Bts İle Hayal Et...

Suga İle Hayal Et

Pastayı içeri getiren Sugaydı. Ağzın hayretle açılırken Suga elindeki pastayı bırakır bırakmaz boynuna atladın ve ona sımsıkı sarıldın.

Sen- Anne baba ve her zaman kendisinden nefret ettiğimi söylediğim kardeşim çok teşekkür ederim hepinize.

Baban - Asıl Suga ya etmelisin fikir onundu.

Tekrar sarıldıktan sonra Suga konuştu.

Suga - Aslında bunu nasıl vereceğimi bi türlü karar veremedim. Ama sonunda en uygun zamanın şimdi olacağını düşündüm. (yere diz çöktü.) hayatım bitanem nefesim benimle evlenir misin ?

Ağzın bi kere daha şaşkınlıkla açılmıştı. Cidden o kadar şaşkındın ki ne cevap vereceğini bilemiyordun. Gözlerinden bi damla yaş döküldü. 

Sen- Suga b-ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok teşekkür ederim. 

Annen- Kızım bilemeyecek ne var? Çocuk evine kadar gelip evlenme teklifi ediyo.

Suga - Bence de düşünmene gerek yok.

Sen - EVET!

Herkes  sevinçle el çırptı.

Sen - Suga çok teşekkür ederim bana bu kadar güzel bi gün yaşattığın için.

Dedin ve Suga parmağına yüzüğü nazikçe taktı.

Kardeşin- Siz konuşun ben pasta yicem.

Güldün ve masaya oturup pastanı yemeye başladın. Tam Suga unutmuş derken sana evlenme teklifi etmişti.  Gerçekten bu gün senin için harika bi gündü.

 Suga - Dışarı çıkalım mı?

Sen- Olur.

Dedin ve annene çıkmak için haber verdin. Birlikte evden çıktınız ve arabaya bindiniz. Tabikide naziklik yapıp kapını açmamıştı ama sen alıştığın için pek tepki vermedin.

Sen- Eee nereye?

Suga- Gitmek istediğin bi yer var mı?

Sen- Hmm. Bilmiyorum istediğin yere olur. 

Suga - Tamam o zaman.

Sen- Ee nereye gidicez yani?

 Suga - İstediğim yere.

Dedi ve göz kırptı. 

Sen- Bu zeka ilişkimize çok fazla.

Suga nın gülüşü yüzüne yayılınca sende istemsizce güldün ve araba kullanırken onu seyretmeye başladın. Yüz hatlarına kadar her şeyini bi gün ayrılırsanız diye beynine kazımıştın.

Suga - Cidden o kadar yakışıklı mıyım? 

Hemen başını iki yana salladın ve cevap verdin.

Sen- Ne alakası var şimdi iki dakka ego kasmasan olmaz mı?

Suga - Doğamda var güzelim.

Dedi ve yanağını sıktı.

Sen- Önüne bak kaza yapıcaksın.

Suga - Emredersiniz.

10 dakika sonra Suga arabayı durdu.

Sen - Neresi burası?

 Suga - Aaa söylemeyi unuttum. 3 gün senle bu otelde kalıcaz.

Sen- Ne?! Benim neden şimdi haberim oluyo bundan? Ayrıca babamın haberi yok öldürür beni. Ve başka bi neden daha yanıma hiç bişey almadım.

 Suga - Bi müsade etsen söylicem başımın ağrıttın iki dakkada.

Sen- Tamam sustum hadi söyle.

Suga- Sen odana gittiğin zaman izin almış olabilirim.

Sen- Babamda izin mi verdi yani? Şaka mı bu? Kıyafetim yok, makyaj malzemelerini yok. Napıcam ben?

Suga- Hepsi hazır gel gidelim.

Dedi ve elini tuttu. İçinden zengin koca bulmakta böyle bir hismiş diye geçirdin. Birlikte odanıza girdiniz ama odanız pek hayalindeki masum çiftlerin yaşadığı oda gibi bi yer çıkmadı. Aynı yatakta yatacak olmanız gözlerini kocaman açman sebep oldu.
Suga- Ne bakıyorsun öyle? Evliyiz sonuçta.
Sen- Suga evli değiliz henüz evlenmedik. Bu yüzden aynı yatakta yatamayız.
Suga güldü ve sana doğru eğildi.
Suga- Aahh bu kuralı hiç sevmedim ama üzgünüm hayatım bugün ve yarın birlikte yatıcaz.
Dedi ve arkasını dönerek banyoya gitti.
Sen- Aynı yatakta yatmak içimde babamdan izin aldın mı?!
Dedin bağırarak. Banyodan yüksek sesli erkek kahkahası ve geldi. Hala dalga geçiyodu seninle.
30 dakika sonra sen yatağa uzanmış telefonla ilgilenirken Suga banyodan belinde havluyla çıktı. Sen Suga nın bu halini görünce nereye bakacağını şaşırdın.
Sen- Sen...
Suga- Ne ben?
Sen- Sen...ÇIPLAKSIN!
Dedin ve ışık hızında gözlerini kapattın.
Suga- Evlenince  görceksin nasıl olsa kapat şimdi.
Senin yanakların yavaş yavaş kırmızının koyu tonlarını almaya başlıyodu. O sıra da Suga elini tutup yüzünden çekmeye çalıştı.
Sen- Olmaz çıplaksın.
Suga- Giyindim.
Sen- Tamam.
Dedin ve elini aşağıya indirdin. Yüzünde hala kızarıklık vardı. Suga çok tatlı bi şekilde gülümsedi.
Suga- Hadi yemeğe inelim.
Sen- Olur.
Birlikte aşağıya indiniz ve bi masaya oturup yemeklerinizi beklemeye başladınız. Yemekler geldiğinde afiyet olsun dedin Suga sadece kafa sallamakla yetişmişti. Yaklaşık 1 saat sonra yemekleriniz bitti ve odanıza çıkmak için ayaklandınız.
Sen- Ya Suga çok yedim. Kilo alıcam.
Suga- Zayıfsın zaten.
Sen- Senden farkım yok o zaman.
Suga- Ama ben senin gibi çelimsiz değilim en azından.
Dedi ve göz kırparak önden odanın kapısını açtı. İçeri girer girmez kendini yatağa attı ve senin de yanına uzanman için iki kere yatağa vurdu. Sen saf saf bakmaya edince konuştu.
Suga- Gelsene kızım neye bakıyosun?
Sen- Uff ben koltukta yatıcam yanında yatamam.
Suga- Yatta gör ebeninkini yarın oram buram ağrıyo dersin.
Sen- O zaman sen koltukta yat.
Bu lafın üzerine Suga yataktan kalktı ve üstüne yürümeye başladı. Dibine geldiğinde kulağına eğildi ve konuştu.
Suga- Sen ne kadar zeki şeysin öyle.
Sen- Bunu dibime girerek söylemene gerek yo-
Sözünü tamamlayamadan Suga seni bacaklarından tutarak kucağına aldı. Sen birkaç kere bıraksın diye göğsüne vurdun ama hiç etki etmemişti.
Sen- Bıraksana pis sapık.
Suga yatağın üzerine seni yavaşça bıraktı. Sanki gözlerinin içine işlemek istermişçesine bakıyodu. Seni yatağa yatırdıktan sonra üzerine çıktı ve yüzünü sana yaklaştırdı. Senin heyecandan kalbin çok hızlı atıyodu dudaklarını istemsizce araladın. Suga tam dudaklarını sana değdircekken...

Evet tekrardan merhaba. Öncelikle bu bölümün devamı olucak. Bölüm gelme süresi yorum ve oylarınıza bağlı 😆.
Bu ortalarda olan yorum şeysilerine yazan herkesin yorumunu okuyorum ve çoğuna cevap veriyorum. Yani vermeye çalışıyorum.
Bu yorumlar beni çok mutlu ediyo çünkü sanırım çok şakacı okurlarım var. 😅

Bu kısmı büyük ihtimalle okumadınız ama genede olsun. Kendinize iyi bakın. 😉