KUZEN.

Yolculuk.

Akşam olaysız bir şekilde geçti. Gerçekten. Ne Zach bir şey söyledi, ne Katja, ne de Fuat amca. İşin aslı evde gerilim volta atıyordu. Bir an tırsmadım değil. Akşam yemeğinden sonra herkes odasına çekildi zaten. Kısacası buraya geldiğimden beri geçirdiğim en olaysız gün diyebilirim. Ee bilirsiniz beni, belaya bulaşmadan duramam, öyle bir sıkıldım ki, kendimi Zach'in odasına attım.

"Of, bugün çok sıkıcıydı ya."

"Kapısız köyden mi geldin ya? Türkiye'de kapı çalmıyorlar mı?"

"Aynısını bende sana soracaktım. Almanya'da içeri pat diye dalmak adet mi? Her odama girdiğinde bunu yapıyorsun da."

"Tamam, kes. Niçin geldin?"

"Moralin mi bozuk seniiin. Ay kıyamam kıyamaaaam."

"Seninle çekişecek havamda değilim. Çık ya."

"Sıkıldım diyorum anlamıyor musun? Of."

"Ben senin palyaçon muyum?" Sabır dilenir gibi tavana baktı.

"Ya! Çağlar'ın gelmesinden hoşlanmadığını biliyorum."

"Onu herkes biliyor." 

"Katja söyledi, her yıl beraber gidiyormuşsunuz zaten, neden uzattın ki? Ayrıca, ne zamandır aranız bozuk sizin?"

"Ağzımdan laf almaya falan mı çalışıyorsun? Şimdiden söylüyorum, boşuna. Çağlar hakkında tek kelime konuşmak istemiyorum" dedi dişlerini gıcırdatarak.

"Ohoooy. Anlaşılan baya baya kavgalısınız siz. Amaa, senden öğrenmezsem, yarın ondan öğrenirim. Olmadı Sofia'ya bile giderim. Söyle de kurtul işte."

"Bela mı arıyorsun? Yarın sorarsın Çağlar'a, tabi yalan yanlış şeyler duymak istiyorsan."

"Evet, duymak istiyorum. Ve emin ol ne söylerse inanmayı planlıyorum. Üçünüzün arasında bir şey var ve ben daha ne olduğunu anlamadan bunun içine girdim."

Pis pis sırıttı. 

"Buraya kadarını anlamışsın en azından. Aslında, sana anlatırım, ama bana yardım etmen gerek."

"Asla." dedim gözlerimi kısarak. "Bir kere yardım ettim ve şu an millet beni sevgilin sanıyor. Sana yardım etmem bir daha."

"Sen bilirsin. Şimdi çık odadan, valizi hazırlayıp duş alıcam."

"Maria'yı gönderirim ben." dedim dilimi çıkararak. Bu sefer kulağıma abuk sabuk şeyler söylemesine izn vermeden dışarı çıkıp aşağı indim.

2. katta, Maria'yı bir odadan çıkarken görünce hemen yanına gittim.

"Maria! Valizimi hazırladığın için teşekkür ederim. Zach de istiyormuş aynısından."

"Valizini mi hazırlayayım? Kendisi hazırlar ama her yıl."

"Bu yıl bir farklılık olsun istemiş. Ama dur! Şimdi değil. Ben seni çağırırım az sonra" dedim ve onu bırakıp yukarı çıktım. 

Önce Zach banyoya girmeli, o sırada bende Maria'yı çağırırım ve valizini hazırlar. Niyahahaha kötülük.

Zach banyoya girdikten sonra hızla aşağı inip Maria'yı çağırdım.

"Hadi Maria!" dedim ve onu içeri ittim. Tabi arkasından da ben odaya girdim. Kambersiz düğün olmaz.

Maria bir valiz alıp içini gayet düzgün yerleştirirken aklıma şeytani bir fikir geldi.

"Maria, bende yardım edebilir miyim?" dedim yavru köpek bakışı atarak.

"Bilmem ki?"

"Noluuuuuuuuuuuuur."