O an o kadar yavaş gerçekleşiyordu ki ama bir o kadar da hızlıydı. Bedenim hızla savrulmuştu. Kendimi boşlukta hissediyordum. Bedenimin kontrolü bende değildi. Sonra kafamın hızlı bir şekilde bir yere çarptığını hissettim. Bir şeyler çatlamış kırılmış gibiydi. Bedenim bir yerden kaydı ve sırtım sert zeminle buluştu. Artık vücudumun kontrolü benim elimdeydi. Boşlukta olma hissi yoktu. Ama hiçbir yerimi oynatamıyordum. Yavaşça gözlerimi araladığımda masmavi gökyüzünden süzülerek bana doğru gelen gelinliğimi gördüm.

Murat: (Kazadan 2 saat önce)

Aynada elimle saçıma son şeklini verip tekerlekli sandalyeyi koluyla hareket ettirip içeri doğru yönelmiştim. O sırada kardeşim Mete odasından çıkıp hemen yanıma koştu. Bakışlarından benden bir şey isteyeceği belliydi.

"Söyle Mete ne istiyorsun?"

"Günaydın abiciğim. Bugün fizik tedavin var mı?"

"Evet var."

"Şoförün haberi var mı?"

"Yok Mete." dedim sorar tarzda ona dönerek.

"Abi nolur arabayı ben kullanayım lütfen. Seni bırakayım fizik tedavin bitene kadar biraz gezip geleyim lütfen."

"Mete saçmalama."

"Abi-"

"Daha 18 yaşına yeni girmedin mi sen? Ehliyetini bile alamadın."

"Ya o hocanın cinsliğinden." dediğinde göz devirdim.

"Gaz ile firenin yerini karıştırmanın hocan ile bir ilgisi olduğunu sanmıyorum."

"Abi öğrendim artık ondan sonra bir sürü derse gittim nolur abi lütfen. Sende yanımda olacaksın yavaş kullanacağım. Hem sen yanımdayken hızlı kullanmama, bir hata yapmama izin vermezsin. Söz veriyorum hiçbir şey olmayacak. Ne olur abi lütfen."

"Mete ha-yır."

"Abi nolur ya." dediğinde odaya girmiştik. Annemler kahvaltı ediyordu ve Mete annemlerin yanında susmak zorunda kalmıştı. Kahvaltı sırasında sürekli mesaj atıp durmuştu.

...

"Abi çok sağol söz gayet sakin yavaş gideceğiz." dedi arabayı çalıştırırken.

"Tamam Mete sus artık." dedim gülerek.

"Senin ne kadar kaldı yürümene? Abimle spor yapmayı özledim."

"Az kaldı. Birkaç haftaya koltuk değneklerine geçeceğiz inşallah."

Bir süre gittikten sonra Mete ara sokağa girmişti.

"Ehliyetsiz araç kullanınca böyle ara sokaklara giriyorsun değil mi? Şurdan caddeye çık. Düğün moda evinin biraz ilerisinde."

"Tamamdır."

"Hemen çıkma, bak araba geliyor mu?"

"Tamam abi gelmiyor işte." diyerek hızla yola çıktı.

"Mete biraz yavaş kullan bu kadar hızla yola çıkılmaz yarışta değilsin." dedim önüme baktığımda yola bir kızın çıktığını gördüm.

"Bu kız ne yapıyor sağına soluna bakmıyor mu? Mete yavaşla ve kornaya bas." dedim Mete yavaşlamamıştı ama kornaya basmıştı. Ama kız korkudan sanırım donup kalmıştı.

"Mete yavaşla!" diye bağırdığımda firen ile gazı karıştırmış olacak ki hızlanıp kıza çarptı. Donup kalmıştım kız gözümüzün önünden kaybolmuştu. Kıza çarptığımız an Mete firene basmıştı. Biz hızla öne savrulup geriye yaslanırken kız ön cama çarpmıştı. Camda kan ile büyük bir çatlak oluşurken kızın yuvarlanarak yere düştüğünü gördüm. Sonra beyaz bir gelinlik gözümüzün önünde süzülmüştü.

"Abi-" diye fısıldadı Mete ve arabayı çalıştırdı.

"Ne yapıyorsun Mete? Ambulansı ara."

"Hapse giremem ben."

"Mete saçmalama ambulansı ara."

"Hapse giremem abi." dedi ve arabayı geriye doğru sürmeye başladı.

"Gerizekalı mısın? Durdur şu arabayı."

"Abi herkes geliyor. Hapse giremem." dedi ve kızın yanından geçip gitmeye başladı. Birkaç kişi bize seslenirken Mete kimseye bakmadan ilerlemeye başlamıştı. Hızla direksiyona uzandım.

"Geri dönüyoruz Mete kaçamazsın."

"Suçu başkasına atarız. Kimse görmedi beni. Hapse giremem."

"Sana geri dön dedim Mete." dedim. Bacaklarımı aktif kullanamadığım için hala direksiyona tam uzanamıyordum. Kemerimi çözüp kendimi büyük bir güçle direksiyona doğru attım.

"Abi ne yapıyorsun? Kemerini takmalısın." dediğinde direksiyonu hızla çevirdim.

"Böyle bir suç işlemene göz yumamam Mete. Başkasının da bizim yüzümüzden zarar görmesine izin veremem." dediğimde Mete başını hızla iki yana sallayarak oradan uzaklaşmaya çalışıyordu. O sırada hareket halinde ki kamyonu gördüm.

"Mete dikkat et!" dediğimde hızla direksiyonu kırdı ve kamyondan kurtardı o sırada tekrar kontrolü sağlayamayarak park halinde olan araca hızla çarptık. Kemerimi çözdüğüm için başımı hızla öne çarpmıştım. Hissettiğim keskin acı ile yüzümü buruşturdum. Gözlerim kapanırken kulaklarımda arabanın çalan alarmı vardı ve gördüğüm son şey arabanın yanıp sönen sensörleriydi.

SESSİZLİK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin