Son Gün.

781K 17.3K 1.7K
                                    

Öncelikle yeni bölüm baya gecikti farkındayım, bu yüzden normalde yazdıklarımdan daha uzun bir bölüm yazdım. Yokluğumda attığınız yorumlardan ‘Bu son bölüm final miydi?’ gibi bir kanıya vardığınızı anladım. Son kez söylüyorum: Final falan değil. Ama eğere biri daha bu final miydi derse ağzına kürekle vurucam, ona göre. Onun dışında, gecikmiş olmamın birkaç sebebi var ama lafı uzatmak istemiyorum. Sadece yorumlarda biri ‘benim de bir özel hayatımın olduğunu ve sürekli yeni bölüm yazamayacağımı’ söylemiş. Onu avukatım ilan ediyorum arkadaşlar :D

Bu bölümde iki farklı hikaye öneriyorum. Birincisi, Percy Jackson kurgusu bir hikaye: Apollon Kızı. Ben çok beğendim. Bence Demigod’lar da beğenecek. İkincisi ise ‘KARMA’. Hepsini okuyamadım ama kurgusunun güzel olduğunu düşünüyorum, ne de olsa kardeşim ve arkadaşları yazıyor :D

Bölüm şarkısını youtube kapatıldığı için koyamayabilirim, yine de bence okurken dinleyin.

Bölüm şarkısı: Union J- Beethoven

Multimedyada İrem var.

Bölümü kapak fotoğrafını tasarlayan @sudesrp 'a ithaf ediyorum. Çook teşekkürler.

Yaklaşık on dakika sonra Katja ve Fuat amca salondan içeri girdiler.

“Neden buraya gel- AMAN TANRIM.”

Katja ortadaki pastayı ve yazıyı görünce olduğu yerde kaldı.

Sırıttım.

“Merhabaa!”

“Siz ne yaptınız böyle?” Fuat Amca ne yapacağını şaşırmış bir şekilde etrafa bakıyordu.

“Evlilik yıldönümünüzü kutluyoruz.”

“Çok güzel olmuş.” Katja gelip Zach’e sonra da bana sarıldı.

“Siz mi yaptınız?” dedi Fuat amca.

“Çağlar da var. Ayrıca Gül Teyze ve Salim Amca da yardım etti.” Dedim gülümseyerek. “Beğendiniz mi?”

Daha demin Çağlara davar dedim eed.

“Bayıldım tatlım. Çok teşekkürler.” Bir kez daha sarıldı.

“Eee, pastanıza bakmak ister misiniz?”

Bakın ve yiyelim şunu. Açlıktan ölüyorum.

“Çok güzel gözüküyor. Hadi keselim.”

Sonunda.

Fuat amca ve Katja pastayı kesip dilimleyince resmen pastaya abandım.

Açım olm, aç

“İrem, tabağı yaladın.”

Zach’e kaşlarımı kaldırarak baktım.

“Ne? Yok öyle bir şey.”

“Hadi ama, çok açsan bir dilim daha alabilirsin.”

Somurttum.

“Sen bana şişko mu diyorsun?”

“Ne? Saçmalama, öyle bir şey de-“

“Sus lütfen. Yemiyorum işte. Sensin şişko.” Dedim ve tabağı masaya koydum.

“Ya, gel buraya. Şişko falan demedim ben.”

“Dedin.”

“İrem, regl misin?” deyince gözlerimi pörtlettim.

KUZEN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin