9. BÖLÜM

67 24 8
                                    


Keyifli okumalar........

Bazen duydukları insana ağır gelir , yapması gereken nedir bilemez . İnsan kendini bilinmez bir kararsızlıkta hisseder. Ama bir karar vermesi gerekir , en iyisi için .

Sinem masada oturmuş duyduklarının etkisinde düşüncelere dalmıştı  . Ne yapması gerekiyordu , bir türlü karar veremiyordu .

" Eda; Eren'in gerçeği bildiğini öğrenirse bir dakika dahi burda kalmaz . Belki o zaman Eren bir daha asla bu kadar Eda'ya yaklaşmış olamaz . Belki böylesi daha iyi olacaktır. Belki Allah gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyordur.  . Peki Eren o gerçeği nasıl öğrendi ? Of ne yapacağım ben şimdi , söylesem bir dert , söylemesem bir başka dert ."

İçeri giren telaşlı haliyle Eda, başını öne eğmiş elleriyle anlını ovuşturan Sinem'in birden kendini toplamasına neden olmuştu.

" Eda ! Neyin var , nedir bu halin ? " hiç beklemeden sorusunu sordu .

" O.. o..burda Sinem . Eren burda. Sinem eren burada ve Oğuz beyin odasında ."

"Sakin ol Eda! Buradaysa ne olacak ? Sen söylememiştin beni kimse hatırlamıyor diye. Rahatla biraz ." Henüz tam karar veremeyen Sinem , arkadaşının bu telaşını gördüğünde , şimdilik haberi yokmuş gibi davranmayı tercih etti .

"Ya beni hatırlarsa ? " Eda tam anlamıyla panik halinde , " Sinem bu dosyaları lütfen sen Oğuz beye götür " elinde sıkıca tuttuğu dosyayı Sinem'e uzattı . Sinem Eda'nın elindeki dosyalara uzanıp alırken " tamam Eda ! sakin ol lütfen " diye arkadaşını teskin etti . Aslında kendiside hiç Oğuz'un odasına gitmek istemiyordu ama arkadaşı için bunu yapması gerektiğini biliyordu . Ve bu yüzden terettüt etsede Eda'yı geri çevirmedi.

"Ben dosyaları bırakıp geliyorum, lütfen sende biraz sakinleş. "Kafasını olumlu anlamda sallayan Eda, Sinem'e minnetle baktı. Kapanan kapının ardından , derin bir nefes aldı . Biraz önce hayatını bir an tepetaklak eden adamı görmüştü ve nedense nefretinden çok tanınma korkusu sarmıştı benliğini . Oysa yıllarca içinde alevlenen ateş her gece hıçkırıklarla ağlamasına neden olurken , nefretinin yanında hep ufak kalan sevgi kırıntısına lanet okumuştu . Her gece başını yastığına koyduğunda kalbinin parçalarını yapıştırmak için çabalarken , imkansızlığını anlamıştı . Yanlızlık içinde her gün biraz daha kanatırken ihanete uğramış kalbini , sadece bi çare çözümler aramıştı .

Peki şimdi ne oldu nefretini kusmak varken korkup kaçmak . Eren onu kullanmış , üstüne dalga geçmişti . Bunun hesabını sorması gerekiyordu , yıllar önce atamadığı o tokatı atması ve tamamen Eren'i , nefreti ve kırıntısı kalmış sevgisiyle hayatından çıkarmasının tamda zamanıydı . Belki böylelikle hayatına kaldığı yerden devam edebilirdi . O'nu hala seven üniversite arkadaşı ve kızının resmî babasıyla bir geleceği dahi olabilirdi .

"Evet işte tam zamanı , geçmişi geride bırakmanın . Hayır Eren bey hayatımı sonuna kadar seninle geçirmeyeceğim . Hem ben söylemedikçe sen bir kızın olduğunu zaten öğrenmezsin. "

Oturduğu koltuğundan hızla kalktı ,aldığı karardan dönmemek adına . Hızlı atan kalbine barikat çeker gibi elini göğsüne yerleştirdi , nefesini düzenleyip , gerçekle yüzleşmek için ilk adımını attı .

❄️❄️

Sinem dosyayı Oğuz'a götürmek üzere kapıyı tıklatmış , ardından içerden gelen " gel " komutuyla kapıyı açıp içeri girdi . Karşısında elinde dosya ile kendisine yaklaşan Sinem'i gören Oğuz, öne doğru eğilmiş pozisyonunda rahatsızca çıkarak , koltuğuna yaslandı . Kalın kahve kaşlarını kaldırarak " evet " tok sesiyle çıkan sesi masanın hemen çaprazında oturan Eren'i dahi ürkütmüştü.

Küçük oyunWhere stories live. Discover now