ZH/36🍀

23.8K 1.7K 1.4K
                                    

Bu bölümü @curukviissne ithaf ediyorum. Kendisi böyle bir şeyi istediği için bende kıramadım<3

Görmedim, duymadım, bilmiyorum... şu üç maymunu oynamayı o kadar çok isterdim ki şimdi. Ne görmek ne duymak ne de bilmek istiyordum çünkü. Bu durumu kurtaracak tek şeydi  üç maymun. En azından beni şu an ki durumdan soyutlayabilirdi. Ama sonuç... görmüş, duymuş ve bilmiş bir Mihrima idi.

"Demek artık bizim okuldasın Mihrima!" Diye sevinçle konuşan Ayşen'e hafif tebessüm etmiştim. Maalesef ki artık bu okuldaydım ya da henüz tutmayabilir ama kesin tutacak buna eminim!

"Çok iyi oldu ya, Melih de bu okulda zaten." Son cümlesini bana imâyla söylemişti. Ah Ayşen de mi anlamıştı?

"Çok iyi oldu gerçekten de." Dediğimde bunu ' ne demessin' anlamında söylemiştim.

"Ee... Ayşen sen nasılsın?" Diye konuyu başka tarafa çekmişti Ece. Benim durumumu anlamıştı ki anlaşılmayacak gibi de değildi.

"İyiyim Ece'cim. Yazlık derslerle uğraşıyorum işte. Sen nasılsın?" Diye başlayan muhabbetle Ece ve Ayşen konuşmaya dalmışlardı. Ben ise kara kara olacakları düşünüyordum. N'apacaktım şimdi ben? Melih'den koca bir sene nasıl kaçacaktım? Üstüne üstlük belirli duygular etrafta gezinirken...

Ah Allah'ım sen yardım et!

Yeni okulumu gözlerimle taramaya başladığımda oldukça güzel ve insanı anında cezbeden bir okul olduğunu fark etmiştim. Sorun okulda değildi işte, sorun okulda Melih'in de bulunmasıydı!

Yine bu düşünce beynimi istila etmeye başlar başlamaz hafif başımı silkeledim ve kantinin büyük penceresinden dışarıya baktım. Kantin yüksekteydi ve okulun bahçesi buradan daha da iyi görünüyordu. Gözüm kapıya takıldığında siyah bir araba okulun bahçesine giriş yapmıştı. Arabayı izlediğimde açık alan otoparka girip uygun bir yere park etmişti.

Arabadan inenlerle önce bir gözlerimi kısmış, daha sonra ise büyükçe açmıştım. Ah şimdi bayılacağım! Lütfen birisi şu arabadan inenlerin Sait ve Melih olmadığını söylesin, lütfen!

"Ece!" Diyerek yanımda oturan kuzenimi hiçte nazik olmayacak şekilde kolundan dürtmüştüm.

"Ece benim acilen saklanmam gerek!" Dediğimde iki kızda bana ' sen deli misin?' der gibi bakıyordu.

"Ne saklanması?" Sonunda içlerinden birisi konuşabilmişti.

"Saklanmam lazım, Melih burada!" Dediğinde aklıma gelen saçma ama şu an için oluru olan bir şey yapıp masanın altına girmiştim.

"Mihrima, n'apıyorsun?" Ah, Ayşen vardı değil mi?

"Kalk şuradan Mihrima!" Diye ayağıyla Ece beni dürtmüştü.

"Yok kalkamam, buraya gelebilir ve beni görebilir." Dediğimde bu şey sanki şimdi olmuş gibi yüzümü buruşturmuştum.

"Saçmalama Mihrima, buraya gelse bile inan şu hâlin daha da dikkat çekecek. Hem ne diye saklanıyorsun ki? N'olmuş sanki." Ece gayet rahat görünüyordu. Öyle mi Ece Hanım(!) bakalım şimdi duyduklarınla bu kadar rahat olabilecek misin?

"Sait de onunla."

"Ne!" Aniden giden rahatlığıyla o da masanın altına eğilmişti.

"N'olacak Ece'cim, niye bu kadar panikledin?" Diyerek onun az evvel bana yaptıklarını ben de ona yapmıştım.

"Sait'in beni görmemesi lazım. Kay kenara!"

ZORAKİ HİZMETÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin