bölüm yirmi dört ➡️

2.5K 238 26
                                    

Telefonu kapatarak kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda TaeHyung ve de kucağında bir köpek vardı.

"Selam." dedi köpeğin patisinden tutup bana doğru sallayarak. Kafasını kaldırarak suratıma baktığında ise köpeği yere bıraktı ve içeri geçerek kapıyı kapattı. "Sana ne oldu böyle ?" Bileğinden tutarak bilgisayarın önüne çektim ve ekrandaki videoyu işaret ettim.

"İzle." dedim ve başlatma tuşuna bastım. Ekrandaki video bittiği gibi bileğini bıraktım.

"Sen onunla mıydın ? O şu an Kore'de mi ?" diye sordum ağlamak üzere iken. Göz yaşlarım hazırdılar ve her an akabilirlerdi.

Bir anda bana sımsıkı sarıldı ve kafamı göğsüne yasladı. Saçlarımı okşamaya başladı. (biası Tae olan biri olarak yazarken feels geçiriyorum)

"Onunla değildim. Başka biri seni kandırmaya çalışıyor olmalı. Yoongi benim kanalımın şifresini bilmiyordu ki." Bana sarılırken tek eliyle de sayfayı yeniledi. Saçlarımdaki elini bir daha oynattı. "Video silinmiş." dediğinde ise bir şeyi kesinleştirdim.

"Biri bizimle oynuyor. Buna Yoongi'de dahil." Hayal kırıklığı bedenimi ele geçiriyordu. Onun sevgisi ile kendimden geçtiğim adam , şimdi benimle oyun oynuyordu. Ondan nefret ediyordum ama seviyordum da. Ne yapabilirdim ki ?

"Ya da Yoongi'yi kaçırdılar ve onu kullanarak seninle oynuyorlar." Kendimi ondan uzaklaştırarak başımı sağa sola salladım. "Onu orada nasıl serbest bıraktılar peki..?"

"Onu kaçırdıkları yer buradan 13 saat uzakta bir ülke. Onu kontrol altında tutuyor olamazlar mı sence ?" dediğinde başımı salladım. "Sen çok zekisin Tae."

Kim bilir Tae olmasaydı daha ne kadar fazla saçma düşünceler elde edecektim.

Yerdeki şirin yavru köpeği aldı ve bana uzattı. "Moral hediyesi."

Gülümseyerek aldım ve okşamaya başladım. "Çok tatlı. Teşekkür ederim." dedim ve köpek ile birlikte koltuğa atladım.

Böyle tüm gün mıncırabileceğiniz şirin mi şirin bir köpekti. Yavruydu da.

(...)

Telefonuma gelen mesaj sesi ile sıçradım. Zil sesimi kısa süre içinde değiştirmeliydim.

"Bilinmeyen numara !!" diye bağırdı TaeHyung.

"Geliyorum !" Telefonumu almak için yanına koştum. Mutfakta yemek yapıyordu. Tencereye şöyle bir baktım. "Bu ne TaeH-hahahaha.!" Gülmekten konuşamazken elimdeki telefonun bir daha titremesi ile yine sıçradım. "Sen cidden ! Ne var ne ?!" Mesaja tıkladım.

'Sushi , ben Yoongi. Kore'ye indim.'

'Lütfen V... kafenin arkasına gel , yakalanmamalıyım.'

youtube || min yoongiWhere stories live. Discover now