BERBAT BİR HAYAT

67 8 0
                                    

  Sabah horozların ötmesiyle gözlerimi kırpıştırdım. Böyle bir dünyaya uyanmak istemiyordum. Şimdi düşünüyorum da acaba neden benim hayatımda diğer insanların hayatı gibi değil.

İstanbul'da yaşıyorum ama en kötü köyünde. Köyümüzün bir ismi bile yok. İstanbul diyince akla gelen hiçbir yeri görmedim.

Ailem ben kanserim diye beni hep dışladılar. Aile sevgisi nedir bilmem.
19 senelik hayatımda bir günüm bile mutlu geçmedi.

Babam eve uğramayan kafası estiği zaman gelen bir adamdır. Annem ise beni süründürmekten başka bir şey yapmayan bir anne. Şuana kadar arkamda duran tek sevgi gördüğüm kişi ablam. Ama oda şuan yok üniversiteye gidiyor.

"Kız Çağla kalk daha yatıyormusun bi dünya bulaşık var hepsini yıka ben Nurten'e kahveye gidiyorum. Geldiğimde bitmemiş olursa seni elimden kimse alamaz."

Düşüncelerimden sıyrılıp anneme baktım. Her günüm böyle geçiyordu benim.

"Tamam sen git ben yaparım."

Annem kaldırdığı kaşlarını indirip arkasını dönüp odamdan çıktı.

Ayağa kalkıp banyoya geçip kısa bir duş aldım. Üstümüde giyinip bulaşıkları yıkamak için mutfağa geçecektimki vazgeçtim. Gezmek istiyordum. Tabi burada ne kadar gezilirse.

Evin bahçesinden ilerleyip sokağa çıktım. Sıkıldığımda geldiğim çiçeklerin yanına gidip kokularını  doyasıya içime çektim. İnsanı ferahlatan en iyi koku bu olsa gerek.

"Gerçekten çok güzel kokuyorlar"

Bu ablamın sesiydi. Gerçekmiydi yoksa benmi hayal görüyordum. Kafamı çevirip ablama baktım. Gerçektende oydu.
Kollarını açtığında hemen sarıldım.
İki senedir görmüyordum ve gerçektende çok özlemiştim.

"Seni çok özledim kardeşim."
Hâlâ inanamıyordum. Geleceğinden haberim yoktu.
"Bende seni çok özledim abla"

Sarılmamız bittiğinde ablam arkasında duran arabaya doğru yöneldi. Benide peşinden sürüklüyordu.

Arabadan inen iki kişiyle gözlerimle birini süzmeye başladım. Ben böyle yakışıklı kişiler anca televizyonda olur sanıyordum.

Ablam bizi tanıştırmaya başladı.

"Size bahsettiğim kardeşim Çağla"
Bana bakıp gülümsedi.

Ablamın yanındaki kişi 23 yaşlarında falandı. Elini uzatıp
"Ben Çağrı yanımdakide kardeşim Burak" dedi.

Bende elini sıkıp
"Memnun oldum"diye karşılık verdim.

Burak abisine dönerek
"ağzım var ben kendim tanışabilirdim"
Diye çıkışınca hep beraber gülmeye başladık.

Başımın dönmesiyle ablama tutundum. Bu nasıl ağrıydı böyle.

Ablam telaşla bakıp
"İyimisin" diye sordu.

İyi değildim ama bunu ablama tabiki söylemeyecektim. Daha yeni gelmişken onu telaşlandırmak istemiyordum.

"İyiyim merak etme"

Ablam bana inanmamış gibi tekrar sordu.

"Bak gerçekten iyi değilsin sen, doktora gidelim mi?"

Yine söylemeyecektim.

"İyiyim dedim ya sadece erken kalktım biraz o yüzdendir."

Geçiştirme konusunda çok iyiydim. Annem aklıma gelince bulaşıkları yıkamadığımı hatırladım. Eve gidip işleri halletsem iyi olacaktı.

"Ben bir eve gideyim."

Ablam "Tamam sen geç bende geliyorum."diyince arkamı dönüp eve doğru yürümeye başladım. Başımdaki ağrı artınca olduğum yerde durdum. Çok ağrıyordu. Tekrar eve doğru gitmeye başladım ama bu sefer yere yığıldım ve sonrada bilincim kapandı.

KÖYLÜ KIZWhere stories live. Discover now