Etrafa bakınıp bir şeyler aradı.

"Ben içki alacağım. İster misiniz?"

Başımı sallayıp cevap verdim. Bera da kaşlarını kaldırıp yanıtladı. Kız gidince uzunca süre arkasından baktım. Bera'nın olduğu tarafa bakamıyordum. Göz alıcıydı ama süzemedim. Kız arkadaşının yanında yapamazdım bunu. Aynı şey bana yapılsa çok fena bozulurdum.

"Fındık."

Yüreğim hopladı. Başımı ona çevirip bakamadım bile.

"Efendim?"

İçimi iğrenç bir his kaplamıştı. Onunla yalnız kalmak istemiyordum. Abimler ya da annemler gelsin istiyordum.

"Bana bak," diye fısıldadı. Gözlerimi heyecanla açıp kapattım. Ona dönüp baktığımda bakışları her zamanki gibiydi. Donuk ve boş.

O kadar güzeldi ki... saatlerce izlerdim onu. Saçları fönlenmiş. Hafif hafif olan dalgaları yok edilmişti. Küpesini değiştirmişti. Her zamanki siyah halka yoktu. Gümüş ufak bir küpe vardı. Ceketinin yakasının biraz altında kelebek işlemesi vardı. Veya bir şey takmıştı. Cebi boştu. İçinde yelek vardı. Gözüm o kelebeğe takılmıştı. Onun tarzı değildi ama çok yakışmıştı.

"Ne oldu?"

Odunsun! Katıksız odunsun sen Yeşim.

Gözlerini üzerimde gezdirdi. Yüzümde bir şey var mıydı? Nasıl gözüküyordum? Ne söyleyeceğini heyecanla beklerken Damla geldi.

"Bu da neyin nesiydi? Birisi de çıkıp yardımcı olmaz mı?" Kız isyan ediyordu. Bera hiçbir şey söylemedi. Benim umurumda değildi zaten.

Abim ve Ayça masaya doğru gelirken baştan ayağa süzdüm onları. Yanyana harika gözüküyorlardı.

Salonda tatlı bir melodi çalıyordu. Bazı çiftler çıkıp dans ediyordu. Büyük ihtimalle abim de birazdan Ayça'yı dansa kaldırırdı. Ayça'nın heyecanla bunu beklediğini görebiliyordum. Bera da yeni sevgilisi ile dans ederdi artık. Ben de sap sap bakınırdım. Pist kocamandı. Rahat elli tane çift dans edebilirdi. Elli çiftten bir tanesi bile olamazdım ya neyse.

"Ayça, dans eder misin benimle?"

Abim kibarca elini uzattı ve Ayça titreyen elleri ile tuttu. Piste yürürken ayaklarının titrediğini biliyordum. Mutluluğu ise gözlerinden belliydi.

"Pişt! Yakışıklı biz de dans edelim mi?"

Yakışıklı? Yakışıklı! Nefesimi tuttum. Bu kıza hiçbir şey yapamazdım.

"İşine bak," diye tersledi Bera.

"Hadi ama nedenn?" Son heceyi uzatırken kendini tatlı falan mı sanıyordu? Elini omzuna koyup ona iyice yaklaştı. "Hadi yaa."

Elini kökünden kırmak istiyordum. Bera neden bu kızı getirmişti? Neden gözüme gözüme sokuyordu? Gerizekalı kız! Daha fazla onları yan yana görmeye dayanamazdım. Adımımı atmış yürürken konuştu.

"Babanın yanına git." Sesi sertti. Arkamı dönüp gidiyorum zaten diye tersleyecektim ki Damla "Tamam," dedi. Bu kızın babası da mı buradaydı? Ve babasının burada olduğunu bile bile Bera'ya bu kadar yakın nasıl davranabiliyordu?

Damla giderken bana gülümsedi. Kendimi tutamayıp siktir git diyecektim. Sözlerime hakim oldum. Yapmacık bir şekilde gülümsedim. Bera ile yalnız kalmak istemiyordum. Kızı gönderdiğine göre yalnız kalmak istiyordu.

İMKANSIZWhere stories live. Discover now