4 · Kedi

505 44 29
                                    

Bakışlarını bir süre üzerimde tuttuktan sonra tekrardan bakışlarını kaçırdı ve çekingen bir sesle "Olur." dedi. Yanaklarının birazcık kızardığını fark etmiş olsam da ona belli etmemiştim çünkü ne zaman kızardıkları hakkında bir fikrim yoktu. Gezelim dediğim zaman mı yoksa koluna bakmak için kolunu tuttuğum zaman mı? O ara yüzüne çok dikkat edememiştim.

Bir daha onu sürüklemeye çalışırsam benimle gezmekten vazgeçeceğini düşündüğümden, aramıza biraz mesafe açtım ve önden ben yürüyerek girdiğimiz ara sokaktan çıktım. Yeniden caddenin kalabalığına karışmak, gerçek dünyaya geri döndüğümüzü gösteriyordu.

Yurio'yla dolaşmayı düşünmüştüm fakat birlikte neler yapacağımızı hiç düşünmemiştim. Benim dolaşma ideallerim genellikle manga veya oyun satan yerlere girmekten ibaretti. Onun dışında bir de yemek yer, sonra eve dönerdim. Bunlar dışında biriyle dolaşırken başka neler yapılırdı bilmiyordum. Özellikle bir erkekle. Onları her mağazaya sokamazdınız.

O zaman, onun fikrini de öğrenerek başlamalıydım.

Başımı çevirip arkamdan gelen Yurio 'ya "Nereye gidelim ilk önce?" diye sordum. Benim gitmek istediğim mağazalar bir veya iki taneyle sınırlıydı. Onun isteklerini de yerine getirirsek daha uzun süre vakit geçirme şansımız olurdu.

"Fark etmez." dedi omuzlarını hareket ettirerek. Hala buraya zorla gelmiş olduğunu belli eden ifadesinden kurtulamamıştı. "Peki. O zaman cadde boyunca yürüyelim. Dikkatimizi çeken bir yer olursa gireriz." dedim bozuntuya vermeden ve Yurio'nun benim yanıma gelmesini bekledikten sonra birlikte yürümeye başladık.

Aramızdaki dünkü sessizlik geri dönmüştü. Ne zaman Yurio'yla baş başa kalsam birkaç kelime konuşmak dışında başka bir şey yapmadığımızı fark etmiştim. Konuşsak bile, hep konuşmayı başlatan ben oluyordum. Bu da kendimi zorlama arkadaş gibi hissetmeme neden oluyordu. Benimle biraz konuşsan ölür müsün seni Rus bozuntusu! Ben olacakları böyle hayal etmemiştim!

Bir şey de istediğim gibi gitse şaşardım zaten. Sanırım yine ilk adımı benim atmam gerekiyordu.

"Yurio?"

"Hı?"

"Neden konuşmuyoruz?"

Aklımda olan şeyi direkt söylemiştim. Lafı gevelemenin bir anlamı yoktu. Bu şekilde ne o zevk alırdı bu tatilden, ne de ben zevk alırdım.

"Ne konuşacağız?" diye sordu Yurio. Bunu ben de bilmiyordum fakat bir şeyler bulabilirdik.

"Hımm. Meselaa..."

Elimi çeneme götürüp düşünüyormuş gibi yaptım.

"Rusya nasıl bir yer?"

Sorduğum sorunun mükemmelliğine benim gibi Yurio da şaşırmıştı. "Benimle dalga mı geçiyorsun?" diye sorarken kaşları hafifçe çatıldı. "Ne alaka. Başka soracak bir şey bulamadım. Sen de hiç yardımcı olmuyorsun." dedim ben de kaşlarımı çatarak. Sesimi farkında olmadan yükseltmiştim. Halbuki içimde ona karşı en ufak bir kızgınlık yoktu.

"Bir şey soracağım. Neden benimle bir şeyler yapmak istiyorsun?"

Beklediğimin aksine, sakin bir ses tonuyla sormuştu bu soruyu. Sadece birkaç saniye çatmış olduğu kaşlarını düzeltmiş, yolun ortasında durarak yeşil gözlerini yüzüme odaklamıştı. Onun durduğunu bir iki saniye sonra fark ettiğim için onun biraz ilerisinde durmuştum fakat geri geri gitmeye gerek duymamıştım. Bu mesafeden de söylediklerimi duyabilirdi.

"Çünkü buraya kendi rızanla gelmediğini söylemiştin. Aynı şekilde, ben de sana Victor'un bu tatil yapma fikrini iyi düşündüğünü söylemiştim, hatırlarsan. Ama sen bundan zevk almadığın sürece bunun bir anlamı olmaz. Bu yüzden sana eşlik etmek istedim. Hepsi bu."

Kitty & Sassy ✿ Yuri Plisetsky x OCHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin