4

39.2K 1.5K 58
                                    

Denizin büyüsüne kapıldığım sırada bir sesle irkildim. Bu ses Koray'a ait değildi.

"Merhaba." Koray, bana asla merhaba demezdi. Üstelik bu ses bir kıza aitti.

Arkamı döndüğümde benim yaşlarımda kızıl saçlı bir kızla karşılaştım.  Saçları o kadar güzeldi ki, biraz kıskançlıkla karışık bir ifadeyle ona bakıyordum. O da bunu anlamış olacak ki, çekingenlikle başını başka yöne çevirdi. Ben de yaptığım hareketten utanıp onun çekingenliğine bir son vermesi için dudaklarımı araladım.

"Merhaba" diye cevap verdim. Tekrar bana baktı. Çekingen bir gülümsemeyle ellerini karın hizasında birleştirdi. 

''Oturabilir miyim?'' Eliyle yanımı işaret etti. Gülümseyerek başımı salladım Yanıma oturdu. Önce denize sonra bana baktı.

''Çok güzel görünüyor, değil mi?'' Hafif rüzgar saçlarını savuruyor, güneşin rengi gün batımında, saç rengini daha çok açıyordu.

''Evet.'' diyebildim sadece. Bu sefer çekingenlik yapan bendim.

"Ben Sıla." dedi bana elini uzatarak.

"Ben de Hilal." Elini sıktım. 

"Ne zamandan beri burdasın ? Seni daha önce görmedim. "

"Bu sabah geldik."

"Ne güzel. Yeni macera. Biz de Mayıs'tan beri buradayız." dedi ailesini işaret ederek. Annesi ve babası denizde yüzüyordu. Annesi de onun saç rengine sahipti. Babasının saçları seyrek olduğu için herhangi bir şey söylemek zordu.

Birden Sıla çığlık attı ve ben de istemsiz olarak sıçradım. Arkamı döndüğümde Sıla'ya çok benzeyen bir erkek ve Koray'ı gördüm. Koray benim peşimde dolanıyor olamazdı. Tatile çıkmadan önce birbirimizi asla görmemeye özel bir törenle yemin etmiştik.

Mum ışıklarıyla dolu odada, yanaklarımda kil maskesiyle Koray'ı bekliyordum. Koray karşıma dikilip telefonundan ''Survivor karar anı'' temalı bir müzik açtı.

''Ben Koray.'' Sağ elini kaldırdı.

''Ben Hilal.'' Ben de kaldırdım.

''Bodrum tatilimiz boyunca ablam Hilal'i rahatsız etmeyeceğime...''

''Bodrum tatili boyunca kardeşim Koray'ı rahatsız etmeyeceğime...''

''takip etmeyeceğime, arkadaşlarına karışmayacağıma...''

''takip etmeyeceğime, arkadaşlarına karışmayacağıma...''

''ve en önemlisi sır olarak saklanması gereken bir olay durumunda ebeveynlerimize ispiyonlamayacağıma...''

''ve en önemlisi sır olarak saklanması gereken bir olay durumunda ebeveynlerimize ispiyonlamayacağıma...''

''yemin ederim.''

''yemin ederim.'' Birbirimize iki adım atıp ciddi ifademizi bozmadan yanımızda duran mumlardan birer tane alıp üfleyerek söndürdük.

Hilal, bu benim kardeşim Mert. Lise ikiye başlayacak bu sene." deyip çocuğun saçlarını karıştırdı. Çocuk yüzünü buruşturdu ve Sıla'nın elini itti. 

Koray'a imalı bir şekilde baktım. 

''Seni takip etmiyordum. Mert, ablasını görmek istedi.'' Bana parmağını salladı. Daha ciddi bir ifadeyle bakmaya başladığımda Mert'in omzundan çekiştirerek sürükledi ve gözden kayboldular.

"Hey bilmem haberin var mı ama yarın akşam otelde gençler için bir parti olacak.  Ve bir partner lazım. Aramaya başlasan iyi olur." dedi sırıtarak. İlk günden kimseyle tanışıp, partiye davet etmek istemiyordum. Sonuçta sadece parti için tanışıyormuşuz gibi görünebilir ve karşımdaki başka anlamlar yükleyebilirdi.

"Senin var mı partnerin?" diye sordum. Olmasa bile bu onun için daha kolay olabilirdi. Sıla, sosyal birine benziyor, eminim Mayıs'tan beri birkaç kişiyle tanışmış ve arkadaş olmuştur. Partiye fikri hoşuma gitmişti. Eğer Sıla'nın birlikte gitmeyeceği fakat tanıdık ve güvenilir bir arkadaşı varsa bana önerebilirdi.

"Evet. Kuthan ile gideceğim. " gülümsedi. Kuthan. Hayatımda ilk kez duyduğum bir isim. Daha önce hiç Kuthan isminde bir tanıdığım olmamıştı. Eğer Sıla'nın ''partner'' olarak seçtiği biriyse, o da eminim Sıla gibi uyumludur. Parti akşam başlayacağı için çok fazla vaktim kalmamıştı. Eğer gideceksem hazırlık yapmam gerekiyor. 

''Sence benimle partiye gelecek biri var mıdır aklına gelen? Çünkü daha bugün geldik ve hiç arkadaşım yok.'' diye sordum.

''Merak etme. Partide bulursun birini. Ayrıca daha yarın gündüz de vaktin var. Belli mi olur, belki çok hoş bir beyefendiyle tanışırsın. Hem zaten her hafta oluyor bu eğlence. Yarın şansını denersin, olmazsa haftaya.'' pozitif enerjisi, hem hoşuma gidiyor, hem de komik geliyordu.

"Otele gidelim mi?" Telefonuna baktı.

"Olur." Oturduğumuz yerden kalkarak üstümüzdeki kumları silkeledik ve hızlı adımlarla otele döndük.

Asansöre bindiğimizde Sıla ile odalarımızın aynı katta olduğunu öğrendim. Açıkçası bu durum hoşuma gitmişti. Sıla'nın kaçıncı katta ya da hangi odada olduğu konusunda kafam karışmayacaktı.

Odamızın önüne geldiğimde ''Yarın nerede buluşacağız?'' diye sordum.

''Bilmem, istersen WhatsApp'ını ver. Oradan konuşuruz.'' dedi. Birbirimizin numaralarını kaydettikten sonra odalara geçtik.

Odada banyodan yeni çıkmış, bornozuyla oturan annem ile karşılaştım.

''Babam nerede?'' diye sordum.

''Otel faturasında ek ücretler dahil edilmiş. Spa ve oda servisi. Bir hata olmuş, onu düzeltmeye gitti.'' Valizimin başına çöküp kıyafetlerimi darmadağın ederek elbise aramaya başladım.

''Hilal, ortalığı dağıtmazsan sevinirim. Ben de tatile geldim. Bari burada izin ver de arkanı toplamayayım. Hem ne arıyorsun sen?'' Valizin yanına oturup anneme baktım.

''Yarın akşam bizler için parti varmış. Elbise arıyorum.'' Annem saçlarını havluyla kurularken durup bana baktı.

''Umarım oğlanlarla dolu havuz başı partisi değildir. Hilal, bak hele otelin dışında bir yerdeyse vallahi döverim seni. Hem sen babana sordun mu gidebilir miyim diye?'' Ellerimi saçlarıma götürüp yüzümü buruşturdum.

''Anne, babam ne anlayacak? Tabii ki gitme diyecek. Ayrıca niye otel dışında bir yere gidip kendimi öldüreyim ki?''

Annem imalı bakışlarla baktı. ''Ölmeyi kast etmiyorum canım, başka şeylerden bahsediyorum. Bir bakmışın elin oğlu odasına çıkarıvermiş seni. Bilmem anlatabildim mi?'' Hı hı tabii der gibi başımı salladım. Bu sırada odaya babam girdi.

''Hilal, noldu kızım? Biraz gergin görünüyorsun?'' Babam yüzümdeki ifadeden bir hazırlık içinde olduğumu anlamıştı.

''Hiçbir şey. Merdivenden çıktım da yoruldum.'' Babam anneme baktı sonra da bana baktı.

''Anladım. Lobideyken bilgi verdiler. Yarın gençler için bir parti varmış sen de gitsene.'' Annemle aynı anda birbirimize baktık. Annem hayret edermişcesine babama baktı. Ben o sırada bastım kahkahayı. Tabii ki annem de kendini tutamadı ve babam bizi izleyip anlam vermeye çalışmaktan başka bir şey yapamadı.


Yaz AşkımWhere stories live. Discover now