sechs

25.3K 1.1K 819
                                    




Kız  gözlerini araladı. Onu dürten kişiye doğru baktığında kim olduğunu anlaması 2 saniyesini almıştı. O ,onu her zaman dinleyen ve koruyan güvenlikçiydi.

"Oppa, neler oluyor?"

30'lu yaşlarında olan adam kızı yatağından kaldırdı. "Kalk müdür seni çağırıyor."

Amacının onu müdüre götürmek olmadığı belliydi fakat kız ona çok güveniyordu. Yatağından kalktı, gözlerini ovuşturarak abisini takip etti. "Oppa, saat kaç?"

Abisi ona cevap vermiyordu. Bir hışımla onu temizlik malzemeleri olan odaya doğru itti. İçeri girdi ve kapıyı kilitledi. " Çocukça hareketlerinden vazgeçmelisin. Biri sana büyüdüğünü göstermeli."

Kız daha 17'sindeydi. Uykulu sarhoş gözleriyle abisi sandığı, gözlerinden alev çıkan adama baktı. "Oppa, neler oluyor?" Kız, daha yeni kendisine gelmişti oysa ki. Abim diyebileceği bir insana sığınmıştı. Daha yeni yeni arkadaşının onu bırakıp gittiğini kabullenmişti.

Adam, bir anda kızın ağzına bez parçasını sıkıştırdı ve arkadan bağladı. Kollarını da arkada bağladıktan sonra sigara kokan nefesini kızın suratına doğru üfledi. "Sessiz ol şimdi. Seni kimse kurtaramaz ve duyamaz. O p*ç arkadaşın da gelmeyecek. O artık zengin bir ailenin çocuğu anladın mı? Her gün oturup senin "O gelecek." saçmalıklarını dinlemekten yoruldum. Sen artık büyüdün ve çok güzel bir kızsın."

Adam, ellerini kızın çıplak bacaklarında gezdirdi. Bir anda şortunu indirdi ve kilodunun üstünden kızlık organını okşamaya başladı. "Ah, sen dokunulmamış bir çiçeksin."

Kız, çığlık atmaya çalışsana sesi boğuk çıkıyordu. Ağzında bulunan bez parçası yüzünden sesini duyuramıyordu. Onu kurtaracak kimse yoktu. Ama yine de kabullenmek istemiyordu. "Bağırmaya çalışma, tadını çıkar küçüğüm."

Adam, kızın daha yeni çıkmaya başlayan göğüslerini avuçladı. Altında kıvranan kıza aldırış etmeden, kilodunu çıkardı. Ellerini kemerine doğru götürdü. Bir hışımla açtığı kemerini kenara fırlatarak pantolonunu aşağı indirdi. "Beğendin mi yaptığını?"

Kız korkuyla çırpınmaya devam ediyordu ama sessiz, boğuk attığı çığlıkları duyabilen kimse yoktu. Adam, daha 17'sine yeni girmiş olan kızın kızlığını almıştı.

-o-

Gözlerimi araladığımda çırılçıplak bir halde koltukta yatıyordum. Jungkook ise karşıdaki tekli koltuğa yığılıp kalmıştı. Nefes alış verişleri sayesine hala derin uykuda olduğunu anlamıştım. Koltuktan kalkmaya çalıştığım da  ise istemsizce yüzümü buruşturmuştum. Kalçam fena halde acıyordu. Ve tabi ki alt tarafımda da inanılmaz bir acı vardı. İkisi birleştiğinde bende uyandırdığı his cehennemi aratmıyordu. Yere eğilerek zar zor topladığım kıyafetlerimle odama çıkmaya karar verdim. Attığım her adımda canım daha fazla yanıyordu. Acıdan dolayı gözümden akan bir damla yaşa engel olamamıştım.

Sonunda merdivenler bittiğinde odamın içine girerek kapıyı kilitledim. Elimde ki kıyafetleri yere atarken boy aynasında ki yansımamı gördüm. Boy aynasına doğru yaklaştım ve gözümün altında bulunan morluklar da ellerimi gezdirdim. Ağlamaktan gözlerimin için kıp kırmızıydı. Artık ağlarken bile canım yanıyordu. Gözlerimi hareket ettirmekte, zorlanıyordum. Ben, böyle bir acıyı hayatım boyunca yaşamamıştım. Hiç bir şeyden korkmuyordum fakat bunlar bana fazlaydı. Şu anda büsbütün yere yığılmak istiyordum.

Arkamı döndüğümde kalçamda bulunan morlukları görmem ile birlikte şok geçirdim. Sadece tek bir tarafta toplanmış olan morluklar yüzünden canım acıyordu. Elimi yavaşça değdirdirmeme rağmen fena halde sızlıyordu.

I want, touch u | Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin