Onun için her şey bu kadar basitti değil mi?

Şimdi sevgilisinin kollarına koşabilirdi.

Saatler önce beni hiç bırakmayacakmış gibi kollarının arasına alıp sarmalayan adam,şefkatle bana dokunan adam şu anda karşımdaki adam olamazdı.

Bir insan nasıl bu kadar değişken olabilirdi.

-'İstediğini aldı.'

O ses yine duyulduğunda bu kez ona tam anlamıyla hak verememiştim.Biliyordum ki Tİbet'e ben teslim olmuştum.

Yinede onun bu rahatlığı,öfkemin basamakları ikişer ikişer çıkmasına sebep olup,kaşlarımı çatmıştı.

Birazda olsun sakinleşebilmek için derin bir nefes aldım.

-''Asla.'' diye tısladım dişlerimin arasından.''Asla bir daha böyle bir şey olmayacak.Asla.''

İçimde parçalara ayrılan bir şeylerin sızısı boğazıma doğru yükseldi..

Ne bekliyordum ki?Koskoca Tibet Dizdaroğlu,benim gibi ezik bir bakireyi mi önemseyecekti?

Alacağını almıştı işte.

Gözyaşlarının ağırlığını gözlerimde hissederken,başımı hızla savurup diklendim.

Tibet'in sert bakışları kıpırtısız benim üzerimde duruyordu.Beni izliyordu..

İçimdeki kırgınlığı,kızgınlığı,acıyı gözlerime yansıtmamaya çalıştım.

Bakışlarımızın sessiz diyaloğunu,kapının çalan zili bozmuştu.Ayaklandım ve Tibet'in bakışlarının ağırlığı altında kapıya doğru ilerledim.

Elim kulpu bulduğunda ve kapı aralandığında karşımda genç bir kadın ve genç bir adam duruyordu.

Kadın yüzünde kibar bir gülümsemeyle ''Merhaba.Tibet Dizdaroğlunun evi mi burası?'' diye sordu..

-''Burası.Sizler kimsiniz?''

-''Biz çocuk esirgeme kurumundan geliyoruz Sena Pınarlı'yı evlat edinmek için müracat etmişsiniz.''

Duyduklarımla birlikte ellerim titremeye başlamışken korku ve heyecan tüm bedenimi etkisi altına almıştı bile.

-''B-Buyurun..'' diye fısıldarken sesimin titremesine engel olamadım..''Hoşgeldiniz.''

Kapıyı ardına kadar aralayıp,onlara yol verirken belimde hissettiğim kollar yutkunmama ve tüm vücudumun kasılıp kalmasını sebep olmuştu..

-''Kim geldi hayatım?''

Tibet yüzüne kondurduğu bir gülümsemeyle bana iyice yanaşıp,çenesini başıma yaslamıştı.Gözleri kapının önünde dikilen çiftte takılıydı..

-''Sena için kurumdan gelmişler canım.'' diyerek onun oyununa ayak uydurmaya başladım.

Belimi kavrayan güçlü kolların varlığı,burnumu dolduran o erkeksi kokusu bana güç veriyordu..

Benden uzaklaşıp bakışlarını bana çevirdiğinde,orada gördüğüm anlayışla içime bir acı yayıldı.

Bir eliyle elimi kavradı ve parmaklarını parmaklarıma kenetledi.İçeriye giren çiftin peşine takıldığımızda bir sorun çıkmaması için içimden bildiğim tüm duaları ediyordum.

Genç kadın ve adam ikili koltuğa oturup,çantalarından bir kaç kağıt çıkarmıştı.

Kadın kibarca gülerek bakışlarını bana ve Tibet'e çevirdiğinde derin bir nefes aldım.

CAN YARIMWhere stories live. Discover now