EVİN! (AŞK SERİSİ 2)

Alıntı 3..

Evin, koltukta oturmuş sessizliği dinlerken karnındaki bebeğinin tekmesiyle dudaklarına misafirliğe gelen buruk gülümsemenin farkında bile değildi. Fatih'i bekliyordu, gelmeyeceğini bile bile. Telefonundan gelen sesle oturduğu yerden hızlı hareketlerle kalkıp ona uzandı. Bir umut Fatih arıyordur diye. Ekranda isimsiz olan mesajı gördüğünde bir an oflasa da açtı. Mesajın sonunda eski sevgilisi Selim'in adını gördüğünde oflamadan edemedi. Bu adam numarasını nasıl bulmuştu?
" Evin kaç ay oldu aklımı kaçıracağım! Sadece birkaç saniyelik bir hatama karşılık nasıl o adamla olabilirsin aylarca! Lütfen geri dön, o adam sana göre biri değil! "
" Piç! "
Dudaklarının arasından çıkan küfre engel olamamıştı o an. Hangi cüretle hala mesaj atabiliyordu? Onun yüzünden Fatih onunla oynamıştı. Şimdi kocası neredeydi onu bile bilmiyordu. Karnında kızıyla aylar önce sinsi bir planla hayatına giren aşkını bekliyordu. Öfkeyle telefonda Fatih'i bulup telefonu kulağındaki götürdüğünde kısacık bir anda açılmasına şaşırdı. Fatih hep geç açardı telefonu.
" Alo "
Karşıdan duyduğu pırıl pırıl erkek sesi Ozan'a aitti. Küçük çocuk babasının telefonunu ele geçirmişti, uzun bir aradan sonra. Evin duyduğu sese şaşırmıştı. Fatih, oğlunun yanına gitmişti demek ki, kızını hiçbir zaman kabul etmeyecek olan bu adam oğlunu inanılmaz seviyordu. Elinde olmadan küçük çocuğu kıskanmıştı.
" Fatih Bey'i verebilir misin tatlım? "
" Babam lavaboda, gelince sizi aramasını söylerim. "
"Tamam..."
Evin, cümlesini bile tamamlayamadan küçük çocuğun sesini duydu tekrardan.
"Babam geldi. Baba telefonun var."
Evin, Fatih'in yine kendisine kızacağını biliyordu. Ancak dayanamamıştı, kızının bulunduğu bölgede elini gezdirirken adamın mesafeli sesini duydu.
" Efendim Evin Hanım?"
" Ben gelecek misin diye aramıştım seni kusura bakma."
" Gelecek olsaydım, seni arardım. Önemli bir şey olmadıkça beni arama! Başka bir şey yoksa kapatıyorum."
Genç kadın, gelen mesajı söyleyip söylememekte kararsız olsada bir anda dudaklarının arasından kaçmasına engel olamamıştı.
" Selim mesaj attı bilmek istersin diye düşündüm."
Fatih, karısının dudakları arasından dökülen ismi duyduğunda kaskatı kesilmişti. Sol eli yumruk olmuştu. Bu konuyu konuşmaları şarttı!
" Bunu konuşacağız!"

Küçük bir alıntı! Hikayeyi gerçekten okumak isteyenleri görelim bir?