12.bölüm

1.9K 132 15
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda Xiumin'i belime sıkıca sarılmış halde buldum. Yumuşak saçları çıplak göğsümü fazlasıyla huylandırıyordu fakat ses çıkarmadan saçlarını okşadım. Şirkette pek işim olmadığından dolayı bugünlük gitmemeye karar vermiştim. Park Chanyeol'un bu hafta içinde bir gün şirkete giriş yapacağını biliyordum. Ve onunla tekrar karşılaşmak istediğimi de sanmıyordum. İşimi tüm zorluğuyla seviyorum fakat Chanyeol yüzünden istifa etme gibi bir riskim de vardı.

Başımı biraz yana yatırıp Xiumin'in yüzüne baktım. Ağzı hafif açık bir şekilde huzurla uyumaya devam ediyordu göğsümde. Sonunda ona nasıl uyuyacağını öğrettiğim için oldukça mutluydum.

Saçını okşamaya devam ettiğim sırada Xiumin kıpırdanıp gözlerini açtı.

" Uyan artık. " Başını dürterek ellerimi tamamen çektim ondan. Oda gülümseyerek çenesini karnıma dayadıktan sonra bakışlarını bana çevirdi.

" Hayır, istemiyorum. Hep böyle kalamaz mıyız? " Kollarını belime daha da sıkı bir şekilde sardı. Böyle ani sevgi patlamaları beni oldukça şaşırtıyordu.

" Neden bu kadar şaşırıyorsun? " Bakışlarını tekrar bana çevirdi.

" Sadece meleklerin davranışlarını çözmeye çalışıyorum. Yoksa bir tek sen misin böyle sapık olan? " Saçlarını karıştırıp onu üzerimden kaldırdım büyük bir çaba harcayarak. Belimde ki ellerini çözmemekte bayağı ısrar etmişti.

" Sadece dünyaya ayak uydurmaya çalışıyorum. " Bu cevabına gülerken hızlı adımlarla banyoya koştum. Küveti doldurmaya başladığım sırada Xiumin içeri girdi giyinmiş bir şekilde.

" Ah, duş almamız gerekiyor, değil mi? " Artık hiç bir şekilde utanma duygusu olmayan Xiumin altındaki eşofmanını ve boxerını tek çekişle gözlerimin önünde çıkararak yarısı dolmuş küvete girdi. Kendim için hazırlamış olsam da ses çıkarmadan gülümsemeye devam ettim. Xiumin kolunu uzatıp arkasında duran portakal kokulu duş losyonumu alarak küvetin içine döktü. Küvet suyla dolduğunda musluğu kapadım.

" Meahri. " Suyu köpürtürken bana seslendi. Eşofmanını yerden alıp katlarken tekrar ona döndüm. Karşımda bir önceki geceden tamamen farklı olan bir Xiumin vardı.

Şuan karşımda 8 yaşında bir Xiumin vardı.

" Efendim? "

" Beni sen yıkar mısın? " Ona uzun bir süre baktım. O ise bu süre boyunca suyu köpürtmekle meşgul olmuştu.

Bu haline gülerek kabul eder bir şekilde, sessizce elimde ki eşofmanı havlu dolabının üzerine bırakarak Xiumin'in arkasına geçtim. Ona masaj yapmamdan oldukça hoşlanıyordu. Fakat ellerimi daha suya daldıramadan Xiumin ani bir hareketle beni kolumdan yakalayarak küvetin içine çekti.

" Xiumin! "

Hayretle adını bağırdım kollarıyla beni sardığı sırada.

" Neden yaptın bunu? "

Xiumin beni açık bacakları arasına çekerek göğsüne yaslanmamı sağlayana kadar kendine doğru çekti.

" Çünkü sana sarılınca daha iyi hissediyorum. "

Ona dönüp baktığımda gülümsediğini gördüm. Bu benimde gülümsememi sağlamıştı.

" Neden sana sarılınca daha iyi hissediyorum? "

Sesi ciddileşip gülümsemesi solunca bakışlarımı ondan çekmek zorunda kaldım.

" Bilmiyorum. "

Kısaca kestirip atmaya çalıştım. Düşenlerimi duyduğunu elbette biliyordum. Ama böyle birşeyi birdaha dile getiremeyecek kadar çok acı çekmiştim. Chanyeol'un bende yarattıkları hiçbir zaman izini kaybetmeyecekti çünkü.

First Snow Tale (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin