49. bölümden alıntı.

2.1K 106 51
                                    


Elbette bir bölümle gelmek isterdim tabiki. Ama bununla yetinmek zorundayız. Eğitim sisteminin değiştiğini herkes biliyordur. İşim daha da zorlaştı ve artık buraya uğrayamıyorum bile. Uygulamayı telefonumdan ve hatta bilgisayardan bile silmeyi düşündüm. ( bildirimleri görmemek için.)  Ama sonra vazgeçtim. Alıntılarla ve küçük sürprizlerle gelebilirim diye düşündüm.

Aşağıya diğer bölümün girişinden bir alıntı bıraktım. Sakin, olaysız ve meraksız bir bölüm oldu ama yapabileceğim başka birşey yok.😔

Şimdilik görüşmek üzere. Oylamayı unutmayın.

Ezilmiş bir portakalı elinize alıp kabuğunu soyduğunuzda içinin belki de çoktan çürümüş olduğunu görürsünüz. Dışına nazaran içi daha bir ölmüş olur. Ama bazı istisnalar da vardır tabi. Dışı çürümüş olan portakalı soyduğunuzda içinin çürümüş olmasa da ezildiğini farkedersiniz ve yenilmek için tabakta yer alabilir.

İşte ben o istisnaların sadece birisiyim. Annesine aşık bir oğlan çocuğu olarak büyümüş ve daha sonra annesi tarafından terk edilip yüzüstü bırakılan o çocuk.

O çocuk bendim.

O çocuğun ardından ağladığı annesini unutması, yeniden hayata atılması ve uğruna yaşayabileceği başka şeyler olduğunu öğreneli uzun zaman oluyordu.

Unutmak değil belki ama hatırlamamak mümkündü.

Annemin gidişinin üzerinden geçen zamanda içsel olarak hiç iyi şeyler yaşamamıştım. Babam da yaşamamıştı lakin benden daha kolay toparlamıştı durumları. O zamanlarda annemi o kadar da fazla sevmediğini düşünür ve içten içe biraz da sanki hiç bir derdim yokmuş gibi buna da üzülürdüm.

Sanki onu bir tek ben sevmiş, narin elleriyle yüzümü okşadığında bir tek ben sevinmiş ve onun hazırladığı yemekleri iştahla yiyen yine bir tek ben mişim gibiydi.

Oysa babam içinde durum böyle değilmiş. Bir şekilde annemi gerçekten çok sevdiğini anlamıştım. Tabi ki buna sevinmiş ve aynı zamanda çok üzülmüştüm de. Baktığı fotoğraflarda ve hala dolapta duran kıyafetleriyle onu unutmamak için neredeyse çabalıyordu. Kıyafetlerden annemin kokusunu duyumsamaya çalışıyordu lakin o kokuların benliğini yitirdiğini çok önceleri farketmiştim. Babam ara sıra garip cümleler kurar ve benden de çoğu kez onu anlamamı beklerdi. Bu cümle bana babama duyduğum saygıyı hatırlatan yegane şeylerden sadece biriydi.

'Unutmak değil belki ama hatırlamamak mümkün' demişti.

Ergenlik yıllarımda kendimi kitaplara vermiştim ve babam beni bu yalnızlıktan çıkaracak her yolu denemişti. Annemin yerini alması mümkün değildi ama almıştı işte.

Saygı duyduğum, değer verdiğim ve örnek aldığım tek kişi olmuştu benim için. Annemi unutmamıştım ama hatırlamak için vaktim de yoktu. Beni yalnızlıktan çekip çıkaran o mutsuz adamı mutlu edebilmek içim dişini tırnağına takan biri olmuştum artık.

Babam annemden sonra hayatına hiç kimseyi almamıştı. Hiç bir kadına güzel söz söylememiş ve hiç birine hoşlanan gözlerle bakmamıştı. Onun boşluğunu dolduracak şeyler aramamıştı ama tüm ilgisini de bana yöneltmişti.

Aradan geçen zaman ilişkimizi daha da kuvvetlendirmişti. Annemi unutmamıştı belki ama artık hatırlamadığını düşünmeye başlamıştım. Kadınlara o gözlerle yaklaşmıyor ama halâ dolapta duran kıyafetlerde bir anlam ifade etmiyordu artık onun için. Bunu düzelmek diye tabir edebilir miydim bilmiyorum.

Elimdeki sabah haberlerinin bulunduğu gazeteyi katlayıp masanın bir köşesine bıraktım. Sonra karşımda oturan elli yedi yaşına merdiven dayamış o adama baktım. Babama. Elinde tuttuğu kalemi bulmacanın üzerinde özensizce gezdiriyor ve kutucuklara harfleri yerleştirmeye çalışıyordu.

Onu anlamak bazen çok zor oluyordu ama onu anlamamayı bile seviyordum. Önümdeki kahvaltılıklardan atıştırırken arada babama bakıyordum. Yine herzamanki gibi benden önce uyanmış ve kahvaltısını yapmıştı. Şimdi ise bulmaca çözerek çayını yudumluyordu.

"Satın aldığımız arazi hakkında ne düşünüyorsun baba?" diye sordum tişörtümün yakasını düzeltirken. Onu konuşturmak ve aynı zamanda onunla konuşmak istiyordum.

Çenesini özensizce kaşıyıp yeşil gözlerini bana çevirdi. Hâlâ yakışıklı ve karizmatik bir adamdı ve iki günlük sakalları onu daha şahane göstermişti. Saçlarının çoğu yeri beyazdı ve o yaşıtları gibi boyatmamış, aksine beyaz olan saçlarıyla gurur duyuyor gibiydi.

"Güzel bir arazi ve iyi bir parayla aldın. Hoşuma gitti doğrusu." Sonra çayını içip arkasına yaslandı. Onunla gurur duyuyordum. "Çizimleri tamamladın mı?"

"Henüz değil."

"Güzel bir iş çıkaracağını biliyorum evlat. Hadi sana afiyet olsun.

Başını sallayıp bulmaca kağıdını katladı. Sonra yerinden ayaklanıp uzaklaşmıştı ama üzerine giydiği kıyafetlerden spor salonuna gideceğini anlamıştım.

Hayatında ki eksikleri bir şekilde kapatmaya çalışıyordu. Elbette benim yetmediğim anlar olduğunu biliyordum. Yıllardır çektiğimiz acılar ortaktı. Bir yanda annemin eksiği ve diğer yanda kız kardeşimin varlığı bizi yiyip bitiren bir diğer şeydi.

Küçüklüğümden bu yana babamın bulmaya çalıştığı ama bir türlü ulaşadığımız kız kardeşimin nerede olduğu hakkında ulaştığımız tüm cevaplar bize yüzünü çevirmişti. Annemin kaçtığı adamın oğlu tarafından tutsak edildiğini bir şekilde öğrenmiştik.

Erik Oswald.

Bir kadın gelmiş ona dair bir çok şeyden bahsetmişti. En başından beri olan her şeyi anlatmıştı lakin Erik denen o adamın kız kardeşimi sürekli bizden saklaması yüzünden ona ulaşamıyorduk. Çoğu kez Erik ile yüz yüze gelmiş ve hiç bir seferde kız kardeşimi onun elinden alamamıştım.

Kaldığı evi öğrenmiştim ve babamın haberi olmadan arkadaşım olan Nik ile birlikte birçok adamımla oraya baskına gitmiştim. Erken davranıp uzaklaşmıştılar ama peşlerine düşmüştüm. O soğuk kış ayında dağa kaçmıştılar ve birkaç adamımı öldürüp beni de vurmuştu. Yaram derin değildi lâkin o kurşunun izini hâlâ göğsümde taşıyordum.

Ama şimdi her şey değişmişti.

Aynı kadın tarafından birkaç hafta önce tekrar ziyaret edilmiştim ve kız kardeşimi görebilecektim.

İsmi Rose'du.

Markus diye bir arkadaşının evinde kaldığını duymuştum ve o adamı iş camiasından dolayı tanıyordum.  Kız kardeşimi bulacaktım. Babamın haberi olmadan yapacaktım bu işi.

Yarın Boston'a gidecektim.

İTAATKAR #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin