Atkı.

749K 15.1K 2K
                                    

Bu bölüm çok kısa oldu ve bende hiç beğenmedim. Ama yeni bölümü yayınlamam gerektiğini düşündüğüm için yayınlıyorum. Gerçekten benim için çok yoğun bir haftaydı, diğer hafta da öyle olacak buuuuut 17 ocaktan sonra özgürüüüüüüüm! O yüzden biraz anlayış plis. Hikayeye ilk başlarken bile 'her gün yb yazamam' demiştim. Gerçi her gün yazmıyorum o ayrı mesele :Dd.D: neyse, KUZEN'deki en iğrenç bölüme, sizi söyle bir alayım.

"Sofia yüzünden mi? Saçmalayabilirdin de bu kadarını da beklemiyordum doğrusu. Gidiyorum ben." deyip kapıya yöneldiğim sırada kolumu tuttu

"Yalan söylediğimi mi sanıyorsun? Hah, tamam neye inanırsan inan, umrumda bile değil. Sadece nedenini söylüyorum."

"Nedeni?" Tek kaşımı kaldırdım. Kaldırmaya çalışmış da olabilirim. "Sofia nasıl bir neden olabilir ki?"

Alayla güldü.

"Zach'in Sofia'ya aşık olması gayet yeterli bir sebep bence."

Yuh devenin bale pabucu.

"Çocuk mu kandırıyorsun ya? Sofia'ya mı aşık? Güldürme beni." dedim ve kapıyı çekip içeri girdim.

Bu da iyice salak sandı beni. Sofia'ya aşıkmışmış. Sofia'ya aşıksa neden benden yardım istesin ki? Yoksa aşık mı? Ne diyorum ya.

"Aaah." Merdivenden çıkarken başımı sert bir şeye çarpınca kafamı kaldırdım ve Zach'le göz göze geldik.

"Nerden geliyorsun böyle? Bu atkıyı daha önce hiç görmedim." dedi ve boynumdan çekti.

Gel bir de bunu anlat şimdi.

"Erkek perfümü kokuyor bu?" dedi kaşlarını çatarak.

"Sana ne ya? Çekil yukarı yukarı çıkıcam."

"Hoop. Dur bakalım. Bu erkek parfümü ne?"

Aklıma söyleyecek hiçbir şey gelmeyince, salak saçma konuşmaya başladım.

"Hala Sofia'yı mı seviyorsun?"

"Ne? Ne alaka? Dur bir dakika, aşağıda kimle birlikteydin sen?"

Sıçtık arkadaşlar.

"Çağlar aşağıda mı?" dedi sakin bir sesle.

Bu ses tonuna kesinlikle kanmayın. Fırtına öncesi sessizlik bu kankalar.

"Hayır, gitti."

"Sana onunla bir daha görüşmemen gerektiğini söylememiş miydim?"

Korkmaya başlıyorum aney.

"Evet ama telefon numaramı bir yerden bulmuş.  Bende ne söyleyeceğini merak ettim. Ve tahmin et ne söyledi?"

"Ne söyledi o şerefsiz?"

"Hala Sofia'yı seviyormuşsun Zach, ee madem seviyorsun, niye kurtulmak istiyorsun?"

"Seviyor muyum?" Birden histerik kahkahalar atınca ödüm bokuma karışmadı değil.

"Sussana ya, uyandıracaksın herkesi."

"S-e-ahahahah-n o-ona ahahah inandın mı?"

"İnanmak mı? Tamam, salak olabiliyorum ama o kadar da değil."

"Salak olduğunu kabul ediyorsun yani? Ayrıca inanmadıysan ne diye saçma sapan sorular soruyorsun?"

Gözlerimi kıstım.

"Seni test ediyordum.

"Test ediyordun? O zaman şimdi benim testime geçelim. Bu atkının sende ne işi var?"

"Bana aşıkmış. Aşkından ne yapacağını şaşırdı, boynundan atkıyı çıkarıp bana taktı." dedim gözlerimi devirerek.

"Ne saçmalıyorsun sen?!"

Tövbe Bismillah.

"Şaka?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Şaka mı? Ben gülen birini göremiyorum. Bak, seni son kez uyarıyorum, bir daha o çocukla görüşmeyeceksin. Ayrıca bu atkı da bende kalacak."

"Ya ben mi görüşmek istiyorum sanki? Alalh Allah. Hem niye sende kalıyormuş? Bana verdi o atkıyı. Zaten Francisco'lu rüyamdan uyandırdı. Neymiş 'Sofia yüzündenmiş'."  

"Başka bir şey söyledi mi sana?"

"Başka bir şey söylemesi mi gerek?"

"Yok, hiçbir şey söylemesine gerek yok. Hatta seninle konuşmasına bile gerek yok."

"İyi, izin ver de odama gideyim. Donuyorum zaten."

"O şeyleri giyersen üşürsün tabi. Bir de milletin atkısını alıyor."

"Milletin değil, seni döven çocuğun." dedim ve atkıyı elinden çekip merdivenleri hızlıca çıktım.

Odama girdiğimde yatağımın beni 'gel beybisi' diye çağırmasına rağmen yatağıma geri dönemezdim. Uyku falan bırakmamışlardı. Gerçi bir İrematarius günde müsait ortam olursa 16 saat uyuyabilir, neyse oralara girmeyelim.

Ne olur olmaz, mantığıyla üzerime doğru düzgün bir şeyler geçirdikten sonra kahvaltı saatinin geldiğine karar verdim ve aşağı indim.

Doğru karar bebek, diye kendi kendime göz kırparken masaya doğru ilerledim.

"Günaydın İrem."

"Günaydın Fuat amca." dedim ve Zach'in karşısındaki boş sandalyeye oturdum. Klasik aile kahvaltısındaki babalar gibi gazete okuyordu.

Bu sefer gayet insancıl bir şekilde kahvaltımı yerken bardağa uzandığımda Zach'le gözgöze geldik.

Bu niye sikecek gibi bakıyor lan?

KUZEN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin