7.bòlúm

1.9K 144 17
                                    

Vote, Vote, Vote, Vote ^_____^

" Goo Meahri. " Bana seslenen Wufan'ı duymamla odama girmekten vazgeçerek ona döndüm.

" Efendim? " Omzuma astığım çantamı elime indirdim. Wufan hızlı adımlarla yanıma gelip elindeki siyah kartı bana uzattı. Ne olduğunu anlamak için incelemeye başladığım sırada Wufan açıklamasını yaptı.

" Yarın akşam dergimizin 4.yıl kutlaması var. Davetiyeyi sana ben vermek istedim. "

" Biliyorsunuz, partilere katıl- " Elini hızla kaldırarak beni susturdu aniden.

" Şirketimizin CEO'sunu güzelce karşılamalıyız. Ve buna sende dahilsin Goo Meahri, benim sağ kolum olarak. " Kolunu göstererek bana göz kırptı.

" Ama biliyorsunuz- "

" Sevgilin için güvenlik ile konuşabilirim. Bir seferlik 18 yaşındaki birini içkili bir partiye alabiliriz. "

" Sevgilim değil demiştim. " İtiraz etmeye çalışsam da iki parmağını dudaklarıma bastırarak beni susturdu.

" Tabii, o zaman sevgilin olmayan ufaklıkla beraber sizi bekliyorum. Unutma Goo Meahri, yarın akşam. " Yavaş adımlarla yanımdan uzaklaşmaya başladı.

" Ama- " Bende yılmadan peşinden gittim.

" Saat 8'de. " Asansöre girmek için iki adım attı.

" Fakat- " Kağıdı geri vermeye çalışsam da elimi itti.

" Adres kağıtta yazıyor. " Asansör kapıları yüzüme kapanınca artık itiraz edemeyeceğimi anlamıştım.

Hayır, o partiye gitmemeliydim.

~ ~ ~

" Ben geldim. " Ayakkabılarımı çıkardıktan sonra yavaş adımlarla içeri girdim. Fakat Xiumin'i bulamamıştım. " Xiumin. " Çantamı koltuğun üzerine bırakıp evin içinde gezmeye başladım. Yatak odasında yoktu, banyo ve diğer kullanamadığım üç odada da yoktu.

" Xiumin! " Büyük bir korku ile kendimi birden evin içinde koşarken bulmuştum. Onu kaybetme korkusu bütün vücudumu sararken bakmadığım son yer olan mutfağa girdim hızla.

" Xiumin. "

" Meahri, gelmişsin. " Kocaman bir rahatlama ile derin bir nefes alıp kendimi kapının kirişine yasladım. Aradan saniyeler bile geçmeden mutfağın halini görmemle ağzımdan bir inilti çıkardım.

Bu durum için söylenebilecek tek kelime heryer heryerde olabilirdi.

" Unla ne işin vardı? " Olduğum yere çökerek üzerimde ki şoku atlatmaya çalıştım.

Xiumin utangaç bir şekilde bana bakarak omuz silkti.

" Ben biraz acıkmıştım. " Elindeki tencereyi masanın üzerine bıraktıktan sonra üzerindeki unları silkeledi.

" Xiumin. " Sıkkınlıkla bir nefes verip hızla yerimden kalktım.

" Ben, özür dilerim. "

" Tamam, sorun değil. " Gülümseyerek ayağa kalkıp yanına gittim. " Nasıl yemek yapacağını biliyor musun ki? "

" Hayır, sadece deniyorum. " Omuz silkip tezgaha biraz daha un döktü.

~ ~ ~

" Neden dışarı çıktık? " Xiumin ona sardığım yün atkıya daha da gömdü başını. İnsan içine çıkmak onu oldukça rahatsız ediyordu. O bu haldeyeken onu nasıl insanlarla dolu olan bir partiye götürebilirdim ki? " Parti mi? Hani şu sesli müziklerin çalındığı yerlerden mi? Neden oraya gitmek zorundasın? " Xiumin ona cevap vermeme fırsat vermeden aklına gelen bütün soruları teker teker sıraladı aniden.

" Aslında bir şirket toplantısı gibi birşey olacak. Sadece müzikli ve içilir, o kadar. " Alışveriş Merkezinde ki mağazaları tek tek incelemeye başladım. Xiumin'in öyle bir yere girmek için kıyafete ihtiyacı vardı. Ben eskilerden birini gidebilirdim.

" Ne? Benimde mi gelmem gerekiyor? Buna mecbur muyum? " Sonunda takım elbise satan bir mağazaya rastladığım sırada önümde kolundan tutarak içeriye soktum. " Meahri. " Xiumin ona hala bir cevap vermememe kızarak önüme geçerek beni durdurdu.

" Bu bir iş yemeği ve benim kesinlikle gitmem gerekiyor. Ve hayır- " Ona işaret parmağımı uzattım. Bu sıralar bunu çok yapmaya başlamıştım. " Sen bugünden sonra evde tek kalmayacaksın. "

" Ama- ' Bakışlarımla onu susturduktan sonra gözüme takılan takım elbiseyi askısından alıp Xiumin'in üzerine tuttum. " Gitmememiz gerekiyor. Gitmemeliyiz." Diye mırıldandı yanaklarını şişirirken. Fakat onu dinlemedim.

Ve gerçekten de buna pişman olmuştum.

First Snow Tale (✓)Where stories live. Discover now