1 ✿ Yuri Plisetsky

1.3K 60 46
                                    

"Çözemiyorum." diye mırıldandım .

"Neyi çözemiyorsun?"

"Soruyu."

Yuuri, merakla gelip yanıma otururken çalışmaktan dolayı ağrıyan başımı avuçlarım arasına aldım.

"Matematik?"

"Ta kendisi"

"Yardım edeyim mi?"

Başımı avuçlarımın arasından çekip heyecanla salladım. Yuuri, elimdeki kalemi alıp soruyu okumaya başlarken omuzlarımı dikleştirdim ve ağrıyan gözlerimi ders çalıştığım odada gezdirdim. Burası Yuuri'nin ailesinin eviydi. Japonya'ya geldiğim zaman, Yuuri'nin ailesi benim Japonya'ya adapte olmama çok yardım etmişti. Türkiye buraya uzak olduğu için annemle babam sık sık buraya gelemiyorlardı ve bir kız olarak, ihtiyaçlarımın hepsini kendi başıma karşılayamıyordum. Hiroko teyze ve Mari abla bana bu konuda çok yardımcı oluyordu.

Türkiye'de orta okulu bitirdikten sonra lise için Japonya'ya gelmiştim. Japonya'da okumak, benim orta okul hayalimdi, derslerde başarılı olma sebebimdi. Gerçi aşırı zeki, aşırı çalışkan biri olduğum söylenemezdi ama ortalamamı ideallerin biraz üzerinde tutmaya çalışıyordum.

Japonya'ya ilk geldiğim zaman kendimi o kadar dışlanmış hissetmiştim ki, havaalanında ilk yarım saat kendimi hiçbir şey yapmadan beklerken bulmuştum. Japonya için elimde olan tek avantajım, buraya gelmeden önce Japonca kursuna gitmiş olmamdı. Sonra babamın benim için kiraladığı eve gitmek aklıma gelmiş, yoldan çevirdiğim taksiye adresi vererek lise ve üniversite hayatımı geçireceğim evime gelmiştim. Güzelce geçimimi sağlayıp sorunsuz bir şekilde okula gitmeye başlamam üstün çaba sarf etmemi gerektirmiş olsa da, Yuuri'yle tanıştıktan sonra Japonya hayatı benim için daha katlanılır hale gelmişti. Yuuri'yi bulduğum için çok mutluydum.

"Alya, çözümü anlatayım mı?"

Daldığım düşüncelerden Yuuri'nin elini gözlerimin önünde sallamasıyla çıktım.

"Çok sevinirim ama bu son olacak sanırım. Uykum gelmeye başladı."

Yuuri onaylar biçimde başını sallayıp bana çözümü anlatmaya başladı. Aslında çok kolay bir soruydu fakat ben kendimi pek derslere verebilen biri olmadığım için çözememiştim. Genelde sonradan evde çalışmak bana iyi geliyordu. O zaman da yanımda bana konuyu anlatan ve dikkatimin dağılmasını engelleyen birinin olması gerekiyordu tabii. Yuuri bana bu konuda da oldukça yardım ediyordu.

Yuuri çözümü anlatmayı bitirince derin bir nefes verip "Teşekkür ederim Yuuri. Sen benim kurtarıcımsın." dedim sesime biraz neşe tınısı katarak. Gözlerim, Yuuri'nin mavi çerçeveli gözlüğün arkasındaki yorgun gözlerine odaklanmıştı. "Rica ederim." dedi Yuuri yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirerek. Yüzündeki yorgunluğu gizlemeye çalışıyor gibiydi.

"Bugün de mi buz pistindeydin? Yüzündeki yorgunluğu fark etmemek mümkün değil."

Yuuri, bu söylediğim üzerine yüzündeki zoraki gülümsemeyi kesti. Gülümsemenin kesilmesiyle göz altındaki torbalar biraz daha belli olmaya başladı.

"Evet. Grand Prix'ten sonra Victor'u bir daha hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum."

"Ama kendini bu kadar yorma. Yoksa hasta olursun."

Dudaklarımda hafif bir tebessüm oluştu. Yuuri'yi tanıdığım zamandan beri O, sürekli buz pistinde kendini geliştirmek için çalışıyordu ve bunun için kendini çok zorluyordu. Her ne kadar Grand Prix'i kazanmasını ben de çok istesem de kendini bu kadar yorduğunu gördükçe üzülüyordum.

Kitty & Sassy ✿ Yuri Plisetsky x OCHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin