilmiş Ed’e gözlerimi çevirdim.

   “Sonunda kış uykundan uyanabildin ayıcık.” Dikkat çekerim ayı değil ayıcık. Çünkü Ed ayı olamayacak kadar kısa.

   “Bende bir saattir bunu söylemeye çalışıyorum.” Dedi altımda yatan Natsu.

   Dur lan höst! Fesat anlamayın hemen biçızlar. Şunu demek istedim;

   Natsu yere yüz üstü kapaklanmış. Bende onun sırtındayım ve saçlarını çekiyorum. Olay bu.

   Her neyse ben Natsu’nun üzerinden kalktım. Bu arada yonca dolmaya başlamıştı. Ay hep karıştırıyorum lonca tamam lonca.

   İçeri absürt absürt, garip tipler girmeye başladı. Burası bir hareketlendi anlatamam! Bende müthiş ötesi cana yakınlığım, sıcakkanlılığım ve tabi ki gevezeliğim sayesinde etraftakilerle tanışmaya başladım. Ed ise ‘hangi köyün delisi bunlar’ bakışlarıyla etrafı süzüyordu.

   Aralarında en sevdiğim ise deli gibi içen kadındı. Aşırı derece sarhoştu ve hala bardakları diklemeye devam ediyordu.

   Natsu’nun kedisi olduğunu öğrendiğim, konuşan garip kedi. O tam kafaydı zaten! Oturduğumuz yerden etraftakilerle dalga geçiyorduk.

   Bi ara Gray yanıma geldi.

   “Baya iyi anlaştın herkesle.”

   “Tabi ki de ne bekliyordun şu suratımın tatlılığına baksana!” Pembe saçlarımı avuçlayıp yavaşça çekti.

   “Ve çok mütevazisin ufaklık (!)” dediğinde kaşlarımı çattım.

   “Yav he he.” Gibi saçma bir şeyler mırıldandıktan sonra Gray’i başımdan def ettim.

   Sonra bana doğru yürüyen mavi saçlı kıza gözlerimi diktim.

   “Juvia Gray-Sama’dan uzak durmanı istiyor.” Dedi kız yanıma gelir gelmez.

   “O niyeymiş o?” dedim en gıcık sesimle. Hayır yani Gray’e yakın olmak istediğimden değil. Kız geldi bana emir veriyor. Kimse bana emir veremez bro!!!

   “Çünkü Gray-Sama Juvia’ya ait.” Ay çocuğun sevgilisi varmış. İyide Juvia niye kendi gelmemiş de bu mavi kafayı göndermiş?

   “Hı tamam. Juvia’nın olsun Gray. Cıbıldak Gray’e kalmadım zaten.” Dedim kıza şirince bakarak. Kızın birden sinirden kafası tütmeye başladı.

   “Sen Gray-Sama’ya nasıl cıbıldak dersin! Juvia bu dediğine çok sinirlendi!” Juvia nerden duyuyo bizi lan?

   “Kanka bişey sorcam kim bu Juvia bizi mi dinliyor?”

   “Juvia benim sersem şey!!!” diye bağırdı ve koşarak uzaklaştı.

   Abi Juvia sensen niye başkasıymış gibi bahsediyon?

   Bar sandalyelerinden birine oturdum ve beyaz saçlı ultra tatlı kıza seslendim;

   “Mira-Chan! Bana dondurma bulabilir misin?!”

   “Tabi ki de tatlım.” Dedi ve önüme dondurmayı bıraktı. Ben ağzımın suyu akarak önümdeki vişneli dondurmaya bakarken Gray yanıma oturdu ve dondurmamı eline aldı.

   “Sabah dondurmamı yemişsin ödeşicez.” Ona ‘O kafanı koparır Juvia’ya veririm. O da kafanı odasının duvarına asar!’ bakışımı yollayınca dondurmamı önüme geri bıraktı.

   Ben ve sevgilim –dondurmam- gidip Ed’in yanına oturduk.

   “Yarın sabah buradan gidiyoruz yoksa Roy beni gebertir.”

   “Roy kimmiş be! Döverim ben onu kanka korkma sen!” dedim. Halbuki Roy’un kim olduğunu biliyordum. Roy Mustang. Ultra yakışıklı, çekici, gizemli, ateşli- ben susuyorum.

   Dondurma kafa yaptı herhalde.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 18, 2014 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

^.^Karmakarışık^.^Where stories live. Discover now