3.Bölüm

1.1K 102 391
                                    

Sasha: HERKES

Sasha: BURAYA BAKSIN

Connie: ay noluyo noluyo

Sasha: YAKIŞIKLI KANTİNCİ NİCCOLODAN ALDIĞIM TOSTU KİM ÇÖRDÜ

Jean: BEN YAPMADIM

Annie: tost yemem

Armin: ben sınıfta test çözüyorum zaten yemeği yanıma annem koyuyor

Historia: ben diyetteyim😍😍

Ymir: Historia ile beraberim

Reiner: NEREDESİNİZ

Ymir: sana ne amk

Reiner: niye herkes bana küfür ediyor

Bertholdt: biz Reiner ile beş dakikalığına yemekhaneye indik

Eren: ben flochtan kaçarken okulun hiç bilmediğim yerine girdim

Eren: buradan alkış sesleri geliyor neden

Eren: kutlama mı var gidip bakcam

Mikasa: EREN GİTME

Eren: ÇOK GEÇ

Eren: ANNNNNEEEĞĞĞĞĞĞ

Eren: GÖZLLERĞİİPMM

Eren: YEDİ YAŞINDA GÖRDÜĞÜM TRAVMA YİNE BAŞIMA GELDİ

Jean: LWMXP2MDPWÖDPWNDKWNDKEÖSM

Sasha: ERENİN ŞAKŞAKÇILARI GÖRMESİ UMURUMDA DEĞİL

Sasha: TOSTUMU İSTİYORUM

Reiner, Pieck'i ekledi.

Pieck: EKLEME AMK KELİ

Pieck, gruptan ayrıldı.

Connie: :(

Marco: sen kel değilsin sadece saçların kısa

Porco:

Sasha: TOSTUM

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sasha: TOSTUM

Sasha: KİM ÇALDI

Porco: belki yoldan geçen biri dızladı neden bize kızıyorsun

Sasha: TİYATRO KLÜBÜNDE SADECE SİZ VARSINIZ

Sasha: TOSTUM

Connie: SUS ARTIK BEN SANA GİDİP KANTİNDEN ALIRIM

Reiner: Kimse kantine gitmiyor

Reiner: Tiyatro salonuna gelin

Reiner: Başkan Levi beş dakika içinde gelin dedi

  Sasha, tostunu aramayı bırakıp tam yere çömelip anırmaya başlayacaktı ki sarı saçları üfül üfül dalgalanan, elinde bir tane tost bulunan o seçilmiş kişiyi gördü,

  Yakışıklı Kantinci Niccolo...

  Sasha kantincilerinin akp bıyıklı dayılardan olmadığı için o an bir kez daha tanrıya taptı.

  🛐🛐🛐

  "Yaralı ve aç bir kızın yemekhanede tostum diyerek ağladığını duydum." Sesi çok yakışıklıydı ve çok diksiyonlu konuşuyordu, çok Mennan Şahin izlemiş olmalıydı.

  Yakışıklı kantinci Niccolo yere çömeldi ve "Benimle sonsuza kadar tost yer misin?" dediğinde Sasha çığlıklar içinde "EVET EVET EVET!" diye bağırdı.

  Ama onların bu mutluluğunu bozan şey sınıf arkadaşları tarafından, özellikle de Zeke tarafından, "Tutmayın Küçük Enişteyi" diye adlandırılan dördüncü sınıf öğrencisi Levi Ackerman oldu.

  Bir de onun peşinden gelen paranoya Hange ve kas adam Erwin...

  "Bana bakın veletler, buraya kantincilerin girmesi yasak."

  Oysa kapıda "Buraya Kantincilerin Girmesi Yasak." diye bir şey yazmıyordu.

  Ama Yakışıklı Kantinci Niccolo bir şey demedi, küçük enişteden herkes kısa olmasına rağmen korkardı.

  Sonuçta boy değil işlev önemliydi.

  :D

  "BEŞ DAKİKA DOLMADI BEŞ DAKİKA DOLMADI!"

  Bir anda Eren hariç herkes tiyatro salonuna dalarken Levi tchladı ve "Ne cüretle benden geç gelirsiniz?" dedi sinirle, sonra yine tchladı.

  Levi'dı bu, hep tchlardı.

  Armin, Reiner'dan korktuğu için titreyen bacaklarıyla Mikasa'ya sokuldu ve "Mikasa beni ondan koru!" diye bağırdı, Mikasa hiçbir şey demeden onu arkasında saklarken Reiner "ARMİN SENDEN HOŞLANMIYORUM!" diye bağırdı ve yere çömeldi.

  İşler çok sarpa sarmıştı, aniden normalde bipolar Reinerken Armine aşık gay Reinera yatay geçiş yapmıştı. Bunu psikoloğuna ağlayarak anlatacağına adı gibi emindi.

  O SADECE HİSTORİAYI İSTİYORDU.

  "Reiner kalk ayağa herkes bize bakıyor rezil oluyoruz."

  Bertholdt zorla Reiner'ı yerden kaldırırken Hange eline mikrofonu aldı ve "Selam tiyatro grubu, bu sene burayı seçtiğiniz için teşekkürler!" diye bağırdı ve zıplayarak herkesi selamladı.

  Oysa kimse buraya isteyerek gelmemişti, müdür Pixis nereye koyduysa orada olmak zorundalardı.

  "Tiyatro grubunda metni de biz yazarız, oyunu da biz oynarız. Yani her şey bizim elimizde. Reiner bu görevi üstlendiği için ona çok teşekkür ediyorum."

  Hange ve Erwin dışında kimse alkışlamadı çünkü herkes bir an önce buradan gitmek istiyordu.

  "Bu sene diğee yıllardan farklı olarak tiyatromuza başka okullardan da gelenler olacak, bu yüzden sizden en iyisini bekliyoruz! Bu kadardı, şimdi dağılabilirsiniz!"

  Herkes tiyatro salonundan çıkıp dağıldığı sırada Eren ne mi yapıyordu?

  Beyninde yankılanan şak şak sesleri ile tuvalette ağlıyordu.

kardeş dudağında bir şey kalmış haWhere stories live. Discover now