50. Bölüm Eziyet

30K 1.7K 427
                                    

Vay be! 50 bölüm olmuş Lan. Son 7-8 bölüm arkadaşlar ama üzülmeyin, çok daha detaylı çok daha iyi yazılmış bir kitapla daha beraber olacağız. Umarım o kitapta beni yalnız bırakmazsınız. Sizi seviyorum💕

İyi okumalar💭

✌✌✌

"Üçe kadar saydım. Gözlerimi açtığımda yoktun. Merak ediyorum, birde mi gittin üçte mi?"

✌✌✌

HATIRLATMA
"Eren salak salak ergen triplerine girme senin sevgilinse benim de hem yengem hem kardeşim biz onu başıboş bırakmayız. Açelya'yı sokakta bulmadık." Dedi bu sefer Barış.

"Siz nasıl iyi insanlarsınız be! Sağolun o zaman hadi gidelim." Dedim.

"Hemen şimdi mi?!" Dedi Barış. Onun bu tepkisine güldüm ve kafa salladım.

"Hadi bakalım. Bekle bizi Berke!"

BÖLÜM⤵️

#Yazar'ın ağzından#

Eren, Selim, Emre ve Barış hep birlikte Barış'ın arabasına binerek Berke'nin olduğu depoya ilerlemeye başladılar. Arabayı Barış kullanıyordu ve yanında da Emre oturuyordu. Arkada ise Eren ve Selim vardı.

Emre sürekli 'Açelya'nın intikamını alacağım, onu öldüreceğim' tarzı şeyler söylüyordu. Barış dikkatlice arabayı kullanıyor Eren ve Selim de arkada suskundu. Emre sürekli üçü ile konuşma çabasına giriyor fakat hiçbirinden cevap alamıyordu.

En sonunda Eren'in babası Semih Bey'in deposuna vardıklarında hepsinden önce Emre indi ve ağır abi tavırlarında deponun kapısına vardı. Eren, Selim ve Barış arkadan geliyorlardı.

"Aç kapıyı!" Emre'nin korumaya söylediği şeyin üzerine koruma Emre'yi ittirdi. Belliki Emre'yi tanımıyordu ve delinin teki zannediyordu. "Kardeşim git burdan işim gücüm var benim." Dedi koruma Emre'ye.

"Sana kapıyı aç dedim!" Dedi Emre ve korumanın iri cüssesine kafa tutar gibi üzerine yürüdü. Koruma hiç istifini bozmadan tek eliyle Emre'yi ittirdi ve kendinden uzaklaştırdı. Emre de bu sırada bağırıp çağırıyor ve kapıyı açmasını emrediyordu.

"Kapıyı açabilirsin Yakup, arkadaşım o benim." Dedi Eren. Yakup hemen kapıyı açtı. Emre herkesten önce kapıdan geçti ve korumaya 'die bitch' bakışını attı. Ve ardından korumanın duyacağı bir şekilde, "Eren aşkım korumaları daha iyi seçmelisin." Deyip keyiflice güldü.

Hepsi içeri girince Yakup kapıyı kapattı ve işine geri döndü. Dördü de Berke'nin önünde durdu ve aşağılayıcı bakışlarını attılar. Odadaki herkes Berke'den nefret ediyordu. Emre hızlıca Berke'nin önünde durdu ve güçlü bir yumruk geçirdi yüzüne. Açelya'ya yaptıklarının hepsini tek tek ödeyecekti. Ve de bu hiç kolay olmayacaktı.

Emre geri çekildi ve bu sefer Eren Berke'nin önünde durup dizlerinin üzerine çöküp tiksindirici yüzüne bir bakış attı. Ardından da burnuna aniden kafasını geçirip, kanayan burnuna keyiflice baktı. Kafasını kaldırıp beş on tane yumruk ve on adet kadar da tekme attı. Berke sanki dilini yutmuş gibi ne hareket ediyordu ne de konuşuyordu. Bunları hak ettiğini biliyordu.

Hepsi Berke'nin üzerinde ter dökmüş ve rahatlamışlardı ki deponun kapısı Yakup tarafından açıldı ve içeriye Ayça, Aslı ve Deniz girdi. Erkekler kızlara şok olmuş bir ifadeyle bakıyorlardı ama kızlar sırıtıyor ve grup gibi yürüyorlardı.

"Bizsiz mi be ayıp! Cık cık cık!" Dedi Ayça. Ardından da psikopat gibi kahkaha attı ve iki kız arkadaşına döndü.

"Her halde bizsiz yapmazdınız değil mi? Açelya bizim de arkadaşımız." Dedi Deniz ve aynı Ayça gibi sadistçe kahkaha attı.

"Hep erkekler bu işleri yapacak değil mi! Ne kadar da saçma! Görün bakın nasıl da yapıyoruz!" Dedi Aslı ve kardeş gibi gördüğü iki kız arkadaşı gibi güldü. Bu sırada odadaki dört erkek hem şaşırmışlardı hem de gülüyorlardı. Berke ise bezmiş şekilde dışarı nefes vermekle meşguldü.

Ayça cebinden çıkardığı ve Yakup'tan aldığı çakı ile Berke'nin kollarına bir sürü çizik attı ve ardından zorda olsa çakı ile imzasını attı. Berke çığlıklar atıyordu ve çığlıkları odada yankılanıyordu. Ayça Berke'nin her çığlığında daha da rahatlıyor ve kahkaha atıyordu.

Ardından Deniz yeşil sırt çantasından bir kolonyağı çıkardı. Anlaşılan hazırlıklı gelmişlerdi. Hiç acımadan çiziklerin üzerine bolca döktü. Erkekler kızların yaratıcılığına şaşırmakla meşguldü. Deniz tüm çiziklerin üzerine döktü ve Berke'nin acı çığlıklarını dinledi.

Sonrasında Aslı aynı sırt çantasından sir ağda çıkardı. Tüm erkeklerin gözleri açılırken Aslı kendinden emin bir şekilde Berke'nin yanına ilerledi pantolonunu yukarı çekti ve "Açelya'ya yaptıklarına çok pişman olacaksın." Diyip ağda bandını bacağına yapıştırıp elini üzerinde gezdirdi.

Berke Aslı'ya yapma dercesine bakıyordu. Ama Aslı bir zamanlar zaman geçirdiği kişiden artık nefret ediyordu. Biraz daha ağdayı yapıştırıp Şirince sırttı ve "Çok acıyacak" diyip aniden ağdayı yukarı doğru çekti. Berke uzunca bağırdı ve gözyaşları yanaklarından akmaya devam etti.

Kızlar, erkekleri şaşırtacak birçok şey daha yaptılar. Örneğin, Cımbız ile kaş alma, topuklu ayakkabı giyme, zorla Ajdar izletme gibi bir çok şey yaptılar. En sonunda da her biri birer tokat yapıştırdı ve eziyetlerini böyle bitirdiler.

Erkekler kızların bu hallerine oldukça şaşırmışlardı. Hepsi şok olmuş bir şekilde birbirine bakıyordu. Adeta kızların içinden canavar çıkmıştı ve uzun süre de içlerindeki canavar gitmemişti. Berke o canavarlardan en çok çeken kişi olmuştu.

En sonunda kızlar tamamen işlerini bitirince Deniz Berke'nin önüne eğildi ve yüzünün tam ortasına büyük bir tükürük topu bırakıp şirin bir kız gibi sırıttı. Ayça ve Aslı da Berke'yi sarsıp itekledi ardından Emre de son bir yumruk geçirdi ve hep beraber depodan çıkıp hastaneye doğru yol aldılar. Acelya hastanede sıkıntıdan patlamak üzereydi. Kimse yanına gelmiyordu ve bu onu içten içe kırıyordu. Sonuçta arkadaşına bir şey olsa Açelya hep onun yanında olurdu. Fakat genç kız bilmiyordu ki arkadaşları, onun için Berke ile ter döküyordu.

En sonunda Açelya'nın olduğu hastaneye vardıklarında hemen onun olduğu kata, ardından da odasına geçtiler. Açelya onları görmesiyle gözleri ışıltıdan parladı ama hiç halinden ödün vermeyerek önüne döndü.

Sonrasında önce kızlar sonrasında erkekler Açelya'nın gönlünü aldı fakat Eren hiçbir şey yapmamıştı. Bu odadaki herkesin ilgisini çekiyordu sonuçta Açelya Eren'in sevgilisiydi.

Bir süre sonra herkes gitti ve geriye bir tek Eren kaldı. Açelya Eren'den bir açıklama bekliyordu fakat Eren doğru zamanı kolluyordu. En sonunda Eren Açelya'ya iyice yaklaşarak onu neredeyse kucağına çekti ve garip bir şekilde gülümsedi.

"Nefesim, bak bize kızma biz sadece Berke'ye ders vermeye gittik. Ne yapsaydık seni de yanımızda mı getirseydik? Hatun bak üzme kendini ben ölürüm senin üzülmene." Dedi Eren ve Açelya'yı tam anlamıyla kendine mest etti.

"Ya Eren..." dedi Açelya ve Erene biraz daha yakınlaştı. Eren de pantolonuna hakim olmaya çalışıyordu fakat bu kız sınırlarını çok fazla zorluyordu. Açelya derin bir iç çekti ve nefesini Eren'in yüzüne üfledi. Eren de ona mest oldu.

"Hatun, sen onu bunu bırak söyle bakalım beni affettin mi?" Dedi ve Açelya'nın gözlerinin en içine doğru baktı. Açelya d hiç durmadan kafasını Eren'in göğsüne yaslayıp boynuna doğru fısıldadı.

"Affettim en güzel rüyam, affettim."

***

Ya gençler çok pis moralim bozuk.

Size efso bir bölüm yazmıştım ama WATTPAD sağolsun son yarısını sildi! Delirdim resmen delirdim!

Neyse hemen sonunu yazmaya çalıştım o da böyle bir şeydi ama daha güzeldi cidden moralim bozuldu😣😢

Neyse

Sizi seviyorum Kupa Kızları ve Sinek Valeleri♥👧♣👦

EZİĞİN DEGİŞİMİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin