"Merhaba." Kafasıyla selam verdi.

"Akşam yola çıksak daha iyi değil mi? İkimizde fena yorgunuz." Kolunun altına çekip, koltukta iyice yayıldı.

"Gecikmeyelim. Pazartesi günü yüzük takılacak. Arabayla gideceğimiz için anca akşama orada oluruz. Yarın orada dinleniriz. Hem yüzükler takılmadan da damadı tanımak istiyorum. Son anda belki vazgeçirtirim." Niyetini anlamamla daha çok güldüm. Hiç vazgeçmeyecekti anlaşılan.

"Çok gitme kızın üstüne. Sevmek kötü bir şey mi? Sevmiş ne var bunda? Yanında olacağına duyduğundan beri homurdanıp duruyorsun."

"O benim kardeşim."

"Ali! Turşusunu mu kuracaktın Asya'nın? Eninde sonunda evlenecekti. Lütfen biraz sakin ol." Homurdanıp, beni kollarında sıktı. Bu demek oluyordu ki bu konuda daha fazla konuşmak istemiyordu. Giderayak canını sıkmamak için bende daha fazla bir şey söylemedim. İstese de istemese de evlenecekti Asya. Ve buna şimdiden alışsa iyi olurdu.
Kollarımı beline sardıktan sonra gözlerimi huzurla kapadım. Eve daha çok vardı ve ben o zamana kadar dinlenmek istiyordum. Bulduğum her fırsatı değerlendirmem gerekti. Ali'nin ailesinin karşısına uykulu ve yorgun bir şekilde çıkmak istemiyordum. Sessiz ve uzun geçen yolculuktan sonra eve varmıştık. Valizlerim zaten hazırdı. Sadece kısa bir duş almam gerekti. Hastane kokuyordum resmen. Hem biraz olsa da kaslarım gevşerse yolculuk daha da iyi geçerdi. Geze geze gitmek için arabayla gidiyorduk çünkü. Bu tatilin iyi bir keyfini çıkarmam şarttı. Hayatım da ilk defa tatile çıkıyordum.
Hızla odaya çıkıp banyoya girdim. Ali benimle birlikte girmeye çalışsa da hemen kapıyı kilitlemiştim. İkimiz bir girersek, saatlerce o banyodan çıkamazdık. Yola çıkmak üzereyken de bu hiç normal olmazdı. Sıcak suyla duşumu aldıktan sonra giyinme odasına geçtim. Ali odada yoktu. Anlaşılan karşı odada duşunu alıyordu o da. Önceden hazırladığım kıyafete bir daha göz gezdirdikten sonra giyinmeye başladım. Şık olmak istiyordum. Ali'nin ailesine hoş görünmek istiyordum. İlk izlenim önemliydi sonuçta. Aynanın karşısına geçtiğim zaman gözümün önüne annem geldi. Keşke şimdi bu heyecanımı benimle birlikte paylaşıyor olsaydı. Onun nasihatları ne de iyi olurdu. Beni sakinleştirirdi de.

"Keşke yanımda olabilseydin annem. Keşke kızının bu halini görebilseydin." Gözlerimin dolmasıyla hızla savuşturdum yaşları. Ağlamak yoktu. Daha fazlası yoktu. Sen kendine odaklan Şule. Ali'nin ailesine odaklan. Biraz olsun kendime geldikten sonra hazırlanmama tam gaz devam ettim. Bir süre hüzünlü konulardan uzak dursam iyi olacaktı.

"Şule çıktın mı banyodan?"

"Giysi odasındayım Canım." Saçlarımı şekillendirmeye başladığım zaman gelmişti Ali. Sadece havlu vardı altında. Ona bakmamaya özen göstererek işime odaklandım. İki dakika da kendimden geçmek istemiyordum. Ama Ali Bey her zaman ki gibi rahat durmayarak arkama geçip boynuma öpücük koydu. Hızla kaçtım.

"Rahat dur. Geç kalacağız." Beni dinlemeden bir daha öptü ve bende bir daha kaçtım.

"Ali! Rahat dur dedim." Gülüp boynumu hafifçe ısırdı ve geriye çekildi. Adi herif. Uyarılmıştım. Bunu yapması şart mıydı yani? Elime geçen kutuyu ona fırlattım. Arsızca gülmekle yetindi. Pislik herif.

"Ben ne giyeceğim bebeğim? Bana da bir şeyler hazırladın mı?" erotik sesiyle birlikte yerimden kalktım. Aynı yerde kaldığımız sürece biz yola falan çıkamazdık.

"Koltuğun üstündekileri giyeceksin." Tıslayıp giyinme odasından çıktım. Odayı gür kahkahası doldurmuştu ama. Bilerek yapıyordu ve bundan da büyük bir zevk duyuyordu. Kendimi toparlayarak işime banyoda devam ettim. Tabi gözümün önüne gelen Ali'yi def etmeye çalışarak.

DÜRÜST YALANCI: KISADIR AŞKIN BOYUDove le storie prendono vita. Scoprilo ora