-Hoşgeldiniz .'

Emir'e hayranlık dolu gözlerle bakarken kapıyı açan kişinin yaşlı Halide hanım değil de genç bir kız olduğunu yeni farketmişti Hümeyra. Bir an solmuştu dudaklarına konmuş o hoş tebessüm. Emir'in yönlendirmesiyle içeri girip ayakkabılarını çıkarırken genç adamın sesi dolmuştu kulağına.

-Hoşbulduk Afra .'

Istemsizce yutkundu Hümeyra. Kapıyı açan Afra adındaki bu kız çok, çok güzeldi. Iri ela gözleri sürmeyle bezeli, tülbentin eğreti örttüğü saçları kumaşın altından bile sırma gibi görünüyordu. Tam o esnada ahşap merdivenlerin başında yaşlı bir kadın belirmişti. Emir ve ona gülümseme ile bakarken, genç adam çoktan basamakları aşıp annesine sarılmıştı bile.

-Evlatçım hoşgeldiniz. Misafirimiz mi var ?' dedi Halide hanım bakışları tebessümle Hümeyra'ya çevrilirken. Ona bakan bir çift göze istemsizce gülümsedi genç kız. Nur yüzlü , güzel bakışlıydı bu kadın. Görür görmez içi ısınıvermişti . Sanki babaannesinin başka versiyonu gibiydi.

-Hümeyra hanım kendini toparlayana kadar misafirimiz olacak anacım .'dedi Emir uzanıp annesinin elini öperken. Ardından doyamamış gibi bir kez daha sarılmış, ve tombik yanaklarını avuçlamıştı.'Üç gündür burnumda tüttün Halide sultan.'

Gülümseyerek sarılmıştı oğluna Halide hanım . Sanki koca adamı değil ufacık bir çocuğu sever gibiydi hali . Elleriyle yanaklarını iyi bir yoğurduktan sonra onları gülen gözlerle izleyen Hümeyra'ya döndü .

-Hoşgeldin güzel kızım . Emir söyledi başınıza gelen kazayı . Nasıl üzüldüm bir bilsen. Neyse ki dualarım kabul oldu da ikinize de bir fenalık olmadı çok şükür .'

Gülümsedi Hümeyra. Babaannesine benzemekle kalmıyor, tıpkı babaannesiydi bu kadıncağız. Hasretle koşup boynuma sarılmamak için zor tutmuştu kendini.

-Misafirimizi kapıda koyduk anacığım. Haydi içeri girelim .'dedi Emir. Hep birlikte salona geçtiler . Çekingenlikle oturdu kenardaki koltuğa Hümeyra . Yabancıydı böyle bir aile sıcaklığına . Evladını kapılarda karşılayıp boynuna sarılan anne şefkatine yabancıydı. Annesi en son ne zaman sarılmıştı ona böyle içten ? Hatırlamıyordu...

-Karnınız aç mı ? Hemen sofrayı kurayım .'

Hümeyra'nın gözleri konuşan Afra'ya takıldı . Güzel kızdı doğrusu . Emir gibi onunda yüzünden nur akıyordu . Gözlerindeki belli belirsiz kalmış sürmeler iri ela gözlerini ortaya çıkarmış , uçuk pembe tülbentin içinde harika bir duruş sergiliyordu . Kim bilir belkide karısıydı Emir'in . Gözlerini çaktırmadan Emir'in parmaklarında dolandırdı . Alyans yoktu . Belkide nişanlıydılar . Kaçamak bir bakışta Afranın parmaklarına gönderdi . Çok geçmeden zarif biçimli altın halka gözüne çarpmıştı. İçine çöken tuhaf hissi sorguladı.

-İstersen kur bacım . Hümeyra hanım günlerdir serumla besleniyordu . Karnı acıkmış olmalı .'

Bacım ? Bacım demişti Emir . Kardeşiydi o halde . Nedensizce gelen rahatlamayla gülümsedi Afra'ya . Tatlı kızdı aslında . Arkadaş olabilirdiler belkide.

-Sanırım evet . Yediğim serumlar midemin guruldamasını önleyememiş .'dedi  gülümseyerek . Halide hanım güldü .

-Hadi Afram . Kur sofrayı .'

-Peki halacım .'diyerek kalkıp mutfağa gitti Afra . Hümeyra yerinde huzursuzca kıpırdandı . Hiç sevmezdi bir insanı kendiyle ilgili birşeyde uğraştırmayı . Evlerinde hizmetçilerden bile bişey istemez ne lazımsa kalkar kendi alırdı . Tabii annesinden de azarı işitir öyle otururdu yerine .

Göklerdeki Nikah (Tamamlandı) Där berättelser lever. Upptäck nu