SU SAVAŞI

44 9 0
                                    

1 hafta sonra;

"Çağla kız kalk hadi git tarlayı sula"
Annemin sesiyle uzandığım yerden kalkıp üstüme siyah şortumu ve  pudra kısa kollu tişörtümü giyip odamdan çıktım. Annem televizyonun karşısında çekirdek çitliyordu.

Yanında duran çekirdek kasesini eliyle yere atıp bana baktı.

"Ay yanlışlıkla döküldü toplada öyle git."

Yere eğilip kaseyi elime aldım ve çekirdekleri toplamaya başladım.

"Güzel sula tarlayı bir tane kuru yer görmeyeceğim. Sonrada git Nurten'in bahçesini sula"

Çekirdek toplama işim bitince ayağa kalkıp mutfağa gittim.
Kaseyi tezgaha koyduktan sonra elimi yıkamaya başladım.

Nurten'inkinide sulaymış. Altı tane çocuğu var ama yine ben suluyorum.
Mutfaktan çıkıp kapıya gidiyordumki
annem
"2 saatin var sonra evi temizliyeceksin"
Diye bağırınca göz devirip spor ayakkabılarımda giydim ve evden çıktım.

Ablam işi olduğunu söyleyip Çağrı abi ile bir yere gitmişti.

Evin aşağısında olan bizim tarlaya doğru ilerledim. Hava çok sıcaktı.

●●●
Yaklaşık bir saattir tarla suluyordum ve çok yorulmuştum. Hortumu çekiştirip diğer tarafa geçecektimki birinin beni ıslatmasıyla arkamı döndüm.

Kim olduğunu görünce rahatladım ama her tarafım ıslanmıştı.

"Yaaa Burak dur ıslandım"

Elimdeki hortuma baş parmağımı bastırıp tazikli su çıkmasını sağlayıp Burak'ın yüzüne doğru tuttum.

"Çağla yapma"
Diyip kaçmaya çalışan Burak'ın arkasından bende koşmaya başladım.
Suyu hâlâ üstüne doğru tutuyordum.

"Dursana"

"Sen beni ıslatırsın ha"
Diyip kahkaha attım.
Elimden hortumun alınmasıyla olduğum yerde kaldım.

"İntikam vakti gel buraya"

Burak suyu kafamdan aşağı tutarken hemen arkasına saklandım öyle bana su tutamazdı.
Elindeki hortumu alıp yere attım.
Bana döndüğünde gözgöze geldik.
Derin bir şekilde gözlerime bakıyordu.

Kafamı başka yöne çevirip ona bakmamaya çalıştım.

"Sen neden geldin"

Burada olduğumu nereden öğrenmiştiki.

"Yine iş yapıyormuşsun bende sana yardıma geldim."

Burak'a bakıp gülümsedim.

"Teşekkür ederim ama sen geç otur ben yaparım."

Bana göz devirip yere attığım hortumu alıp benim sulamadığım yerleri sulamaya başladı.

Burak "Ağrın varmı?"Diye sorunca başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır yok sen sormadan ben söylim. İlaçlarımıda kullanıyorum"diyip yanına yaklaştım. Bana gülümseyip önüne döndü.

Beynimde tümör olduğu için doktor bana ilaç ile tedavi uyguluyordu. Eğer ilaçlar bi etki etmezse mecbur ameliyat olacaktım.

Burak
"Offf"
Diyip elindeki hortumu fırlatıp yanıma geldi ve elimden tutarak beni çekiştirmeye başladı.

"Nereye daha Nurten teyzenin tarlasını sulayacağım."

"Eğer zorluk çıkarırsan omzuma alırım seni"
Diyince mecbur susmak zorunda kalmıştım.

Bizim eve gelince cebimden anahtarı alıp kapıyı açtım. Annem evde değildi.
Burak bana bakarak
"üstünü değiştir ve havlu getir"
diyince odama gittim.

Dolabıma gidip kapağını açtım içinden biri siyah biri beyaz iki tane havlu alıp makyaj masamın yanına gittim ve tarağımıda alıp havlular ile birlikte masama bıraktım.
Tekrardan dolabıma gidip üstüme dar kot pantolonumu giydim ve üstünede siyah tişört giyindim.

Oturma odasına geldiğimde Burak koltuğa ayaklarını uzatmış telefonu ile ilgileniyordu. Beni görünce dikleşti ve elimdeki beyaz havluyu alıp benim saçlarımı sardı sonrada siyah havluyu alıp kendi saçlarında gezdirdi.

"Hasta olucaz sayende"diyerek kendimi tekli koltuğa bıraktım.

"Olmayız merak etme. Hem ne güzel eğlendik."

Burak'a bakıp gülümsedim.
Uzun zaman sonra kendimi ilk defa mutlu hissediyordum.

KÖYLÜ KIZWhere stories live. Discover now