18.bòlúm

1.4K 133 25
                                    

" Bütün suç sanırım bendeydi. “

Chanyeol derin bir nefes alarak anlatmaya başlamadan önce karnımda birleştirdiği ellerini daha da sıkılaştırdı. Sıcak nefesini ensemde delicesine hissediyordum.

" Sana en başından dürüst olmam gerekiyordu. "

* Hiçbir zaman bana dürüst olmadın mı?  *

" Seninle ilk tanıştığım zaman çoktan nişanlanmıştım bile. “

Chanyeol beni kendine daha da fazla yaklaştırdı. Hareket etmeyi çoktan bırakmıştım fakat beni yine de kaçacağımı düşündüğü için sıkıca tutuyordu.

“ Az önce şahit olduğun konuşmada, Kim Soo Eun, onunda beni sevmediğini biliyordum. Ailelerimizin zoruyla evlendiriliyorduk. Bir çok defa kafa kafaya verip birlikte karşı çıkmayı denedik fakat sonuç her zaman olumsuz oldu. Sana söyleyemedim. Çünkü çoktan aşık oluştum bile. Sana söyleyemezdim Meahri, beni bırakıp giderdin o zaman. Beni bırakıp gitmeni istemeyecek kadar çok bencil bir insanım. “

Nefesini yeniden verdi. Bunu bilerek yaptığını çok iyi biliyordum. Bunu çok sevdiğimi biliyordu. Hala hatırlıyordu.

" Ama eğer herşeyi açıkça anlatıp gitmene, beni terk etmene göz yumsaydım bunların hiçbiri olmazdı diye düşünüyorum. Belki sen şuan da daha mutlu bir şekilde, seni benden daha çok hakeden biriyle yaşıyor olurdun. “

Chanyeol çenesini sırtıma dayayarak bir nefes daha verdi. Bunu yapmasını istemiyordum. Onu affetmek istemiyordum. Anlatmaya devam ederse onu affedeceğimi de çok iyi biliyordum.

" Belki şuanda çocuğumuzu büyütüyor olurdun. “

* Yapma. *

Ağzımdan istemsizce bir hıçkırık kaçınca ağladığımı anlamıştım.

" Kaç yaşında olurdu şuan? 3 ya da 4? “

Benden cevap gelmeyince Chanyeol beni nazikçe kendine çevirdi. Gözlerine bakamadım.

“ Adını ne koyardın Meahri? Bana Hajin ismini sevdiğini söylemiştin. Sence erkek mi olurdu? “

Chanyeol titrek bir nefes çekince onunda ağladığını anladım.

" Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim. "

Bir eliyle başımın arkasından tutarak beni göğsüne doğru bastırdı.

“ Nasıl böyle birşey yaptım? Dünyada ki en kötü insan ben olmalıyım. Nasıl aşık olduğum kadına bunları yaşattım? Goo Meahri, beni affetme. Sakın, yapma. Bu benim cezam olmalı. Beni sevme, benden nefret et. Bu acıyla yaşamalıyım. “

Chanyeol kesik kesik verdiği nefesle daha fazla dayanamayıp yeniden ağlamaya başladı. Başımı yasladığı göğsü şiddetle sarsılıyordu. Karşımda, o an, üniversite de aşık olduğum adam olmuştu. Ve ben ona uzun bir süre daha kızgın kalamayacağımı anladım.

Nasıl olduysa kalbim artık daha ferah hissediyordu ve daha da rahatlamış. Bana bunları anlatıp üzerimde ki tonlarca ağırlıkta ki yükü aldığı için ona minnettardım. Fakat onu tam anlamıyla affedebilmiş değildim, olamazdımda.

“ O gün, bana hamileliğini söylediğin zaman, dünyada ki en mutlu insan olmuştum. Fakat yapamazdım. Eğer babam bunu öğrenirse bana değil, sen ve bebeğimize zarar verirdi. O zaman karar verdim. Benden ayrılmana neden olacak şeyi buldum gibi hissediyordum. Kafeye geldim. Seni herkesin içinde aşağıladım. Özür dilerim. "

Chanyeol güçlü bir hıçkırık verip kollarımda sarsıldı yeniden.

“ Sanırım hayatımda yapmaya çalıştığım en zor şey oydu. Seni karşımda ağlarken görünce,  hem de benim yüzümden, kalbimin parçalara bölündüğünü hissettim Meahri. Canlı canlı biri göğsümden içeri elini sokmuş ve kalbimi çıkarmıştı sanki. O gece sabaha kadar içtim. Ve o sabah, bana geldiğin gün, seni merdivenlerden itip bebeğimizi kaybettiğimiz gün, "

Daha fazla devam etmesini istemeyerek başımı iki yana salladım. Yakalarını iki avucumun içine alarak sıktım, onu itmeye çalıştım. Fakat beni göğsüne daha da bastırarak yeniden sakinleştirmeyi başardı.

" Ölmek istedim Meahri. Hastaneye gittiğimizde, bebeği kaybettiğimizi öğrendiğim de ölmek istedim. Doktor bana birdaha hamile kalabilme ihtimalinin çok düşük olduğunu söylediğin de ölmek istedim. Seni cansız yatarken gördüğümde bir kez daha ölmek istedim. Benden nefret edeceğini biliyordum. Ve istediğimde buydu fakat delicesine pişman olmuştum. Eğer seninle kaçıp gitseydim, bunların hiçbiri başımıza gelmezdi. Ama korkağın tekiyim, biliyorsun. Babama karşı çıkamadım. O gün, ölmek istediğimde sanırım Tanrı beni ilk defa duydu. Hastaneye, sana gelirken motosikletim başka bir arabanın altına girdi. 9 ayım yok oldu. Ondan sonraki bir sene boyunca yürümeye çalıştım. Sakat kalmıştım. Kendime geldiğimde aradan çoktan 2 sene geçmişti bile. Karşına çıkamadım. Çıksam ne diyebilirdim?  Özür dilerim? Beni affet? "

Başımı iki yana salladım kabul etmeyeceğimi bildirir bir şekilde.

“ Bunu bildiğim için kaçtım. Geçen aya kadar Japonya'da ki şirketin başındaydım. Sonra babam yine beni buraya getirdi. Amacının beni yeniden evlendirmek olduğunu bilseydim asla gelmezdim. “

Sonunda kendim de o cesareti gördükten sonra başımı kaldırıp ona baktım. Gözleri kıpkırmızı ve hala ağlamaya devam ediyordu.

Bir erkek kolay kolay ağlamaz. Ağladığında ise göz yaşları asla yalan söylemez.

" Babamın söylediği kızla evleneceğim. Söz veriyorum senin karşına bir daha çıkmayacağım, asla seni rahatsız etmeyeceğim. Söz veriyorum Meahri. Lütfen, mutlu olmaya çalış, lütfen dana yaptıklarımı biraz da olsa unutmaya çalış. "

Konuşmak yerine gözlerine bakmayı sürdürmek istiyordum fakat ağzımın açılmasına engel olamadım.

“ O kızla evlenmek zorunda değilsin. “

“ Babama karşı çıkamam. O kadar cesur büro değilim Meahri. Korkağın tekiyim. “

Chanyeol gözlerini sıkıca kapatıp beni tekrar göğsüne yasladı.

Yapmamam gerekiyordu fakat yaptım. Park Chanyeol'un bana dokunmasına izin verdim.

First Snow Tale (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin